BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,80
ALTIN 2.443,41
HABER /  DÜNYA

Hillary Clinton Erdoğan'a gıcık mı onun için neler demiş!

ABD seçim sonuçları merakla beklenirken Hillary Clinton seçilirse ne olur sorusunun yanıtına bakalım. Bill Clinton'ın eşi olan Hillary Clinton kimdir kaç çocuğu var Türkiye için neler düşünüyor?

Abone ol

ABD seçim sonuçlarına göre süper gücün yeni liderinin kim olacağı, Washington-Ankara ilişkisinin önümüzdeki dönemde nereye evrileceğini de önemli oranda etkileyecek. Bu açıdan başkan adayı Hillary Clinton büyük önem taşıyor. Peki kimdir Hillary Clinton, yazdığı kitapta Erdoğan için neler dedi?

Türk halkı Hillary Clinton'dan çok eşi Bill Clinton'ı tanıyor. Marmara depremi sonrasında Türkiye'yi ziyaret eden Bill Clinton en sempatik bulunan ABD başkanlarından biriydi. Hillary Clinton'ı ise Dışişleri Bakanlığı dönemiyle tanıdık.

HILLARY CLINTON'IN EŞİ VE KIZI

Chelsea isminde bir kız çocuğu annesi olan Hillary Clinton çok başarılı bir hukukçu. Bill Clinton'ın başkanlığı döneminde de perde arkasında hep onun olduğu söylenmişti. Monica Levinsky skandalını atlatan Bill Clinton'ın ikinci kez seçim kazanmasını da o sağlamıştı.

HILLARY CLINTON'IN TORUNU

Hillary Clinton'ın kızı Chelsea tek çocukları. 1980 doğumlu olan Chelsea yaptığı evlilikle dikkat çekti. Hillary Clinton ve Billi Clinton kısa sürede torun sahibi oldular.

ABD'NİN İLK KADIN BAŞKANI OLACAK
69 yaşında olan Hillary Clinton, Amerika Birleşik Devletleri'nin 67. Dışişleri bakanı oldu. Hillary Rodham Clinton 2008 ABD başkanlık seçimlerine adaylığını koymuş ancak ön seçimleri az farkla Barack Obama'ya kaybetmişti. 2016 ABD başkanlık seçimleri için Demokrat Parti'den başkan adayı olan Hillary Clinton, Donald Trump'ı yendiği taktirde ABD'nin ilk kadın başkanı olacak.

HILLARY CLINTON'IN ÇOCUKLUĞU

Hillary Diane Rodham, ABD'nin Illinois eyâletindeki Chicago kentinde doğdu. Babası Hugh Ellsworth Rodham İngiliz ve İrlandalı göçmenlerin çocuğu. Hillary Clinton'ın Hugh ve Tony adında iki de kardeşi var.

Muhafazakar bir ailede yetişmiş olan Hillary Clinton, babası gibi komünist karşıtı olan lisedeki tarih öğretmeni ve annesi gibi sosyal adalet gibi konularla ilgilenen aynı zamanda da rahip olan akıl hocasından etkilenmiş.

BILL CLINTON EVLENME TEKLİF EDİNCE REDDETTİ

1965'te Rodham Wellesley Koleji'e girmeye hak kazanan Hillary Clinton, Yale Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi gördü. 1971 ilkbaharında, Yale'de bir hukuk öğrencisi olan Bill Clinton ile flört etmeye başladı. Kendini işine ve hedeflerine atayan Hillary, Bill ile tanıştıktan sonra, kendini onunla yaşamaya adadı. 1973'te derece ile mezun olan Hillary Clinton, Bill ile beraber olabilmek için orada bir yıl daha kalmıştır. Clinton mezun olduğu yıl ona evlenme teklif etti ama bu teklifi Hillary reddetti. Hillary Clinton eşi Bill Clinton ile evliliğini 1975 senesinde yaptı. 1980'de ilk ve tek çocukları Chelsea dünyaya geldi.

CLINTON'IN ERDOĞAN İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ

Hillary Clinton şimdi ABD'nin ilk kadın başkanı olmak için saatleri sayıyor. Peki Clinton başa gelirse Türkiye'ye bakışı ne olur, Erdoğan için neler düşünüyor?

Hillary Clinton, Haziran 2014'te çıkan "Zor Seçimler" kitabında Erdoğan hakkında şu satırları kaleme aldı:

"Türkiye’nin geleceği ve ilişkilerimizde anahtara sahip özellikle bir kişi oldu: Başbakan Erdoğan. Onunla ilk kez 90’larda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile tanıştım. Hırslı, güçlü, dini bütün ve etkili bir siyasetçiydi. (…) Erdoğan hükümeti, ordunun içinde olduğu iddia edilen darbe komplolarının üzerine agresif bir şekilde gitti ve daha önceki tüm sivil haleflerininkinden daha güçlü bir iktidar kazandı.

Erdoğan’ın liderliği altındaki bazı değişimler pozitifti. Potansiyel AB adaylığı motivasyonuyla (şimdiye kadar gerçekleşmedi) Türkiye devlet güvenlik mahkemelerini kaldırdı, ceza yasasında reform yaptı, yasal temsil haklarını genişletti ve Kürtçe eğitim ve yayın üzerindeki sınırlamaları hafifletti. Erdoğan ayrıca dış politikada 'komşularla sıfır sorun' politikası izleme niyeti açıkladı.

Erdoğan’ın liderliği altındaki olumlu gelişmelere rağmen hükümetinin muhaliflere ve gazetecilere yönelik davranışları yüzünden gittikçe büyüyen bir kaygı sebebi hatta bir alarm da vardı. Kamuoyunun karşıt görüşlerine gittikçe daha az alan bırakılması, Erdoğan’ın ülkeyi götürdüğü istikâmet ve demokrasiye olan taahhüdü konusunda soru işaretleri oluşturdu. Muhalifleri Erdoğan’ın nihai amacının Türkiye’yi muhalefete yer bırakmayan bir İslam ülkesine çevirmek olduğundan şüpheleniyordu ve Erdoğan’ın bazı davranışları da bu korkuya destek oluyordu. Hükümeti, ikinci ve üçüncü döneminde çok rahatsızlık verici oranlarda gazetecileri hapse attı ve bazı kararları sorgulayan protestoculara sert müdahalelerde bulundu. Yolsuzluk çok geniş bir sorun olarak kaldı."

HILLARY CLINTON'IN TÜRKİYE'YE BAKIŞI

Demokrat Parti'nin adayı Hillary Clinton'ın Türkiye ile ilgili doğrudan değil ama dolaylı olarak yaptığı bir açıklama son dönemde Türk kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Clinton'ın geçen ayki ikinci televizyon düellosunda, Hillary başkan seçilirse Suriye’de Obama yönetiminden farklı ne yapacağı sorulduğunda, adını anmadan Türkiye’nin PYD/YPG konusundaki kaygılarını dikkate almayacağını ima etmesi, Ankara'nın tepkisine neden oldu.

Clinton, münazarada şöyle demişti:

“Kürtleri silahlandırmayı düşünürdüm. Kürtler Suriye ve Irak’ta bizim en iyi ortaklarımız. Bazı çevrelerin bu konuda endişeli olduğunu biliyorum. Ancak bence Kürtler ihtiyaçları olan ekipmanı almalılar. Böylece sahadaki Kürt ve Arap savaşçılar, DEAŞ’ı Irak’tan çıkardıktan sonra Rakka’yı almamızda ana unsur olurlar.”

CLINTON: TÜRKİYE SİNİR BOZUCU BİR ORTAK

ABD eski Dışişleri Bakanı Clinton, Türkiye'ye ilişkin en net görüşlerini ise Haziran 2014'te çıkan "Zor Seçimler" kitabında ortaya koydu.

Clinton bu kitapta, "Bakan olarak geçirdiğim dört yılda, Türkiye önemli ve zaman zaman sinir bozucu bir ortak olduğunu kanıtladı. Bazen aynı fikirde olduk (Afganistan’da birlikte yakın çalışırken, terörle mücadele, Suriye ve diğer konular) bazen de olmadık (İran’ın nükleer programı). Hem benim hem de Başkan Obama’nın mesai ve ilgisi ilişkilerimizi istikrara kavuşturmamıza yardım etti ama özellikle İsrail ile yükselen tansiyon gibi dış olaylar, yeni zorluklar sundu. Ve Türkiye’nin iç dinamikleri de durumu bulandırmaya devam etti" ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE'DEKİ DARBELER..."

Clinton, kitabında, geçmişte Türk ordusunun gerçekleştirdiği darbelerin de Soğuk Savaş için belki iyi olduğunu ama Türkiye’nin demokratik gelişimini engellediğini savundu.

Clinton bu konudaki görüşlerini şöyle aktardı:

"Avrupa’daki hiçbir ilişkimiz, 70 milyondan fazla nüfusu olan, Müslüman çoğunluklu, bir ayağı Avrupa’da bir ayağı Doğu batı Asya’da olan Türkiye kadar ilgi gerektirmedi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra dağılan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan modern Türkiye, Batı’ya yönelen seküler bir demokrasi olma niyetindeydi. 1952’de NATO’ya katıldı ve bizimkilerle yan yana savaşmak için Kore’ye asker gönderen ve on yıllar boyu ABD kuvvetlerine ev sahipliği yapan, Soğuk Savaş döneminde güvenilir bir müttefikti. Ancak kendini Atatürk’ün vizyonunun garantörü olarak gören Türk Ordusu, fazla İslamcı, fazla solcu ya da fazla zayıf gördüğü hükümetleri devirmek için birçok kez müdahalede bulundu. Bu belki Soğuk Savaş için iyiydi, ama demokratik gelişimi geciktirdi."