BIST 10.201
DOLAR 32,34
EURO 34,98
ALTIN 2.387,25
HABER /  GÜNCEL

11 Eylül İngiltere basın özeti

Daily Telegraph gazetesi, HDP binaları ve Hürriyet gazetesini hedef alan saldırıların yeni bir iç savaşın başlaması kaygılarını artırdığını yazıyor.

Abone ol

Financial Times gazetesi, "Şiddet tırmanırken, Kürt partisi her taraftan kuşatıldı" başlıklı haberinde, HDP'nin "inatçı Erdoğan'la yasa dışı militanların arasında kaldığını" yazıyor.

Gazete, aralarında Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu HDP’li milletvekillerinin Cizre kırsalında polis tarafından durdurulduğunu belirterek "Manzara üç ay önceki seçimlerde kalıpları yıkan ancak şimdi devlet ile militanlar arasında sıkışan HDP'nin yaşadıklarını özetliyor. Partinin Eş Başkanı, bazı milletvekilleriyle, polis tarafından kuşatılan bir çorak bir bayırda saatlerce mahsur kaldı" diyor.

Haber şöyle devam ediyor:

"Bundan 12 saat önce savcılık Türk devletine ve Erdoğan'a hakaret ettiği ve bir terör örgütü için propaganda yaptığı gerekçesiyle Demirtaş'ın dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Bu suçlamalarla Demirtaş 19 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir."

"Bu, Haziran'daki seçimlerde parlamentoda önemli bir temsil hakkı kazanan ve AKP'yi 2002'den beri elinde tuttuğu meclis çoğunluğundan eden parti için sert bir düşüş oldu. Eğer parti 1 Kasım'daki erken seçimlerde halk desteğini koruyabilirse, Erdoğan'ın Türkiye'nin tartışmasız lideri olduğu günlerin sonu gelir."

"Ama şimdi Erdoğan tarafından teröristlerle aynı saflardaymış gibi hedef alınıyor. Parti, PKK'nın düzenlediği saldırılar nedeniyle de zarar görüyor. Ordu 1100 PKK'lının öldürüldüğünü söylüyor. Şiddet Türkiye'nin en büyük şehirlerine yayıldı. HDP binaları ateşe veriliyor. Kürtlerle bağlantılı bir yapı (KCK) dün ayaklanma çağırısı yaptı."

'PKK liderliği HDP'ye bırakmak istemiyor'

"Demirtaş her taraftan sorunlarla karşı karşıya. Washington merkezli düşünce kuruluşu Woodrow Wilson'ın Orta Doğu Programı Direktörü Henri Barkey, 'PKK'nın komutanları Kürt hareketinin liderliğini HDP'ye bırakmak istemiyor. Erdoğan da HDP'nin başarısını engellemek istiyor. Ama Erdoğan her halükarda bir kaybet-kaybet durumuyla karşı karşıya. Ya seçimlerden aynı sonuç çıkacak. Ya da HDP meclise giremeyecek ve şehirler havaya uçacak' diyor."

"Bazı uzmanlar, Cizre'deki şiddetin kentlerde yeni çatışmaların habercisi olabileceğini söylüyor. 24 saat sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre'de hükümet 30 teröristin öldürüldüğünü söylüyor. Orada yaşayanlar, 10 yaşındaki bir kız çocuğu, 7 çocuk annesi 53 yaşındaki bir kadın dahil cenazelerini buzdolaplarında ve soğuk odalarda tuttuklarını söylüyorlar. Demirtaş ve heyetine Cizre'ye girme izni verilmedi. Hükümet de kendisine ve partisine yüklenmekten vazgeçmiyor. Erdoğan bu hafta 'Terörün yanında saf tutarsanız, bedelini ödersiniz' dedi."

"HDP'nin açık bir şekilde PKK'yla bağları var. Parti müzakerelerde hükümetle PKK arasında aracı oldu. Demirtaş defalarca PKK'ya saldırılarını durdurması hükümete de militanların Türkiye'den çekilmesine izin vermesi için çağrı yaptı."

"Buna rağmen kamu oyu yoklamaları, partinin Haziran seçimlerindeki yüzde 13'lük oy oranını koruduğuna işaret ediyor. AKP'nin sert tutumu da işe yaramış görünüyor. Anketlere göre partinin desteği seçimlerindekine kıyasla 3-4 puan arttı. Ama bu oran, çoğunluğu sağlamasına yetmiyor."

'Savaşa siviller de katıldı'

Economist dergisi son sayısında "doğudaki çatışmaların ülkenin diğer bölgelerine de yayılmaya başladığını, askerlerle PKK arasındaki savaşa artık sivillerin de dahil olduğunu" yazdı.

Yazı özetle şöyle:

"Türkiye'nin doğusu, güvenlik güçleri ile aşırılık yanlısı Kürtler arasındaki çatışmalar nedeniyle haftalardır felç. Ama şimdi şiddet, ülkenin diğer bölümlerine yayılıyor. Kürt savaşçılar tarafından 6 ve 8 Eylül'de yol kenarına yerleştirilen patlayıcılarla 30 asker ve polis memuru hayatını kaybetti. İntikam isteyen ve ellerinde Türk bayrakları bulunan milliyetçi kalabalıklar HDP'nin binalarına saldırdı. Alanya'da parti binası yakıldı. Ankara'da bir grup fanatik parti binasını yakmaya çalıştı."

"Birçok yerde Kürtlere ait iş yerleri ateşe verildi. Batı'da ve ülkenin orta kesimlerinde, öfkeli kalabalıklar, Güneydoğu'ya giden otobüsleri durdurdu, yolcuları tehdit etti ve camları kırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını çarpıtmakla suçlanan Hürriyet gazetesinin binaları iki kez taşlı sopalı göstericiler tarafından kuşatıldı."

"Merkezi hükümetle bağımsızlık yanlısı Kürtler arasında iki yıl süren kesinlikle bitmiş görünüyor. Savaş Temmuz'da yeniden alevlendi ve bazı kentlerde askeri operasyonlar hız kazanıyor. Çocuklar dahil 10 kişinin öldüğü Cizre'de sokağa çıkma yasağı uygulanıyor ve askerler ev ev arama yapıyor ve militanların denetimindeki bölgeleri geri almaya çalışıyor."

"Saldırılar ve öfkenin yeniden nüksetmesi, aslında tamamen sürpriz sayılmaz. Geçen yıl masadayken iki taraf da sessizce savaşa hazırlanıyordu. Hükümet kırsal kesimde son 20 yıl içinde PKK'nın en çok saldırı düzenlediği bölgelerde tahkim edilmiş askeri karakollar (kalekol) inşa etti."

"Bu arada gerillalar da kentlerdeki varlıklarını güçlendirdiler. Yazar Aliza Marcus '1990'larda PKK'nın, görevi halkla örgüt arasında aracılık olan bir sivil milis gücü vardı. Şimdi bu kendi içinde silahlı bir örgüt' diyor ."

'Genç kuşak diyaloğa daha az eğilimli'

"Son haftalarda, Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi YDG-H olarak bilinen Kürt çeteler, kasabalar ve kentlerde güvenlik görevlilerini hedef almaya başladı. Kent merkezlerinde çatışma, görece olarak yeni ve bugünkü gerilimi daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor."

"YDG-H büyük ölçüde eğitimsiz ama son derece motive. Üyelerinin çoğu 1990'lardaki travmatik yıllarda doğmuş. DİTAM'dan Mahmut Kaya, "Genç Kürtler öfkeli kaybedecek hiçbir şeyleri yokmuş gibi davranıyor" diyor ve daha genç kuşağın diyaloğa daha az eğilimli olması nedeniyle kısa zamanda ilerleme sağlanamaması halinde barış için fırsat penceresinin kapanacağı uyarısında bulunuyor."

"Diyarbakır'dan 80 kilometre uzaklıktaki, 46 bin nüfuslu Silvan'da geçen ay maskeli gençler, mevziler kazıp barikatlar kurdular. Yaklaşık bir hafta süreyle bazı bölgelere geçişi engellediler. 27 yaşındaki bir kadın sempatizanları, "Kürt olarak aşağılanıyorsunuz. Kültürünüz yok sayılıyor ve insan olarak görülmüyorsunuz' diyor."

"PKK en son saldırılarıyla bahsi yükseltti. Gözlemcilere göre, örgüt şimdiye kadar Türkiye'deki son çatışmalarda kaynaklarını sınırlı bir şekilde seferber etti. Örgütün eğitimli gücünün büyük bölümü Suriye'de YPG saflarında IŞİD'e karşı savaşıyor."

Erdoğan PKK'yla savaştan geri çekilmeli

Financial Times gazetesi başyazısında "Erdoğan PKK ile savaştan geri çekilmeli. Türkiye'nin Kürtlerle yeniden çatışması istikrarsızlıktan başka bir şey getirmez" dedi.

Yazı özetle şöyle:

"Türkiye'de sadece vatandaşlarını değil, Batı'daki dostlarını da alarma geçirmesi gereken bir sosyal ve siyasi çalkantı yaşanıyor. Ülkede daha yeni, sonuç alınamayan bir seçim yapıldı, ekonomi çatırdıyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan daha fazla anayasal yetkiyi elinde toplamaya çalışıyor.

"Tüm bunların ortasında PKK'yla savaşın yeniden başlaması, yeni bir kaygı kaynağı. Bu durum, iki tarafın, ama özellikle Erdoğan'ın geri çekilmemesi halinde Türkiye'nin topyekûn bir istikrarsızlığa sürüklenmesi riskini içeriyor."

'PKK kanlı bir örgüt'

"PKK 1984'ten beri Türk devletiyle özerklik için savaşıyor. Savaşta 40 bin kişi öldü. Erdoğan 2003'te başbakan olarak iktidara geldiğinde Türklerle Kürtler arasındak husumeti sona erdirmek için çok şey yaptı. Nüfusun yüzde 15'ini oluşturan Kürt halkına siyasi haklar tanıdı. Ama Temmuz'da Erdoğan'ın en gurur verici başarısı darbe aldı ve çatışmalar yeniden başladı. PKK saldırılarında 100'den fazla asker ve polis memuru hayatını kaybetti. Türk Hükümeti büyük bir güçle karşılık verdi, Kürtlerin yaşadığı yerlerde 100 askeri bölge oluşturdu. "

"PKK, Washington ve Brüksel'de terörist olarak kabul edilen kanlı bir örgüt. Ama Ankara'yla çatışmaların yeniden başlaması daha çok Türk hükümetinin yaptıklarıyla ilgili. Kürt militanlar uzun bir süredir, hükümetin IŞİD'e karşı savaşma konusunda gönülsüz davranmasına öfke duyuyordu. Cihatçılar, Türkiye için, Batı'ya olduğundan daha büyük bir tehlike arz ediyor. Ama Erdoğan IŞİD'le mücadele etmeye karşı isteksiz davrandı. Amerikan uçaklarına Türk üslerini kullanma izni vermesine rağmen, neredeyse her açıdan Suriyeli Kürtleri daha büyük bir tehdit olarak gördü."

"Erdoğan'ın ayrıca, savaşı iç politikadaki amaçları için tırmandırdığı şüphesi var. Güneydoğu ve Kuzey Irak'taki Kürt militanlara hava saldırılarıyla o kadar acımasızca misilleme yapıyor ki PKK'yla yeniden müzakere masasına oturmak imkânsız hale gelecek. Savcılığın Selahattin Demirtaş hakkında soruşturma başlatması Kürtlerle Türkler arasındaki gerilimi daha da tırmandırabilir."

"Ankara'nın Nato'daki müttefikleri, özellikle de ABD için, Erdoğan'ın seçtiği yol, kaygı kaynağı olmalı. Kürtlere karşı savaşı, sadece Suriye'de IŞİD'e karşı en etkili güce zarar verecek. Ayrıca giderek artan siyasi ve ekonomik kargaşa görüntüsü, ABD öncülüğündeki ittifakın doğu kanadında göze alabileceği bir şey değil. Erdoğan bir şekilde PKK'yla gerilimi düşürecek bir yol bulmalı. Topyekûn bir savaş, cevabı olamaz."