BIST 10.219
DOLAR 32,17
EURO 34,68
ALTIN 2.448,14

Maskeli Balo

Kişinin karakterini daima en yakınındaki kişiye olan tavırları belirler. Bunu baz alarak arkadaşlarınızı tanıyabilirsiniz.

Dosyalar açıldı farklı konulara başlandı, yazmakla yazmamak arasında gidip gelindi, zihnimde birçok konu geldi/gitti. Böyle bir kargaşa sonunda açılan iki dosya ve farklı iki konu tamamlanmak üzere arşive atıldı. Kafam başka yerlerde, biraz insan ilişkilerine kafa yormaktayım şu sıralar. Arkadaşlıklar, dostluklar, çevre vs.
2012’inin son dönemine geliyoruz yavaş yavaş. ’’21 Aralık döngüsü’’ ve insanlarda yarattığı gerginliği saymazsak, yine yeni sene ve yeni başlangıçlar, kendi kendine verilen sözler, tutulan dilekler, yeni seneye yenilenerek başlamak, bir nevi kötüden arınmak…
Arkadaşlarımızı yaş aldıkça ve olgunlaştıkça hayatımızdan eleyerek yürürüz.
Dost çok farklı bir kavramdır, insan kendine dahi çok fazla dürüst olamazken başkasına ne kadar dürüst olabilir, ne kadar doğal olabilir, bu hep muamma olarak kalacaktır ben de. 20 veya 30 sene evli kalabilen çiftlerin ’’onu hiç tanıyamamışım’’ diyerek adliye koridorlarını inlettiğini düşünürsek, yani bu kadar dip dibe yaşayan iki insan dahi birbirini tanıyamıyorsa, belki de haftada bir görüştüğümüz arkadaşımız ne kadar dostumuz olabilir?.
Arkadaşlıklarda kötü gün dostu veya iyi gün dostu tamlamalarını da pek sevmem. Kötü gün dostu olmak/olmaya çalışmak çoğu zaman karşıdakine acımanın verdiği üstünlük, ego beslenmesi, kötüye bakıp, kendi haline şükretme olabilir çoğu zaman, anlarsınız. İyi gün dostu olabilen nispeten daha azdır, samimiyetini gözlerde görebilirsiniz, hiç yanıltmazlar.
Birde hiç etliye sütlüye dokunmayan, ’’bana dokunmayan bin yıl yaşasın’’ vari tipler vardır ki, onlar çok yaşasın…
Kendi adıma, arkadaşlıklarımda farklı sohbetler edebilme, ben de olmayan farklı düşünceleri görüp bana uyanları kendime katabilme aslolan.
Ama işte burda da çıkmazlar olabiliyor. Sohbetiyle beni tatmin eden birisi yaşam şekliyle bana zıt olabiliyor. Yaşam şeklini derinden görüp, bir de dışarıya farklı görünme çabaları , sürekli maske değiştirme, değerlerinde, inançlarında dahi oynama yapabilmesi, özünde bu insan nasıl bir kargaşa yaşıyor diye kafa patlatırken gözden düşüyor.
İnsanlar ve insan ilişkileri çeşit çeşit. Yazmakla, örnek vermekle bitmez, tükenmez. Hatırlıyorum, annem şu lafı çok kullanırdı ’’aman kızım dosta düşmana karşı dikkatli ol’’ ki, hala aynı kafadadır.
Ona göre dostlar ve düşmanlar vardır ve dikkatli olmak gereklidir. Bu lafları duyarak büyümeme rağmen, insanları hiç dost/düşman diye ayırmadım. Hiçbir zaman yanlış anlaşılırım fobim olmadı. Ne düşündüysem onu söyledim ve ne hissettiysem… Ve beni sevmeyeni hep daha fazla sevdim. Onlar ilginçti benim için, sevmeyen ilginçti.
Bir de ’’kendini seven başkalarını sevebilir, sevmeyen sevemez’’ fenomeni vardır. Kendini sevmeyip, bir başkasına tapan türlü insanlar da tanıyorum, kendini sevip asosyalliğin dibine vuranları da.
Şu bir gerçek ki artık günümüzde genellemeler yapmak çok tehlikeli, o kadar çeşit insan var ki, genellemelerden detaya gitmek her zaman yanıltıyor.
Çok fazla ahkam da kesmek istemiyorum elbette. Sadece gözlemlerim şunu söylüyor; kendi hayat arkadaşına/sevgilisine dürüst olan, arkadaşlıklarda da dürüsttür. Dürüst olmayan, çevresine karşı da dürüst olamaz.
Kişinin karakterini daima en yakınındaki kişiye olan tavırları belirler. Bunu baz alarak arkadaşlarınızı tanıyabilirsiniz.