BIST 10.333
DOLAR 32,22
EURO 34,78
ALTIN 2.459,45

Bahar, yalnızlık, aşk ve doğum

Yaşamak telaşı sarmış kaldırımları. Taşları döven adımlar hızlanmış. İrili ufaklı izler var zamanda. Kimi bahara, kimi erken açan çiçeğe kanmış.

 

Yaşamak telaşı sarmış kaldırımları. Taşları döven adımlar hızlanmış. İrili ufaklı izler var zamanda. Kimi bahara, kimi erken açan çiçeğe kanmış.

Taşıt nehirlerinden geçilmiyor caddeler. Hepsinin bagajında sepetlenmiş yaşamlar. Sessiz bir su kenarı, bir parça çayır. Nefes almanın öğrenilmiş yeni alfabesi!

Yaşamak telaşı sarmış erken inen geceyi. Sabırsız elleriyle gündüzü söküyor. Parklara, bahçelere tutunmuş gündüz. Ufuklara asılmış elleri kanıyor.

Kasketiyle oynuyor ihtiyar bir adam. Ümit dolu gözlerle geçenlere bakıyor. Biri çöküyor yanına, dökülmüş saçları. Hediye verir gibi hal hatır soruyor.

Umut kaynatıyor iki yabancı, tenceresinde akşamın. Gündüz yarasına ıhlamur basıyor. Bir tatlı koku acısında yaşamın, yaşadıkça insanın yaşayası geliyor.

Yaşamak telaşı sarmış börtü böceği. Geceyi sevinçli ötüşler bölüyor. Âşık bir delikanlı elinde gitar, zamanın yüzüne aşkını yazıyor.

Suya değmiş dudaklarda mavi bir tebessüm. Gecenin kara teni hafifçe ürperiyor. Gün yorgunu gözler uykuya yenik. Biri rüyasında sevdiğini görüyor.

Yaşamak telaşı sarmış kaldırımları. Şafağa gebe gecenin karnı büyüyor. Yeni bir sancı sarmış kızaran ufukları. Uyanın çocuklar, yarın doğuyor!