BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,94
ALTIN 2.425,17
HABER /  GÜNCEL

6 Ekim İngiltere basın özeti

Times, göçmen krizi karşısında Avrupa ve Türkiye'nin işbirliğine gitmesi gerektiğini yazıyor. Independent, Irak'ta eski Baasçılar ve hükümetin IŞİD'e karşı işbirliği için gizli görüşmeler yapmaya başladığını aktarıyor.

Abone ol

Türkiye'nin, hava sahasını ihlal eden Rusya'ya tepki göstermesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'deki temasları bugün İngiltere'deki hemen hemen tüm gazetelerde önemli yer tutuyor.

Times gelişmelerle ilgili haberine bir de analiz eklenmiş.

Times: Avrupa ve Türkiye işbirliğine gitmeli

Times'ın, gazetenin editoryal görüşlerinin aktarıldığı sayfasında yer alan üç yazıdan biri Türkiye'yle ilgili.

"Türkiye'ye güvenmek" başlıklı yazıda göçmen krizinin geldiği aşama düşünüldüğünde Türkiye ve Avrupa arasındaki işbirliği ihtiyacının önemli bir hale geldiği, bu işbirliğinin hem Avrupa hem de Türkiye açısından kazançları olacağı belirtiliyor.

Yazının başında, "Batı'nın gözünde Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nedeniyle muğlak bir müttefik haline geldiği, Cihatçıların Suriye'ye hala Türkiye üzerinden girdiği" belirtiliyor ve ardından şu yorum yapılıyor:

"Şimdi Türkiye, Batı'nın desteğiyle kendini, Avrupa'ya göç dalgasını önleme mücadelesinde ihtiyaç duyulan bir dost, vazgeçilmez bir ortak olarak yeniden şekillendiriyor".

Times, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Brüksel'e elindeki pazarlık gücünün farkında olarak geldiğini, 1 Kasım seçimleri de düşünüldüğünde bazı tavizler vermeye istekli olduğunu" yazıyor.

Gazete, Avrupa Komisyonu'nun Avrupa'ya göçmen akışını durdurmak için Türkiye'yle işbirliği planının olumlu olduğunu belirtiyor ve bu planın içindeki hedeflerden bazılarının şunlar olduğunu belirtiyor:

Türk ve Yunan sahil güvenlik birimlerinin Ege'de Frontex'in nezaretinde birlikte çalışmaları, göçmenleri taşıyan teknelerin geri döndürülmeleri, AB fonlarıyla yeni iltica başvuru merkezlerinin kurulması, AB desteğiyle birçok Suriyeli'ye Türkiye'de çalışma izni verilmesi.

Times plan kapsamında bu göçmenlerin bir bölümünün daha sonra Avrupa ülkeleri tarafından kabul edileceğini belirtiyor.

Gazete, "Türkiye'nin bunu yapmasının AB üyelik sürecini hızlandıracağına inanabileceğini, bu bağlamda mevcut Gümrük Birliği anlaşmasının geliştirilmesinin iyi olacağını" yazıyor ve "bunun Brüksel'in ABD'yi, Türkiye ile bir serbest ticaret anlaşması imzalaması için cezbetmesine imkân sağlayacağı" yorumunu yapıyor.

Gazete böyle bir olasılık için "Bu büyük bir ödül" diye yazıyor.

Times'a göre "en düşünceli jest ise AB'nin Türkiye'yi 'güvenli ülke' ilan etmesi" olur.

Times, "PKK gibi Kürt grupların Türkiye'yi güvenli görmediğini ancak göçmen akışı hızını yavaşlatması karşılığında AB'nin görebileceğini" yazıyor.

Yazının en sonunda şu yorum yapılıyor: "Erdoğan'la işbirliği yapmak bir ahlaki bataklığa girmektir ancak bunun gerekçeleri var. Bu, Avrupa'daki mülteci krizi yükünü hafifletecek ve Erdoğan'ı, Batılı güçlere sırtını dönmesindense onlarla yakın ilişki kurmaya teşvik edecek".

Independent: Irak'ta eski Baasçılar ve hükümet IŞİD'e karşı işbirliği görüşmeleri yapıyor

Independent gazetesi, Irak'ta eski Baasçılar ve hükümetin IŞİD'e karşı işbirliği için gizli görüşmeler yapmaya başladığını yazıyor.

"Sünniler gizli Irak görüşmelerinde" başlıklı habere göre Irak hükümeti IŞİD'e karşı Sünni silahlı grupları yanına çekmek için bu görüşmelere başladı.

Independent'ın haberinde özetle şu bilgilere yer veriliyor:

"Görüşmelerin tarafı olan ancak isim açıklamak istemeyen Iraklı kaynaklara göre geçen ayın başlarında Katar'ın başkenti Doha'da ilk toplantı yapıldı. Görüşmelerin ikinci turu iki hafta sonra Tanzanya'da yapıldı. Üç tur görüşme daha planlanıyor.

"Independent Tanzanya'daki toplantının fotoğraflarını gördü. Fotoğraflarda Irak'ın Şiilerin önderliğindeki hükümetinden yetkililer, Batı ve Afrika ülkelerinden hükümetlerin temsilcileri de var. ABD ve BM de görüşmelere aracılık ediyor.

"Katılımcılar görüşmelerde önemli ilerlemelerin kaydedildiğini, eski Baas rejimi temsilcilerinin ilk defa, Irak'ın geleceğinde Kürdistan bölgesinin tam özerkliğe sahip olabileceğini kabullendiğini söylüyor.

"Görüşmelere katılan dokuz Sünni grup içerisinde geçen yıl Musul kentinin alınmasında IŞİD'e yardımcı olan gruplar da yer alıyor.

"Sünni temsilciler Şii milislerden Musul gibi Sünni bölgelerin kurtarılması operasyonlarına katılmamalarını istiyor.

"Görüşmelerin Sünnilere hükümette görev verilmesine yol açacağı umut ediliyor.

"Doha, Suudi Arabistan ve Paris'te üç görüşmenin daha yapılması planlanıyor."

Guardian: Üçüncü intifada korkusu

Guardian, "Batı Şeridi ve Doğu Kudüs'te hafta sonu yaşanan şiddet olaylarının üçüncü intifadayı kaygılarını gündeme getirdiğini" yazıyor.

Guardian'ın haberinde özetle şunlar aktarılıyor:

"Son kurbanlardan biri, Bethelem mülteci kampının dışındaki çatışmalar sırasında İsrail askerleri tarafından öldürülen 13 yaşındaki bir çocuk oldu.

"Bölgede yaşayan bazı kesimler arasında, artan şiddetin yeni bir intifada veya başkaldırıya dönüşeceği kaygısı var.

"Cuma ve Cumartesi dört İsrailli, Filistinlilerin saldırılarında öldürüldü. Yaygın dağıtılan bir gazetenin Pazar günü ana sayfa manşeti basitçe şuydu: 'Üçüncü İntifada'.

"Pazar günü Filistin Radyosu'na konuşan, barış müzakerelerinin Filistinli lideri Saeb Erekat, yaşananların kendisine ikinci intifadanın ilk günlerini hatırlattığını" söyledi.

FT yazarı: Suriye'deki vesayet savaşları doğrudan çatışmalara dönüşebilir

Financial Times dış politika yazarı Gideon Rachman bugünkü analizinde Suriye'deki iç savaşın bir vekâlet savaşına dönüştüğünü belirtiyor ve bu savaşa dışarıdan müdahil olan tüm aktörlerin "tehlikeli bir yolda olduğunu" belirtiyor.

Rachman vekalet savaşının doğrudan savaşlara dönüşme ihtimalinin olduğunu yazıyor.

Suriye'deki "vekalet savaşını" anlatırken İspanya İç Savaşı örneğini hatırlatıyor Rachman.

Yazar 1930'lardaki savaşa milliyetçileri destekleyen Nazi Almanyası ile Cumhuriyetçileri destekleyen Sovyetler Birliği'nin dahil olduğunu ve dünyanın birçok yerinden gönüllülerin iç savaşa katılmak üzere ülkeye aktığını belirtiyor.

Rachman, "1930'larda farklı tarafları destekleyen ülkeler 1940'larda birbirleriyle doğrudan savaştılar. Suriye savaşının İranlılar ve Suudiler arasında, hatta Ruslar ve Amerikalılar arasında doğrudan bir çatışmaya yol açması riskini dikkate almamazlık yapılamaz."

Rachman, iç savaşa müdahil tüm dış güçlerin şimdi güçsüz görünmemek için mücadele verdiğini yazıyor.

Yazara göre "bu güçler işbirliğine gidinceye kadar Suriye halkının sefaleti sürecek".