Uçlar ve Eyvah Eyvah 3
Uçlar
Güzin-Erdal ve Zeynep Özyağcılar tarafından
"Tiyatro Martı" adı
altında bir aile tiyatrosu kuruldu. Geçtiğimiz
günlerde de ilk
oyunları olan "Uçlar"ın prömiyerine
gittim.
Açıkçası bu kadar başarılı iki ismin ilk oyunun da
nasıl olacağı az
çok kafamda şekillenmişti ama yine de
önyargılarımı bir kenara bırakıp
objektif bir şekilde oyunu
izledim.
Oyun belirtilen saatten geç başladı fakat ilk
sahnede duyulan "Doors"
şarkısı bana her şeyi unutturmaya yetti. Zeynep
Özyağcılar ile
başlayan oyun Aydın Şentürk'ün başarılı oyunculuğu
ile ilk sahnelerde
ziyadesiyle gerilim yarattı. O an anladım ki evet
bu oyunun 18
yaşından küçüklerin izlemesi gerçekten sıkıntılı
olabilir. Daha sonra
oyuna dahil olan Bahar Çebi ve Simge Defne de
rollerinin hakkını
verdiler.
İçeriğiyle ilgili çok fazla detay vermeyeceğim ama
bir ara kaşlarımı
düzeltemediğimi fark ettim. Çünkü o kadar iyilerdi
ki sinirim
fazlasıyla bozuldu ve çok etkilendim. Uçlar, size
kadına şiddeti,
sözlü ve fiziksel tacizi en gerçek haliyle
anlatıyor. Daha sonrasında
ise insanların egoları, bencillikleri,
arkadaşlıklarını sorgulatacak
diyaloglar yaşanıyor.
Oyunda en çok dikkatimi çeken ve beğendiğim şey
Barış Dinçel'in
dekorda ne kadar usta olduğunu bir kez daha
kanıtlamasıydı. Genel
resme bakarsak her şeyiyle gerilim dolu ve gerçek
bir oyundu. Umuyorum
ki Tiyatro Martı çok daha güzel işlere imza
atacaktır.
Eyvah Eyvah 3
Ata Demirer'in yazdığı ve merakla beklenen Eyvah
Eyvah 3'ün galasına
davetliydim. Öncelikle söylemek istediğim şu ki,
Kanyon'da resmen
mahşer kalabalığı vardı. Hatta bir ara "yer
bulamayacağız herhalde"
diye geri dönmeyi bile düşündük. Neyse ki herkese
yetecek kadar yer
varmış hemen bir salonda soluğu
aldık.
Daha önceki serilerini izlememiş olmama rağmen
hikaye gayet anlaşılır
işlenmişti. Gündemle ilgili göndermeler salonda
kahkahalarla
karşılandı. Ata Demirer'in mimikleri o kadar iyi
ki, oyunculuğunu
tartışamıyorsunuz bile. Demet Akbağ yine rolünün
hakkını vermişti
elbette. Özge Borak ise, o kadar güzel gülüyor o
kadar güzel görünüyor
ki objektif yorum yapabileceğimi sanmıyorum.
Filmin verdiği o güzel
Ege tadı zaten bağ kurmanıza yetiyor. Şivenin
sempatikliğiyle normal
diyaloglar bile gülümsetiyor.
Genel olarak filme bakarsak, ailenizle birlikte
çok rahatlıkla izleyip
güzel vakit geçirebileceğiniz bir film ama öyle
çok gülüp çok
eğleneceğinizi garanti edemem. Kıvamında ve tatlı
diyelim. Eğer
makinist yerinde olsaydı filmin sonunu da
izleyebilirdik ama kısmet
olmadı. Artık bi dahaki sefere.