BIST 9.080
DOLAR 32,33
EURO 35,08
ALTIN 2.309,84

15 Temmuz bir tırışkadan ibaretmiş!

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ile kıyaslandığında 15 Temmuz bir tırışkadan ibaretmiş. Böyle diyor çatallı dile sahip bazı alçaklar...

Artık şundan kesin olarak eminim ki siz, bizden değilsiniz. Hiç bir zaman bizden biri olmadınız ve olmayacaksınız.

Kimin çocuğu  olduğunuzu bilmiyoruz. Bildiğimiz şu ki siz bu toprakların çocukları değilsiniz! 

Nezaket, terbiye, adap ve edep konusunda eksikleriniz olduğunuzu biliyorduk lakin, bu kadar dibe vuracağınızı, bu kadar alçalacağınızı hiç tahmin etmemiştik doğrusu...

Sözüm sizedir ey, 15 Temmuz Destanı'nı küçümseyen köşe yazarları... 

Sözüm sizedir ey, 15 Temmuz'un yıldönümünde yeniden meydanlara çıkan kahramanlara hakaretler yağdıran sosyal medya fareleri...

Sizi saran bu hastalıklı öfkenin sebebi nedir söyleyin?

15 Temmuz gecesi darbecilere karşı verilen ölümcül mücadelenin hangi boyutu sizi rahatsız etti ki "Tüküreyim destanınıza!" diyebildiniz?

Neydi sizi kedere boğan şey?

Darbenin başarısız olması mı yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ölüm haberinin gelmemesi mi?

Oynatın o çatallı dilinizi de sizi kahreden nedenleri söyleyin!

Hayatınız boyunca bari bir kez olsun samimi ve dürüst olun, içinizi yakıp kavuran gerçekleri haykırın... 

Deyin ki...

"Evet, o gece Erdoğan'ın ölü ya da diri ortadan kaldırılmasını umuyorduk ama lanet darbeciler bu işi beceremedi..."

Deyin ki...

"Bunca yıldır ortaya koyduğumuz bütün gayretlere rağmen, arkasındaki sadık insanların hala Erdoğan'a ihanet etmemesi bizi çileden çıkarıyor. Bu adama duyulan sadakat akıl sağlığımızı tehdit ediyor."

Deyin ki...

"Biz, Erdoğan'ı hem katlanılmaz, hem karşı konulmaz buluyoruz. O konuştukça yaşadıkça çıldırıyor, ona zarar veremedikçe kuduruyoruz!"

Deyin ki...

"Erdoğan'ın kahramanlaştığı bir 15 Temmuz Destanı bize evlat acısı gibi koyuyor!"

ve deyin ki...

"Biz, Kemal Kılıçdaroğlu'nu yaptığı yürüyüş sonrası kahraman ilan ederken, o yürüyüşü değersiz hale getiren bu yürüyüşün yapılması içimizdeki son umut kırıntılarını da aldı götürdü."

Neymiş efendim?

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ile kıyaslandığında 15 Temmuz bir tırışkadan ibaretmiş. 3-5 tankı durdurmanın adı "Destan" olamazmış!

Ulan kancıklar!

3-5 tankı gördüğünde sıçanlar gibi deliklere giren, marketlere koşup gıda stoku yapan, akaryakıt istasyonlarının önünde kuyruk oluşturan sizin gibi ödlekler mi bize destanın ne olduğunu öğretecek?

Sela okuyan din görevlilerine kuduz köpekler gibi saldıran, kapısından geçen tankları avuçları kızarıncaya kadar alkışlayan, hezeyanlar içinde, "Sonunuz geldi Tayyip'in itleri" diyen sizin gibi kahpe soyları mı bize kahramanlık dersi verecek?

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı destanını anlatırken, Atatürk'ün ve İnönü'nün ismini öne çıkaran, sırf inançlı oldukları için Meraşal Fevzi Çakmak ile Kazım Karabekir'in adını tarih sayfalarından silen sizin gibi yavşaklar mı bize tarihi öğretecek? 

"Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" talimatı verildiğinde düşmanın üzerine ebabiller gibi yağan koskoca orduyu "yok" sayan sizin gibi tarih hırsızları mı bize tarih dersi verecek?

15 Temmuz ne kadar bizimse, Çanakkale de Kurtuluş Savaşı da o kadar bizimdir!

Ama siz bizden değilsiniz, ve asla bizden olmayacaksınız!

Siz, "İngilizleri nasıl da gönderdik" diye övünen, ama Gezi'de İngilizlere, "Help me!" diyerek İlginiz sömürgecisini vatanınıza el koyması için davet eden soysuzlarsınız!

Bizim yolumuz sizin yolunuzdan çok farklı...

Siz, vatan hainleriyle kol kola girip vatanın üzerine yürürsünüz. Biz, vatan evlatlarıyla bir olup, hainlerin üzerine yürürüz.

Siz DHKP-C marşlarıyla, biz arşı titreten selalar ve ezanlar eşliğinde yürürüz.

Bizim sizden farkımız bu!

Sizin yol arkadaşlarınız, PKK'nın emir eri Ahmet Türk'tür, sırtını oraya buraya dayayan Figen Yüksekdağ'dır.

Bizim yol arkadaşlarımız, devlet için canını ortaya koyan Binali Yıldırım'dır, Devlet Bahçeli'dir.

Bizim yol arkadaşımız, size yarenlik eden teröristlerin korkulu rüyası olan Süleyman Soylu'dur. 

Sizin yol arkadaşlarınız katil Esat'tır, darbeci Sisi'dir. Bizim yol arkadaşlarımız, namaz üzerinde katledilen Mısır halkıdır. Öz yurtlarından koparılan ve topraklarımıza sığınan Suriye halkıdır. 

Sizin yol arkadaşlarınız katiller, bizim yol arkadaşlarımız mazlumlardır!

Sizin yol arkadaşınız Yasin Börü ile arkadaşlarının katili Selahattin Demirtaş'tır. Bizim yol arkadaşımız ise yeryüzünde zulmün tezgahından geçen tüm mazlumların umudu Recep Tayyip Erdoğan'dır!

Biz 3 şeritli kaymak gibi yollarda değil, kurşunların ve bombaların altında yürürüz. 

Biz yürüdük mü geri dönemeyeceğini bile bile hainlerin üzerine atılan Şehit Ömer Halisdemir gibi yürürüz. İlhan Varank gibi, Erol Olçok ve can oğlu Abdullah Olçok gibi yürürüz biz!

Sizin yol arkadaşlarınız darbe gecesi halkın üzerine kurşun yağdıran darbecilerin yakınlarıdır. Bizim yol arkadaşlarımız, o gece şehadete ulaşan 249 şehittir!

Bunu söylemem keyfinizi kaçıracak ama bilin diye söylüyorum. Hani o ulaşmaya, indirmeye, devirmeye çalıştığınız Erdoğan var ya...

Heh!...

İşte o Erdoğan, artık 249 şehidin Türk halkına emanetidir. Ve cemi cümle alem bilir ki bu toprakların insanı emanete hiyanet etmez.

Etmeye çalışanı da affetmez!

Ona göre...

SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: