BIST 10.168
DOLAR 32,37
EURO 34,68
ALTIN 2.390,62
HABER /  GÜNCEL

14 Aralık 2011 Basın özeti

Financial Times'tan Türkiye'ye aşırı büyüme uyarısı. Esad'ın kaderini Ankara'nın tavrı belirleyecek. Karaçi'de medresede zincire vurulmuş çocuklar ve Tanrı parçacığının izinde.

Abone ol

Türkiye'de önceki gün açıklanan büyüme rakamları Financial Times'ın başyazılarından birine konu olmuş bugün.

''Ankara'nın aşırı büyümenin riskleri konusunda kaygı duyması gerekir'' uyarısında bulunan gazete, yorumuna ''Fazlasıyla hızlı büyüme diye bir şey var mı?'' sorusuyla başlıyor

Bu sorunun aslında Avrupa Birliği için anlamsız gelebileceğine dikkat çeken Financial Times, Türkiye içinse endişe verici olabileceğine işaret ediyor.

2011'in ilk dokuz ayındaki büyümenin yıllık yüzde 8.2 olarak gerçekleştiğini anımsatan gazete, Başbakan Erdoğan'ın görevde olduğu süre içinde kişi başına düşen geliri üç katına çıkarmanın haklı gururunu yaşadığını söylerken, çzetle şu uyarılarda bulunuyor:

''Ancak resmi böbürlenmeyle dışarıdan ayakları yere basan değerlendirmeler arasındaki makas açılıyor. Türkiye dünyada en büyük ikinci cari açığa sahip ülke. Çok küçük bir bölümü de doğrudan yabancı yatırımla finanse ediliyor, mali şok riski de ciddi. Enflasyonun yüzde 10'a yaklaştığı dikkate alındığında ekonominin aşırı ısınmakta olduğu konusundaki samimi kaygılar var. 2011 belli bir irtifada seyredilen bir yıldı, 2012 sert bir inişe tanık olabilir.''

Euro bölgesindeki krizin Türkiye'nin ihracatını etkileyeceğini, iç talebin de yavaşladığını, hükümet gelecek yılki büyümeyi yüzde 4 olarak tahmin ederken, bağımsız tahminlerin daha düşük olduğunu vurgulayan Financial Times, ama bu durumun Türkiye'nin geçmişte yaşadığı ani ekonomik yükseliş ve düşüş döngüsünden daha iyi olduğunu kaydediyor.

Gazete, başyazısında ekonomi yönetiminde, özellikle de para politikalarındaki kusurların varlığına işaret ederken, merkez bankasının istediği gibi faiz oranları belirlemesini ''şeffafflık ve tahmin edilebilirlikten yoksun olduğu için'' eleştiriyor.

Gazete, başyazısını ''Seçim zaferinden altı ay sonra Başbakan Erdoğan'ın ülkenin ekonomisinin hızlı büyümesini dizginlemek için siyasi manevra alanı var. Ancak istikrarslızlık riskini azaltarak ülkenin yeni elde ettiği refahın kalıcı olmasını sağlayabilir'' görüşüyle noktalıyor.

'Laik Türkiye İslami uyanışa örnek olamaz'

Türkiye iki komşusu nedeniyle de Financial Times'ın haber ve yorum sayfalarında yer alıyor.

İran'ın Türkiye'yi ''laik yapısı'' nedeniyle Arap baharını yaşayan ülkelere örnek oluşturamayacağını öne sürdüğü kaydedilen iç sayfalarındaki haberde, bu açıklama iki bölgesel güç arasındaki gerilimin son işareti olarak değerlendiriliyor.

Dini lider Ali Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayeti'nin dün düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği ''Türkiye'deki seküler İslam'ın Batı liberal demokrasisinin bir türü olduğu'' ve kendi ifadesiyle ''İslami uyanış yaşayan ülkeler için kabul edilemez olduğu'' görüşüne yer verilen haberde, iki ülke arasında Türkiye'nin Suriye politikası ve füze kalkanı projesine evsahipliği yapma kararı nedeniyle ağız dalaşı yaşandığı aktarılıyor.

İran parlamentosundan bir milletvekili Hüseyin İbrahimi, iki gün önce ''Eğer İran saldırıya uğrarsa ilk hedefimiz Malatya'da inşa edilmekte olan üs olacak'' demişti.

İki ülkenin ayrıca Irak konusunda da bir nüfuz mücadelesi içinde olduğuna dikkat çekilen haberde görüşlerine yer verilen eski Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinden Suat Kınıklıoğlu'nun, ''Bu ay sonunda Amerikan ordusunun da çekilmesiyle Irak'a ilişkin rekabetin tırmanması muhtemel. Eğer Esad devrilirse, Türkiye ile İran arasındaki gerilim daha da artabilir'' görüşü aktarılıyor.

'Esad'ın kaderini Türkiye çizecek'

Suriye meselesi de yorum sayfalarında.

Eski BM genel sekreter yardımcılarından, Chatham House uzmanı Michael Williams, Erdoğan hükümetinin Suriye konusundaki sabrının taşmakta olduğuna işaret ederken, Türkiye Başbakanı'nın ağırlığının bölgede Arap Birliği'nden daha büyük olduğunu kaydediyor. Uluslararası toplumun Suriye konusunda derin görüş ayrılıkları içinde olduğunu belirten Williams, şöyle devam ediyor:

''Rusya dün Batı'yı Suriye muhalefetinin 'silahlı, aşırı gruplarını' kınamaya çağırdı. Meşru bölgesel sesler olarak Türkiye ve Arap Birliği'nin Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika, ayrıca Rusya ve Çin'i Esad'ın bir geleceğinin olmadığı konusunda ikna etmeleri gerekir. Orta Doğu'da az sayıdaki seküler rejimlerden birinin devrilmesi, özellikle de siyasal İslamın yükselişte olduğu bir dönemde çok çetrefilli. Ancak Esad işbaşında kaldıkça halkına ve bölgeye mirası daha büyük ızdırap olacaktır.''

Murdoch'un güvenilirliğine darbe vuran kanıt

Medya devi Rupert Murdoch'un, daha sonra kapatılan gazetesi, News of the World'ün odağında olduğu telekulak skandalından oğlu, yönetim kurulu başkanı James Murdoch'ın söylediğinden daha önce haberdar olduğuna ilişkin yeni bir kanıt bugün gazetelerin manşetlerinde.

Independent, dün açıklanan elektronik posta mesajıyla gazetede ünlülerin telefon mesajlarını dinleme uygulamasının sadece bir muhabirin işi olmadığına dair kuşkular konusunda James Murdoch'ın üç yıl önce haberdar edildiğinin anlaşıldığını aktarıyor.

Gazetenin genel yayın yönetmeniyle, hukuk müşaviri arasında, bir kopyası James Murdoch'a da gönderilen yazışmalarda, ''durumun korkulduğu kadar kötü olduğundan'', ''kabus senaryosundan'' söz ediliyor.

Aynı haberi yine manşetinden duyuran Guardian da, daha önceki anlatımları konusunda kuşkular doğuran bu gelişme karşısında James Murdoch'ın kendini ''Ben bu elektronik posta mesajını okumamıştım'' diyerek savunduğunu aktarıyor.

'Medrese zindanında zincire vurulmuş çocuklar...'

Daily Telegraph, Pakistan'ın Karaçi kentinde 50'den fazla çocuğun kötü muameleye hedef oldukları medreseden polis baskınıyla kurtarılmalarını bu başlıkla duyuruyor okurlarına.

Bazı ailelerin, büyüye maruz kaldıklarıı ya da uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkları olan çocuklarının ıslah edilmesi için bu medreseye kayıt yaptırdıkları iddia ediliyor.

Çocuklardan biri, 200 kez dayak yediğini, kaçarsa Taliban'a teslim edilmekle tehdit edildiğini söylüyor.

17 yaşındaki bir öğrenci de, zincire vurulduğunu, sopalarla acımasızca dövüldüğünü aktarıyor.

Daily Telegraph, camilerin yakınında faaliyet gösteren dini okulların milyonlarca yoksul çocuğun eğitim için tek seçeneği olduğunu, 15 binden fazla medresede iki milyondan fazla erkek çocuğun eğitim gördüğünü kaydediyor.

Tanrı parçacığının izi

''Tanrı parçacığı: Tarifi zor, görünmez, İsviçre'de bulundu... galiba.''

Guardian, İsviçre'deki CERN laboratuvarında dün yapılan açıklamayı bu başlıkla duyuruyor.

CERN yöneticileri, Higgs bozonu olarak bilinen parçacığın varlığına işaret eden izler bulduklarını, ancak parçacığın varlığını kanıtlayacak kadar veriye sahip olmadıklarını söylüyor.

Guardian, varlığı ilk kez 1960'larda öne sürülen Higgs bozonunun, fiziğin en çok arzulanan keşiflerinden biri haline geldiğini kaydederken, keşfedilmesinin ise, son yüzyılın en önemli bilimsel adımlarından biri olarak kabul edileceğine ve basit parçacıkların nasıl kütleye dönüştüklerini anlamaya yardımcı olacağına işaret ediyor.