BIST 8.802
DOLAR 32,34
EURO 35,09
ALTIN 2.239,27
HABER /  DÜNYA

Washington’da Trump krizi! Görevden alınabilir mi?

ABD basını, Beyaz Saray’ın önceki gün ana akım medyanın basın toplantısına alınmamasıyla çalkalanıyor.

Abone ol

ABD Başkanı Donald Trump’ın yemin töreninin üzerinden yaklaşık bir ay geçti. 7 Müslüman ülkeye vize yasağı, diplomatik skandalların ardından şimdi de basına sınırlama. Washington’da hava huzursuz. Öyle ki başkentte Trump’ın görevden alınıp alınamayabileceği bile konuşuluyor.

7 Müslüman ülkenin vatandaşlarını ülkeye sokmamak için imzaladığı şok karar, yargıyla restleşme, yıkılan devlet teamülleri, diplomatik skandallar, telefonda azarlanan dünya liderleri, kabine içi itiş kakış ve istifalar, son olarak da ana akım medyaya getirilen akreditasyon sınırlamasıyla Beyaz Saray tartışmaların merkezinde yer almaya devam ediyor. Gallup araştırma şirketine göre Trump’a halk desteği görevi  Barack Obama’dan devraldığında yüzde 42 iken geçen hafta yüzde 38’e düştü.

DANIŞMANI İSTİFA ETTİ

Daha da önemlisi Trump’ın 7 Müslüman ülke için getirdiği ülkeye giriş yasağının yargı blokajı nedeniyle şimdilik kadük kalması ve kabinesinin kilit ismi Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in Rusya ile perde gerisindeki ilişkilerinin deşifre olması sebebiyle istifa etmesi, ‘yönetemiyor’ diyen müesses nizamın değirmenine su taşıdı.

GÖREVDEN ALINIR MI

Dünyanın bir numaralı koltuğuna oturduğu daha ilk ayda üzerine türlü ‘görevden alınma’ senaryoları yazılan ilk başkan olarak Trump şimdiden tarihe geçmiş durumda. Washington’da ‘impeachment’ (görevden alma) mümkün mü diye konuşuluyor.

Zira ABD Anayasası, Kongre’ye başkanın yetkilerini kötüye kullanmasını engellemek adına görevden alma yetkisi veriyor. Azil gerekçelerinin başında vatana ihanet ve rüşvet var. Azlin sorgulanmaya başlanmasını temel sebebi ise Flynn’in Trump daha başkanlık görevini devralmadan Rus Büyükelçi ile görüştüğünün ortaya çıkmasıyla istifa etmiş olması. Kimse Flynn’in Rusya ile herhangi bir teması Trump’ın onayı ya da bilgisi olmadan yapmış olabileceğine ihtimal vermiyor.

NİYE RAHATSIZLIK YARATIYOR

Soğuk Savaş döneminden kalma ‘Rusya takıntısı’ ABD’nin hassas karnı. Trump için Rusya üzerinden vatana ihanet senaryosu gerçek anlamda gündeme getirilecek olsa bile – ki şu an için bu çok uç bir ihtimal gibi gözüküyor – başkanlığının düşmesi için Senato üyelerinden üçte ikisinin oyu gerekiyor. Bugüne kadar Kongre tarafından görevden alınan ABD Başkanı yok.

Trump’tan rahatsız olan geleneksel Cumhuriyetçilerin 2018 ara seçimlerinden önce içeriden harekete geçerek Başkan Yardımcısı Mike Pence’i başkanlığa taşıyacak senaryoları şimdiden değerlendirmeye aldığı dedikodular dalga dalga yayılıyor. Bütün bu toz duman içinde Trump çareyi ana akım medyayı hedef alıp ‘bana yalan haberlerle komplo kuruyorlar’ söylemine sarılmakta arıyor. Seçim zaferinin mimarlarından aşırı sağcı iletişim stratejisti Steve Bannon medya ile savaşında Trump’ın en önemli silahı.

‘DEMOKRASİ KARANLIKTA ÖLÜR’

Beyaz Saray’ın medyayı ‘halk düşmanı’ ilan etmesine ülkenin etkili gazetelerinden Washington Post’un yanıtı logosunun altına ‘Democracy dies in darkness’ (Demokrasi karanlıkta ölür) logosu yerleştirmek oldu.

New York Times ise tam sayfa ‘Her gün gerçeğin peşindeyiz. Muhabirlerimiz gerçeğe ulaşmadan durmayacak’ ilanıyla çıktığı gün Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer’ın kamerasız sohbet toplantısına alınmadı. Yalnız da değillerdi. CNN, Politico, Los Angeles Times ve Buzzfeed de veto yiyen medya kuruluşları arasında yer aldı.

Beyaz Saray’a akreditasyonu olan gazetecilerin brifinge alınmaması da son bir ayda tanık olduğumuz pekçok şey gibi Beyaz Saray tarihindeki ilkler arasına yazıldı.

BASINA ENGELE BÜYÜK TEPKİ: ‘DEMOKRATİK İDEALLERE SALDIRI’

ABD Başkanı Trump, önceki gün katıldığı Muhafazakâr Siyasi Hareket Konferansı’nda medyayı ‘halk düşmanı’ ilan ederken istihbarat servisi FBI’ı basına bilgi sızdırmakla suçladı. CNN, Beyaz Saray’ın FBI’dan New York Times’ın Trump’ın danışmanlarının Rus yetkililerle görüştüğü yolundaki haberini çürütmeleri için destek istediğine dair bir haber yayınlamıştı. Trump’ın medyaya yönelik son tepkisine neden olan ise işte bu haberdi.

Sonrasında Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer’in medya brifingine eleştirel haberler yapan NYT, CNN, Los Angeles Times, Buzzfeed, Politico gibi medya kuruluşlarının temsilcileri alınmadı. Beyaz Saray Muhabirleri Derneği, kararı ‘güçlü bir şekilde protesto’ etti. CNN’in haber sunucusu Jake Tapper, “Amerikalı olmayan bir tavır” olarak kınadı. NYT, “Şüphe yok ki, demokratik ideallere bir saldırıdır” dedi. Trump ise Twitter’dan “Yalan haber medyası gerçeği bildiği halde söyleyemiyor. Ülkemiz için büyük bir tehdit. NYT bir şaka oldu. CNN de öyle” diye yazdı.