Çin Başbakanı AB'den silah ambargosunun kaldırılmasını istedi

Brüksel'de AB liderleriyle buluşan Çin Başbakanı Wen Jiabao, silah ambargosunun sürmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Brüksel'de Avrupa Birliği yetkilileriyle buluşan Çin Başbakanı Wen Jiabao, silah ambargosunun sürmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Dokuz yıldır oturduğu koltuğunu terk etmeye hazırlanan Wen, "sorunun çözümsüz olmasından üzüntü duyduğunu" söyledi.

AB ambargosunun tarihi, 1989'daki Tiananmen Meydanı protestolarının şiddetle bastırılmasına kadar uzanıyor.

Wen'in gündeme getirdiği konulardan biri de, Çin'in AB tarafından tam teşekküllü bir pazar ekonomisi olarak tanınması.

AB böyle bir adım atsa, Çin malları üzerindeki gümrük vergileri kalkabilecek.

Çin Başbakanı'nın Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve dış politika şefi Catherine Ashton gibi üst düzey AB yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde, başka bir dizi ekonomik konu daha ele alındı.

Avrupa Komisyonu'nun açıklamasına göre, Çin ve AB, sera gazı salınımının azaltılması ve düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş konusunda anlaşmaya varmak üzere.

Yapılan ortak açıklamada da, tarafların "piyasaların güvenin tazelenmesi ve mali istikrarın sağlanması" için işbirliğini yoğunlaştıracağı vurgulandı.

Zirve sonundaki geleneksel basın konferansı ise Çin'in yalnızca resmi olarak onaylanan gazetecilerin katılması şartını ileri sürmesi nedeniyle iptal edildi.

İlişkiler sağlamlaşıyor

Wen'in Çin-AB ilişkilerinde kilit bir rol oynadığı düşünülüyor.

Dokuz yıllık başbakanlık döneminde, karşılıklı ticaret neredeyse dört katına çıktı. AB, şu anda Çin'in en büyük ihracat pazarı ve Çin'e ihracatta dünyada ikinci sırada geliyor.

Ancak Wen, perşembe günü silah ambargosunun sürmesinden yakınarak, "Bundan derin üzüntü duyuyorum ve umarım AB tarafı bu sorunları çözmek için daha büyük inisiyatif gösterir" dedi.

Yüksek teknoloji ürünü satışını kısıtlayan ambargo nedeniyle, Çin'in askeri araştırma ve geliştirme faaliyetleri aksıyor.

Aslında Fransa ve İtalya, satış yasağının kaldırılmasından yana fakat diğer Avrupa ülkeleri buna yanaşmıyor.

ABD de Çin'in insan hakları karnesini ve ayrılıkçı Tayvan yönetimiyle Pekin ilişkilerindeki dengeyi gerekçe göstererek, yasağı savunuyor.

Çin ve AB arasında bazı ticaret anlaşmazlıkları da olmuştu. Örneğin AB, Çinli üreticilerin güneş panellerini pazar değerinin altında sattığına dair iddiaları soruşturmaya karar vermişti.

Ancak BBC'nin Brüksel muhabiri Chris Morris, AB yetkililerinin, bu tür anlaşmazlıkların genişleyen ekonomik ilişkiler çerçevesinde görülmesi gerektiğini düşündüklerini söylüyor.

Çin hükümeti Avrupa'nın kötüleşen ekonomisi ile ilgili endişelerini sıklıkla dile getirmişti.

Çin'in Avrupa kurtarma fonuna 3 trilyon dolar döviz rezervi yatırımı yapacağı düşünülüyordu. Ancak Avrupa Merkez Bankası'nın devlet tahvillerini satın alma kararı üzerine bu baskı görece hafifledi.

BBC muhabiri Chris Morris zirvenin büyük kararlar almak yerine ilişkileri sağlamlaştırmayı hedeflediğini söylüyor.