BIST 10.420
DOLAR 32,64
EURO 34,89
ALTIN 2.445,85
HABER /  GÜNCEL

24 yaşında bilim tarihine geçti

Yıldız’ın tespitine göre, hücrelerin içerisinde Myosin V adı verilen minicik motorlar bulunuyor

Abone ol

Zaman Gazetesi'nden Ahmet Böken'in haberine göre Günümüzde yüksek teknoloji ürünü makinelerden çok daha verimli bir şekilde çalışan bu moleküller insan yapısına şaşırtıcı bir şekilde benzerlik gösteriyor. Onların da tıpkı insanlar gibi iki ayağı, gövdesi ve başı bulunuyor. Hücre içinde hareket ederken kullandıkları birim yakıt miktarına karşılık hücre içindeki ipçiklerin üzerinde 5–40 nanometre (metrenin milyarda biri) adım atıyorlar. Kendi ağırlıklarının binlerce katı yükleri hücre içindeki bir noktadan başka bir noktaya hiç ara vermeden taşıyabiliyorlar. Ahmet Yıldız’ın araştırmaları sonucunda elde edilen verilerin, ileride insan tarafından kontrol edilebilecek, ‘nanometre büyüklüğünde’ makinelerin üretilmesine imkan sağlayabileceği belirtiliyor. Şimdilik bir hayal olan bu tür projelerin hayata geçirilmesiyle oluşturulacak sistemlerin sadece hastalıkların tedavisinde kullanılmakla kalmayacağı, aynı zamanda çok önemli teknolojik gelişmelere de kaynaklık edebileceği ifade ediliyor. Bu arada, Science dergisinin kapak yaparak önemini vurguladığı çalışmanın, bu yılki Biyofizik Konferansı’nın da ilgi odağı haline geldiği ve birçok bilim adamının Yıldız’ın araştırma tekniğini kullanarak kendi araştırmalarına yeni boyutlar kazandırabileceği öğrenildi. Dünyanın en saygın bilimsel yayınlarından Science dergisi, 27 Haziran 2003 tarihli sayısında Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) araştırma yapan Türk genci Ahmet Yıldız’ın bir çalışmasını kapak yaptı. Halen Illinois Üniversitesi Fizik Bölümü’nde doktorasını yapmakta olan Yıldız’ın, tabiattaki mikroskobik motorların yürüyüş biçimleri üzerindeki araştırması, dünya bilim çevreleri tarafından ilgiyle karşılandı. Nanometre denilen metrenin milyarda biri ölçeğinde sürdürülen araştırmalar sonucunda oldukça ilginç sonuçlara ulaşıldı. 2001 yılından bu yana Illinois Üniversitesi’nde doktora öğrencisi–araştırma görevlisi olarak çalışmalar yapan Ahmet Yıldız’ın projesi, basitçe, ‘canlının en küçük yapı taşı’ olarak tarif edilen ‘hücre’ ile ilgili bugüne kadar bilinmeyen bazı gerçekleri gün yüzüne çıkardı. Son derece karmaşık, nano–teknoloji harikası bir fabrika görünümündeki hücreler üzerinde yüksek kapasiteli mikroskoplar yardımıyla inceleme yapan Yıldız, hücre içinde hiç durmadan sürüp giden taşıma faaliyetini ele aldı. Ahmet Yıldız’ın çalışmasında ortaya çıkan bulgulara göre, hücre içerisinde Myosin V adı verilen minicik motorlar bulunuyor. Ve bunlar günümüzde yüksek teknoloji ürünü olarak kullanılan makinelerden çok daha verimli bir şekilde çalışıyor. Bu çok küçük taşıyıcı motorlar, kendi ağırlıklarının binlerce katı yükleri/kargoyu hücre içindeki bir noktadan başka bir noktaya hiç ara vermeden taşıyabiliyor. Bu küçük bedencikler ‘hücre’ denilen minik yapı içinde taşıma faaliyetinin yanı sıra birçok görevi de yerine getiriyor. Mesela kasın kasılmasında, hücrenin bölünmesinde ve eş kromozomların iki hücreye de eşit olarak dağıtılmasında hep onların parmağı var. Bu minik canlılar, sanki bir biçimde insan hücresine sığdırılmış minik insancıklar görünümündeler. Ahmet Yıldız’ın Science dergisine kapak olan tespitlerine göre bu moleküller insan yapısına şaşırtıcı bir şekilde benzerlik gösteriyor. Onların da tıpkı insanlar gibi iki ayağı, gövdesi ve başı bulunuyor ve hücre içinde hareket ederken kullandıkları birim yakıt miktarına karşılık hücre içindeki ipçiklerin üzerinde 5–40 nanometre (metrenin milyarda biri) adım atıyorlar. Genç Türk araştırmacı Yıldız, bu noktada yoğunlaşıp gözle görülemeyecek kadar minik bu yapıların, kendilerinden kat kat ağır yükleri taşırken nasıl hareket ettikleri sorusunun cevabını buldu. Literatürde Myosin V motor proteini olarak adlandırılan yapı, hareketini aynen yetişkin bir insanın yürümesinde olduğu gibi adımlar atarak gerçekleştiriyor. Doğada her canlı türünde, özellikle de deri ve sinir hücrelerinde bol miktarda bulunan Myosin V motor proteinin fonksiyonunda meydana gelebilecek bozuklukların, çeşitli sinir ve deri hastalıkları ile krizlere yol açtığı biliniyor. Yıldız’ın bu bilgilere ulaşırken izlediği metot, en az varılan sonuçlar kadar ilgi çekici. Yıldız, Myosin V molekülünün ayağına, verici görevini üstlenmek üzere boya molekülleri yerleştiriyor ve bu moleküllerin pozisyonunu 1 nanometre çözünürlükte gözlemliyor. Böylece ayakları boyanan molekül adım atarken izleniyor ve bacakların tıpkı insanda olduğu gibi, gövdeye oranla her adımda iki katı ilerlediği tespit ediliyor. Kullanılan bu orijinal tekniğin daha önceki araştırma tekniklerine nazaran 20 misli daha az hata payına sahip olduğu ve tabiattaki bütün motor proteinlerle diğer biyolojik mekanizmaların hareketlerinin incelenmesinde önemli bir rol üstleneceği vurgulanıyor. Metrenin milyarda biri düzeyinde yürütülen araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin, ileride insan tarafından kontrol edilebilecek, ‘nanometre büyüklüğünde’ makinelerin üretilmesine imkan sağlayabileceği fikri üzerinde duruluyor.