BIST 10.276
DOLAR 32,27
EURO 34,81
ALTIN 2.409,99
HABER /  GÜNCEL

6 Ocak 2011 Basın Özeti

Meksika körfezinde yaşanan petrol felaketinin sorumlusu şirketler, yükselen petrol ve gıda fiyatları çevre dostu bir yaşama yol açabilir ve Pakistan'da Vali Nasir'in ölümüne sevinenler kimler?

Abone ol

Financial Times gazetesinin ana haberi, geçtiğimiz yıl Meksika körfezinde yaşanan petrol felaketine dair

Amerikan hükümeti tarafından yürütülen kazanın sebeplerinin araştırıldığı incelemenin sonuçlarına yer verilen haber, 48 sayfalık raporun özetinden oluşuyor.

"Amerikan hükümeti suçluyu tespit etti" başlığının kullanıldığı haberde kazaya, sözkonusu petrol kuyusunu işleten BP, Transocean ve Halliburton şirketlerinin zaman ve paradan tasaruf etmek amaçlı sistematik yanlışlarının yol açtığı belirtilmiş.

Raporun geleceğe dair uyarısı ise, açık denizlerde petrol çıkarma faliyeti sürdüren şirketlerin gerekli önlemleri almayıp, şimdiye kadar davrandıkları kayıtsızlıkta ısrar ederlerse benzer kazaların yaşanmasının beklenebileceği.

Raporun öneminin, sözkonusu şirketlere karşı yürütülecek yasal süreçte bağlıyıcı olacak resmi bir belge olduğunun altının çizildiği haberde, başta Amerikan hükümeti olmak üzere kazadan zarar görenlerin açacakları davaların sözkonusu petrol şirketlerini milyarlarca dolarlık tazminat ödemek zorunda bırakabileceği belirtilmiş.

"Modern şehit"

Guardian'ın dünya sayfalarında ve analiz yazılarının yer aldığı ilavesinin kapağında yer verdiği Pakistan'daki Pencap valisi Salman Tasir'in öldürülmesi haberi, dün gerçekleşen cenaze töreni ve yaşananlara dair farklı yorumlardan oluşmuş.

En çarpıcı yazı ise Mohammed Hanif imzalı "modern şehit". Hanif, Nasir'in öldürülmesini onaylayan ve hatta bundan mutluluk duyan Pakistanlılar'ın kimler oldukları, ve 27 kurşunlar öldürülen, şiddet karşıtı bir vali'nin öldürülmesinden nasıl keyif alınabileceğini tartışmış. Yazının bir bölümü şöyle:


Tasir'in ölüm haberinin duyulmasının hemen ardından televizyondaki bir tartışma programında yapılan "kendisinin ölümü üzücü ama..." diye başlayan ve "bazı hassasiyetlerimiz var. Tasir'in sözlerine dikkat etmesi gerekirdi" şeklinde devam eden yorumlarda bahsedilen hassasiyet, meşhur "dine hakaret" yasası. Yani Nasir ölüm sebebi ortada: dine hakaret yasasını, karanlık bir yasa olarak adlandırmış olması, hassasiyetlere uygun davranmamış olması. Daha Nasir'in vücudu toprağa verilmeden, binlerce Facebook kullanıcısı katil şüphelisi Mümtaz Kadri'inin fotoğrafını, profil resmi yaptı. Kadri bir mücahitti, bir kahramandı.... İşin en üzücü yanı Nasir'in öldürülmesini haklı bulan bu kişilerin çoğunun sıradan kişiler olması, radikal islamcılar değil."

"Fiyatlardaki artış gıda isyanlarını gündeme getirebilir"

Independent ve Guardian gazetelerinin ilk sayfalarından verdikleri ve finans sayfalarında derinlemesine ele aldıkları konu küresel çapta yükselen gıda fiyatları.

Guardian'ın haberinde, dün Birleşmiş Milletler tarafından yapılan küresel gıda fiyatları indeksinin ilk kez derlendiği 1990'dan bu yana en yüksek noktaya ulaşıldığı uyarısı, başlığa taşınmış.

Birleşmiş Milletlerin, hava koşullarında yaşanan öngörülemeyen değişimler sebebiyle bu seneki hasatların zarar göremesinin, besin fiyatlarını daha da artırabileceği yönündeki endişesi de, haberde sunulmuş.

Bu gelişmenin yükselen enflasyonu da beraberinde getirebileceği yorumuna da yer verilmiş.

Guardian'ın finans sayfalarında sözkonusu fiyat artışlarının, yükselen petrol fiyatlarıyla birlikte İngiltere'de beklenen ekonomik toparlanmaya darbe vurabileceği yönündeki değerlendirmeler ele alınmış.

Haberde ayrıca, "uzmanlar, enflasyonun kalıcı olup olmadığı konusunda ikiye ayrıldılar" başlığıyla sunulan analize de yer verilmiş.

Aynı konuyu ele alan Times gazetesinin seçtiği başlık ise "fiyatlardaki artış besin isyanlarını gündeme getirebilir".

2008 yılında yükselen şeker, tahıl ve petrol fiyatlarının Mısır, Kamerun ve Haiti'de ciddi protestolara yol açtığının hatırlatıldığı haberde, şu an itibariyle benzer gelişmelerin yaşanmasının beklenmediğini ancak hava durumuna bağlı olarak hasatların kötü geçmesi halinde isyanların sözkonusu olabileceği belirtilmiş.

Son 25 yılın en soğuk

Daily Telegraph'in ana sayfasında yer alan haberlerden biri ise, İngiltere'deki iklim koşullarıyla ilgili.

Geçtiğimiz aralık ayının son 25 yıldır yaşanan en soğuk ay olduğunun bildirildiği haberde, ay boyunca ortalama eksi bir derece olan havanın mevsim normallerinin beş derece altında seyrettiğine dikkat çekilmiş.

1986 yılının şubat ayının, 25 yıl önceki en soğuk ay olduğunun bildirildiği haberde hava sıcaklıklarının kaydının tutulduğun yaklaşık bir asırdır hiçbir aralık ayının bu kadar soğuk geçmediği söylenmiş.

Bu arada yılının tümü dikkate alındığında, 2010'un ortalama sekiz derece sıcakla son yüzyıl en soğuk 12. yılı olduğu ancak geçtiğimiz yıl tüm dünyanın ortalama sıcaklığın gelmiş geçmiş en yüksek dereceye vardığı çelişkisine dikkat çekilmiş.

Haber, İngiltere Meteroloji dairesinden bir yetkilinin "küresel ısınmanının atmosferde biriken sera gazları sebebiyle oluştuğu konusunda bir fikirbirliği var" demeciyle sona ermiş.

"Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kurtulmak için fırsat"

Independent gazetesinin "yükselen petrol fiyatları ile küresel ısınmanın önüne geçme olasığı arasında bağlantı kurulan" baş yazısının başlığı: "Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kurtulmak için fırsat".

2010'un son haftasında zirve yapan petrol fiyatlarındaki artışın engellenmesinin pratik olarak mümkün olmadığının anlatıldığı yazının ilk bölümü, fiyat yükselişinin dursa bile Çin ve Hindistan'ın artmakta olan petrol talebi sebebiyle bu duruşun geçici olacağı ortaya koymuş.

Yazının son bölümünde ise daha radikal bir dönüşümün, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerjilerin gündeme gelmesinin gerektiği tezi öne sürülmüş.

Yazı şöyle sona eriyor:

"petrol fiyatlarının önlemeyen artışı yenilenebilir enerjileri ciddi bir şekilde hayatımıza sokmamız için bir fırsat olabilir. Bu ayrıca yeni isthdam imkanlarını ve ekonomik canlılığı da beraberinde getirecektir. Hepsinden önemlisi, petrol satanlarla alanların, arz talep denklemlerinden gölgede kalan küresel ısınma tehdidini unutmamalıyız. Petrol bağımlılığımızdan kurtulmalıyız, yoksa iklim tehlike çanları çalmaya başlayacak."