BIST 9.717
DOLAR 32,54
EURO 34,94
ALTIN 2.438,27

Defne'nin suçu neydi?

Her ölüm kendi içinde bir ibret taşır.

Her ölüm kendi içinde bir ibret taşır. Ölen ölmüştür artık ama geride kalanlara bir şeyi hatırlatarak; "ölümün aslında herkes için ne kadar da yakın olduğunu"

Defne Joy'un ölümü günlerdir tartışılıyor.

Kimileri Defne'yi, kimileri ölüm şeklini, kimileri geride bıraktığı eşini ve çocuğunu, kimileri de medyanın bu ölüm karşısındaki tutumunu...

Defne'nin ölümü ahlaki bir tartışma konusuna döndü, köşe yazarları arasında.

"Ölünün arkasından konuşmak ayıptır" diyenler de oldu, "evli barklı bir kadının ilk tanıştığı erkeğin evinde ne işi vardı" diye yerden yere vuranlar da.

Hatta "Kerem Altan'ın polise verdiği ifade basına sızdırılmamalıydı" diyenleri bile duyduk.

Habercilik açısından değerlendirecek olursak bu ifadenin haber yapılması gazetecilik gereğidir. Ortada merak edilen bir ölüm var ve ölmeden önce yanında bulunan son kişinin ifadelerine ulaşmış bir gazeteci bunun haberini yapar.

Konuyla ilgili yazılanlar çizilenler neredeyse haberin kendisini aştı gidiyor.

Bütün bunlar ne şekilde olursa olsun bir ölümün ardından, bir insan hakkında nasıl da hoyratca atılıp tutulabildiğinin bir göstergesi aslında.

İşte bu noktada gerek muhafazarlıktan dem vuranların gerekse modernlikten dem vuranların aynı tutumda birleştiğine şahit olduk.

Önce kendi yaşamlarına bakmayı akıl edemeyen bazıları, ahkam kesebilecekleri bir alan bulmanın iştahıyla adeta ahlak zabıtası kesildi başımıza.

Ne ilginçtir ki bu insanlar, yaşadıkları hayat içerisinde evli, bekar farketmeden tek gecelik ilişkiler yaşayan onlarcası varken bu konu hakkında bir kere bile kalem oynatmamıştı.

Şimdi bu kızın suçu ölmesi miydi?

Aynı durum muhafazakar medya içerisindeki bazı isimler içinde geçerli.

Olaya "bulduk bir ayıp köpürttükçe köpürtelim" edasıyla yaklaşmak kusura bakmasınlar inandıkları dinde yer almıyor.

Aksine İslam dini insanların hatalarını, kusurlarını örtmeyi emreder.

Bizden olmayana sonuna kadar vuralım zihniyeti ne İslam'da yer alır ne de insanlıkta.

Kaldıki bu camia içinde bunları yapanlar yok mu?

Dizi dizi kasetleri çıkanlar için seslerini çıkarmayanlar şimdi yaygara yapıyorsa bilin ki bu hiç inandırıcı değil. O zaman sorarlar işte;

Bu kızın suçu kadın olması mıydı?

Şükürler olsunki Allah, onu sözde dillerinden düşürmeyenler gibi adaletsiz değil.

 Her türlü iyi de ve kötü de, kadını ve erkeği eşit tutuyor. "Sen erkeksin elinin kiridir" demiyor.

Düşünün bir kere zamanında örnekleri çokca yaşandı.

Defne'nin durumunda olan bir erkek olsaydı yine aynı tepkiler verilecek miydi?

Hiç sanmıyorum.

Biz toplum olarak kadını her haliyle, dirisiyle de ölüsüyle de sömürmeye ne kadar meraklıyız.

"Kimse ibretlik bir ölümdü ibretimizi alalım da kenara çekilelim" deme büyüklüğünü gösteremedi. Yazık...

BİLGİ YARIŞMASINDA DİSKALİFİYE

Geçen hafta Ocak ayının yarışma birincilerini duyurduk sizlere. Bilgi yarışmasında dereceye giren iki yarışmacının teknik hile yaptığı tespit edilerek yarışmadan diskalifiye edildiklerini siz okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

Bunun yanında yarışmayla ilgili zaman zaman sizlerden bir şikayet var. Daha yarışmaya başlar başlamaz "üzgünüz testiniz sona erdi" gibi bir uyarının çıktığı yönündeki eleştirileri yarışmayla ilgilenen teknik sorumlu arkadaşlarla paylaştım.

Bunun sistemden değil kullanıcı bilgisayarlarından kaynaklandığı, güvenlik duvarı nedeniyle böyle bir uyarının gelebileceğini söylediler. Yarışma müdavimi okurlarımız şayet bu uyarıyla sık sık karşılaşıyorlarsa bilgisayarlarının ayarlarını kontrol ettiklerinde bu sorun ortadan kalkacaktır.