BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,72
ALTIN 2.401,93

Şimdi atak yapma zamanı

Yeni adıyla LYS’ye hazırlananlar için bu günler, kritik öneme sahip…

    Çünkü önümüzde, LGS için tas tamam üç, LYS için 5 ay gibi harika bir zamanımız var. Şunun için harika diyorum; bu zaman çok şeyi değiştirecek, eksiklerimizi tamamlamamaya yetecek bir zaman.

    Tabii değerlendirirsek…

    Artık, çalışma saatlerimizi bir kat daha fazla artırma, hızımıza hız katma zamanı.

    Lay lay lom dönemi, tam olarak bitti.

    Daha sistemli, daha verimli ve daha konsantre çalışma dönemine girdik. Çünkü iş arttık daha ciddi bir boyut kazandı.

    Şu anda, kimse; sınavı “Kazandım” da diyemez; “Kaybettim” de diyemez.

    Kalan zamanı kazanan; sınavı kazanır.

    Umudunuzu, koruyun ve önünüze bakın.

    Şu ana kadar ki çalışmanız ya da denemeleriniz, ne olursa olsun; kalan şu beş ayınız harika olsun.

     Bu nedenle, bu beş ayda elinizden gelenin en iyisini yapmak için kendi kendinize söz verin. İsterseniz, bu sözü; annenize, babanıza, en çok sevdiğiniz arkadaşınıza veya sevdiğiniz sizi motive eden bir öğretmeninize verebilirsiniz. Hatta bana verebilirsiniz. Bu sizin karalarınızı daha güçlü uygulamanızı sağlar.

    Elbette, sonuç size bağlı.

    Sizin bu işe yüreğinizi koymanıza bağlı.

    Sizin istediğiniz iyi şeyler için, iyi fedakârlıklarda bulunma cesaretinize bağlı.

    Sizin enerjinizi, zamanınızı, hedefinize harcamanıza bağlı.

    İnterneti, cep telefonu muhabbetlerini, dizi zamanlarını, arkadaş geyiklerini bırakıp, netlerinizi artırmaya, eksiklerinizi tamamlamaya, bol bol soru çözmeye, işlendiğiniz ama çalışmadığınız konuları toparlamanıza bağlı.

    Bunlar için, hâlâ geç değil…

    Önümüzde, eksiklerinizi telafi edebileceğiniz iyi bir zaman var.

    Bununla birlikte, şimdi daha ciddi çalışmaya başlamazsanız, ipin ucunun kaçacağı belli, bir-iki ay sonrasına ertelediğinizde kesinlikle filmin son pişmanlık dönemine girmiş olacaksınız. Ve filmi geri sarma imkânınız olmayacak.

    İnanın; senaryo hep aynıdır.

    Ben bu filimi defalarca seyrettim, sadece oynayanlar değişti.

    Başlangıçta, “Daha çok zaman var canım” diye kendini avutma dönemi vardır.

    Sonra, biraz vicdan yapılır ve “Eh işte, yavaş yavaş başlayayım” moduna girilir ama bu yavaş yavaş da kaplumbağa hızının yavaşlatılmış hali gibidir.

    İş işten geçmeye başlandığında, yumurta ve kapı hesabı yapılmaya başlanır.

    Sonra, gelsin pişmanlıklar ve üzüntüler…..

    Belli bir dönem, depresif ve agresif takılma süreçleri.

    Ama bu sonuca, hep zaman varken yapılan uyarılara kulak tıkayıp, uzatılmış bir “Amaaan sen de!” edasıyla yapılan kaçışlar sebep olur.

    Siz siz olun, bu işin sonunda; “İyi ki yaptım!” diyeceğiniz yolu seçin.

    Bunun için de, gününüzü dershane veya okul dahil, 10 saat çalışmaya ayırın. Yani; okulda ya da dershanede 6 saat ders görüyorsanız üzerine siz de en az 4 saat çalışın.

    Bunun altı; “İnan ki maliyetini kurtarmaz abi!”

    Hem ne kaybedersiniz ki? 

    Benim de bir blogum var artık 

    Baktım herkeslerin bir blogu var.

    “Madem herkesin var. Benim neden olmasın?” dedim ve kendime, bir blog oluşturdum. Adresi;

    Burada, motivasyon, konsantrasyon, özgüven, sınav psikolojisi ve teknikleri, kişisel gelişim ile ilgili yazılar, eğitici videolar ve sunular, motivasyon sözleri, eğitici ve motive edici film önerilerini bulabilirsiniz. Amacım özellikle öğrenci arkadaşlarıma daha etkili ve çok yönlü katkılar sağlamak. Zaten kaydedenler facebook adresimden bu yönde faydalanıyorlar.

    Bloguma, bir çay içmeye bekliyorum, dostlar.