Yaralarımız Aşktandır!

“Ve aşktandır tüm yaralarım benim

Aşktan, aşktan, aşktan...”

diyor hüznün kara gözlü asi kızı şair Furuğ Ferruhzad.

Aşk diyoruz genişliyor topluluk. Sesler dalgalanıyor. Pür dikkat sessizlik, cümlenin devamını bekliyor. Bir göz daha açılıyor topluluğun içinden. Bir kulak daha büyüyor sesimize doğru. Aşk yanımız eksik aşk yanımız aç, aşka dair ne varsa yalayıp yutuyor.

Şiir paylaşım alanlarında en çok aşk şiirleri okunuyor ve en çok aşk şiirleri hatırlanıyor şairlerin. Facebook, twitter gibi sosyal paylaşım siteleri ve pek çok blog sayfasında en çok aşk üzerine yazılmış şiirler ve sözler paylaşılıyor ve yine en çok beğeniyi onlar alıyor.

Aş yarası taze insanlığın, hiç kabuk bağlamıyor! Merheme muhtaç! Sür sür iyileşmiyor.

Savaşlar hüküm sürüyor dünyanın pek çok yerinde. Her gün binlerce insan ölüyor. Yoksulluk, yağma, zulüm gırla gidiyor. Televizyon ekranlarından evlerimize kan yağmurları yağıyor. İnsanlık endişeden örülmüş bir rahmin içinde büzüşmüş, yüreği ağzında pır pır titreşiyor. Yarınlar sis perdesinin gerisinde, güneş seçilmiyor.

Biri akıllılık edip bir aşk filmi koyuyor yayın akışına. İki saatliğine bütün acılar unutuluyor. Ağrıyan yanı uyuşuyor insanlığın. Nefes alıyor. Zihinler başka bir dünyada kulaç atıyor. Hayalin, arzunun, özlemin sıcak kucağı hepimizi avutuyor.

Sihirli bir değnek gibi aşk dokunduğu kişiyi dönüştürüyor. Bir korkaktan kahraman, bir caniden derviş çıkarabiliyor.

Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı gibi nice âşıklar, zamanın dişlileri arasında raks eden billur damlaları gibi asırlar ötesinden yürek yanıklarımızı serinletebiliyor. Yenilgi nedir bilmeyen zaman, bir tek aşk karşısında yenik düşüyor!

En büyük savaşlar, en görkemli zaferler günü gelince unutulup gidiyor. Yazmasaydı tarihçiler, kim hatırlardı onları? Ama aşklar öyle mi? Onlar tarihlerini yüreklere yazıyor ve büyülü bir şarkı gibi dilden dile, asırdan asra nefes alınan her yer ve zamanda söylenip duruyor.

Yaralarımız aşktandır bizim. Merhemimiz aşktan. İnsanlığın sevip sevilmeye ihtiyacı hiç hız kesmiyor. Derinden derine bir yara aşk yüreğinde insanlığın, asırlardır tatlı tatlı kanayıp duruyor.