BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

23 Mayıs 2013 İngiltere Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde Londra'da saldırı alarmı, Kürt korucuların kaygıları ve Londra'nın Suriyeli isyancılara silah sağlanması önerisine destek veren Amerika Birleşik Devletleri'nin Esad'ı isyancılarla müzakereye zorlama çabası.

Abone ol

İngiltere'de yayımlanan tüm gazeteler Londra'da ellerinde satır bulunan iki kişinin asker olduğu belirtilen bir ‘askeri’ güpegündüz, kalabalığın gözü önünde öldürmesi haberini manşetten veriyor.

Independent gazetesine göre radikal İslamcı oldukları öne sürülen iki saldırgan, askeri kışladan çıktıktan hemen sonra öldürdü.

Saldırganlar, başını kesmeye çalıştıkları bu kişinin yolun ortasına sürükledikleri cesediyle poz verdi.

Allah-u Ekber diye bağırdıkları öne sürülen saldırganlardan biri daha sonra kalabalığa "Kadınlar bunu görmek zorunda kaldığı için özür diliyorum. Ama bizim topraklarımızda kadınlarımız aynısını görmek zorunda kalıyorlar. Allah'a yemin ederiz ki bizi yalnız bırakıncaya kadar sizle savaşmaya devam edeceğiz. Asla güvende olmayacaksınız. Bunu yapmamızın nedeni, İngiliz askerlerinin her gün Müslümanları öldürmesi. Göze göz, dişe diş" dedi.

Saldırganlar daha sonra polis tarafından vuruldu. Bu kişilerin ayrı hastanelerde tedavi altına alındığı belirtiliyor.

Guardian gazetesi bunun 2005'te 52 kişinin öldüğü saldırılardan sonra İngiltere topraklarında El Kaide'den ilham alınarak gerçekleştirilen ilk eylem olduğunu yazıyor.

Daily Telegraph gazetesi, Başbakan David Cameron'ın olay üzerine Paris ziyaretini yarıda keserek kriz komitesini topladığını hatırlatıyor.

Gazeteye göre, saldırganların başka gruplarla bağlantıları olup olmadığı araştırılıyor.

‘Köy korucuları endişeli’

Guardian gazetesinde Hakkari çıkışlı bir haberde köy korucularının hükümetle PKK arasındaki uzlaşma girişimlerini endişeyle izlediğini belirtiyor.

Haberde korucuların herhangi bir anlaşmadan sonra ortada kalmaktan ve intikam saldırılarına hedef olmaktan korktukları kaydediliyor.

Haberde özetle şöyle deniyor:

"Mustafa Can 'Barış sürecinden umutluyuz. Ama bize ne olacağıyla ilgili kaygılarımız var' diyor. Kaygısı Türk devleti tarafından 30 yıl önce Kürt yerleşim bölgelerinde nöbet tutmakla görevlendirilen koruculardan biri olması. Köy korucularının geleceği Kürt sorununun en önemli unsurlarından biri. 50 bin kadar korucu var. Bunun yarısı kadar da gönüllü var. Korucuların bir çoğu dağıtılmaları halinde geçim kaynaklarını kaybedeceklerinden intikam saldırılarına uğrayabileceğinden endişe ediyor."

"Can, 1990'larda köyündekilerin iş bulamadığı için korucu olduğunu söylüyor. ‘Türk ordusu da PKK'nın karşısına çıkmayanları tehdit etti' diyor. Geçen ay BDP, koruculuk sisteminin kaldırılmasını istedi. Devam eden müzakerelere ve PKK'nın çekilmeye başlamasına rağmen hala dağları gözetlemeye devam ediyorlar. “

“Birliği Yüksekova'da bulunan Yıldırım Öztepe, kendisinin ailesini ve malını korumak için korucu olduğunu 2 bin kişiden çoğunun ekonomik nedenlerle silah kuşandığını söylüyor. Korucuların çoğu, hain, fırsatçı ve Türk askerlerinden daha kötü düşmanlar olarak görülüyor. PKK'nın bazı korucuları öldürüp ağızlarına para doldurduğu söyleniyor. Bazıları insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor. İran sınırı yakınlarındaki bir köyde bir Kürt kadın, korucuların oğlunu diri diri yaktığını söylüyor.

“Türk İnsan Hakları Derneği'ne göre korucular yerlerinden edilmiş kişilerin köylerine dönmesini engellediler. 1985'ten bu yana 5,000'den fazla korucu hakkında PKK'ya yardım, adam kaçırma, kaçakçılık, hırsızlık ve tecavüz suçlamasıyla dava açıldı.”

“Vahit Demir adlı bir PKK'lı koruculuk sisteminin savaşı daha kanlı hale getirdiğini belirterek 'Türk devleti, kardeşi kardeşe düşürdü. Korucular olmasaydı, savaş bu kadar şiddetlenmezdi' diyor. Demir, intikam peşine düşmeyeceklerini, savaşın uzamasından kimsenin çıkarı olmadığını söylüyor. “

“Necati Yıldız adlı bir korucu, devlet tarafından propaganda aracı olarak kullanıldıklarını, kimsenin kendilerine iş vermeyeceğini anlatıyor ve 'Biz barış için ağır bir bedel ödedik. Bu yüzden biz de barış sürecinin bir parçası olmalıyız' diyor.”

Esad’a baskı

Guardian gazetesinde yer alan bir haberde Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa ülkelerini İngiltere'nin Suriye'ye silah ambargosuyla ilgili önerisini desteklemeye çağırdığını aktarıyor.

Gazeteye göre, İngiltere ambargo kararında isyancılara silah gönderilebilmesi için değişiklik yapılmasını istiyor. Amerikan Yönetimi, Esad'ı muhaliflerle müzakerelere zorlamak için bu öneriye destek veriyor.