BIST 10.056
DOLAR 32,26
EURO 34,82
ALTIN 2.424,20
HABER /  POLİTİKA

Mehmetçik Gazzeye gidecek mi?

Bu soru Hükümet Sözcüsü ve Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek'e soruldu. Çiçek'in yanıtı ise beklendiği gibi oldu.

Abone ol

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Gazze'ye yönelik ''Barış Gücü'' oluşturulursa Mehmetçiğin bölgeye gitmesine hükümetin nasıl baktığının sorulması üzerine, ''Eğer barışa katkı sağlayacaksa... Türkiye dünyanın birçok ihtilaflı bölgesine asker göndermiştir. Türkiye şu an dünyanın pek çok bölgesinde her zaman üzerine düşeni yapmıştır. Türkiye'nin geleneksel dış politikası 'Yurtta sulh, cihanda sulh''. Türkiye, barıştan yana samimiyetini ispat etmiş bir ülkedir'' dedi.

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, toplantının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze'de meydana gelen olaylar sebebiyle yapmış olduğu çalışmalar ve görüşmelerle ilgili bir değerlendirme toplantısı şeklinde geçtiğini belirtti.

TÜRKİYE SAVAŞI SONA ERDİRMEYE ÇALIŞIYOR

Geçen hafta İsrail'in yapmış olduğu saldırılar sonucunda çok sayıda çocuk, kadın, masum insanın 500 yüzden fazla insan hayatını kaybettiğini, çok sayıda da yaralının bulunduğunu hatırlatan Çiçek, bu nedenle Türkiye'nin bu konuya iki sebepten dolayı ilgi duyduğunu ve bu sıkıntıların bir an evvel sona erdirilmesi noktasında hükümet olarak çaba gösterdiklerini anlattı.

İLK NEDEN İNSANİ

Olaya müdahil olunmasının birinci sebebinin insani açıdan olduğunu, gerçekten orada bir insanlık dramının yaşandığını, içler acısı bir durumun olduğunu, olanların bütün medyada görülebildiğini belirten Çiçek, ''Burada insanların feryatları var, elinde imkanı olan herkesin bu dramın sona erdirilmesi noktasında bir çabanın, gayretin içerisine girmesi gerekiyor. Türkiye bu çabalarıyla insani görevini yerine getirmektedir. Evvela Türkiye olarak çabalarımızın birinci nedeni insani açıdandır'' dedi.

BÖLGE ÜLKESİ

İkinci olarak konuya ilgi duyulmasının nedeninin Türkiye'nin bir bölge ülkesi olması olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:

''Bölgemizde meydana gelen her olumsuz gelişme gerçekten hem bölgenin istikrarına hem de dünya barışına olumsuz katkı vermektedir. Bunun için bu bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerini en üst düzeyde ve en iyi şekilde sürdüren Türkiye olarak, böylesine bir insanlık dramının bir an evvel sona erdirilmesi noktasında bir sorumluluk duyuyoruz. Sorumluluğumuzun gereği olarak da Sayın Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere her kademede konunun bir an evvel bu acıklı durumun ortadan kaldırılması noktasında çabalar sürdürülmektedir.''

KARA HAREKATI KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ

Çiçek, krizin başından beri Türkiye'nin gelişmeleri yakından takip ettiğine dikkati çekerek, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava harekatını genişleterek kara harekatını başlatmasının gerçekten krizi daha da derinleştirdiğini ve farklı bir boyut kazandırdığını söyledi. Türkiye'nin harekatın başlamasının hemen ardından yaptığı açıklamayla, İsrail'in uluslararası toplumun uyarılarına ve uluslararası kamuoyunun tepkilerine rağmen kara harekatına başlamış olmasını kabul edilemez olduğunu açıkladığını ve harekata derhal son verilmesi çağrısında bulunduğunu bildirdi. 

''İNSANLIK DRAMININ BİR AN EVVEL SONA ERDİRİLMESİ İÇİN'

Bu insanlık dramının bir an evvel sona erdirilmesi için Türkiye'nin yoğun diplomatik temaslarını sürdürdüğünü ifade eden Çiçek, bu çerçevede Başbakan Erdoğan'ın Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğini, Ürdün'de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile de görüşme yaptığını belirtti. Türkiye'nin Hamas tarafıyla da temasa geçtiğini dile getiren Çiçek, Erdoğan'ın, Türkiye'yi ziyaret eden Katar Başbakanı ile de konuyu görüştüğünü, BM Genel Sekreteri ile de konuyu o taraftan takip etmeye çalıştığını vurguladı. 

Başbakan Erdoğan'ın telefonla dünya liderleriyle bu konuyu görüştüğünü anımsatan Çiçek, AB Dönem Başkanı sıfatıyla Çek Başbakanı, İspanya Başbakanı, bugün de Bakanlar Kurulu devam ederken İtalya, Rusya ve İngiltere başbakanlarıyla hem Türkiye'nin bu konudaki tutumunu, düşüncelerini, görüşlerini, hem de ateşkesin bir an evvel sağlanmasının ve insani yardımların bölgeye intikali noktasında katkılarını görüştüğü muhataplarına ilettiğini belirtti.

Çiçek, ayrıca Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın hafta sonu Cidde'de yapılan İslam Konferansı Örgütü Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısına katıldığını, Riyad'da Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile konuyu görüştüğünü, ayrıca Türkiye'ye gelen Mısır Dışişleri Bakanı ve Suriye Dışişleri Bakanı ile görüşmelerini sürdürdüğünü anlattı.

Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in aralarında bulunduğu muhataplarıyla telefonda görüşmeler yaptığını hatırlattı.

BÖLGEYE YÖNELİK YARDIMLAR-

Türkiye'nin bu süre içerisinde ve henüz bu harekat başlamadan önce de bölgeye yönelik insani yardımlarını sürdürdüğünü vurgulayan Çiçek, bu harekatla birlikte bu yardımları daha fazla artırma çabası içerisine girildiğini belirtti. Türkiye'nin bölgeye 15 adet ambulans gönderdiğini, 10 TIR gıda ve 13 ton ilaç yardımında bulunulduğunu kaydeden Çiçek, ''Elektrik yok, su yok, Gazze'de. Acil jeneratör ihtiyaçları var. Bunların teminine gidilmektedir. Ayrıca bu harekat sonucu yaralanan bir kısım Filistinlinin tedavilerinin Türkiye'de yapılabilmesi bakımından teşebbüslerini sürdürüyor. Ambulans uçaklar hazır. İmkan olduğu takdirde bunları Türkiye'ye getirmek suretiyle tedavilerinin Türkiye'de yapılabilmesi bakımından bir çabayı da sürdürmektedir'' dedi.

Türkiye'nin bu yardımları sadece Filistinlilere yönelik değil, zaman zaman Irak'ta meydana gelen saldırılar sonucu yaralanan bir çok Irak vatandaşına da sunduğunu ifade eden Çiçek, geçen hafta Irak'ta meydana gelen patlama sonucu yaralanan 10 kişilik bir yaralı grubunun tedavisinin Türkiye'de yapılabilmesi için gerekli teşebbüslerin yapıldığını, bunların tedavilerinin Türkiye'de sürdürüleceğini anlattı.

MECLİS'TE ELE ALINACAK

Cemil Çiçek, ''Bu konunun TBMM'de de ele alınmasını arzu ediyoruz. Bu nedenle yarın İçtüzüğün verdiği bir imkanı kullanarak hükümet olarak konuyu TBMM'nin gündemine getireceğiz. Sayın milletvekillerimize ve gruplarımıza bu konuda bilgi verilecek. Böylece siyasi partilerimizin de bu konuya fikri katkıları Meclis'te gündeme gelmiş olacaktır, dolayısıyla bu konu Meclis'te ele alınacak demektir'' dedi.