BIST 9.717
DOLAR 32,51
EURO 34,97
ALTIN 2.437,41
HABER /  SEÇİM

Abdullah Gül emanet almaz, damgasını vurur!

Fox Tv Ankara temsilcisi ve Köşk'e en yakın gazetecilerden Sedat Bozkurt İnternethaber'e konuştu.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını İNTERNETHABER'e değerlendiren Bozkurt, Erdoğan'ın beklentinin altında oy aldığını söyledi. Bu oy oranının genel seçimlerde Erdoğan'ın durumunu zorlaştıracağını belirten gazeteci, "düşük profilli bir Başbakan ile seçimlere girilmesi halinde AK Parti'nin hükumet kuracak çoğunluğu sağlayamama ihtimali var" dedi.

AK Parti'nin Gül'e Erdoğan'dan daha fazla ihtiyacı olduğunu söyleyen Sedat Bozkurt, yokuş aşağı giden AK Parti'yi sakin bir durağa götürecek tek ismin Gül olduğunu belirtti.

Gül'ün kurucusu oldu partinin teklifine sırt dönmeyeceğini ama hemen de evet demeyeceğini ifade eden Bozkurt, Gül'ün sakin yapısı sayesinde köşk ile denge kurabileceğini söyledi.

İşte o röportaj...

-Erdoğan'ın aldığı oy oranı AK Parti'de yaşanması muhtemel senaryolarla ilgili bize ne söylüyor?

KENDİSİNE MUTLAK BAĞLI BİR İSİMLE DEVAM EDECEKTİ AMA OLMADI 

- Erdoğan beklentilerinin altında oy aldı. Yüzde 60’a yakın bir oy, baskın bir erken seçim ve en azından anayasa değişikliklerini referanduma götürebilecek kadar mecliste çoğunluk sağlamaktı hedefi. Böylece Başkanlık sistemi tekrar gündeme gelecekti. Erken seçim olmasa bile, 60’a yakın oy oranı ile Erdoğan eli rahat bir biçimde parti içinde de hükümette de istediği planı rahatça uygulayacaktı. Kendisine mutlak bağlı bir isimle yola devam edecekti ama olmadı. Şimdi ortaya çıkan tabloya bakıldığı zaman düşük profilli bir genel başkan ya da başbakan ile 10 ay sonra yapılacak seçimlere girilmesi halinde parlamentoda hükümet kuracak çoğunluğun sağlanmama olasılığı var. Çünkü, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oy blok değil. Milletvekili seçimlerinde en azından Saadet Partisi, BBP hatta MHP’den gelen oyların gideceği bir adres, kendi partileri var.

Cumhurbaşkanı olarak meydan meydan dolaşamayacağına göre AKParti seçmenini konsolide edebilecek bir isme ihtiyaç duyacak ve bu belki istemediği bir isim olacak. Öte yandan AK Parti yönetimi de homojen değil. CHP’nin alışık olduğu çok parçalı ve muhtelif odalarda iktidar kulisleri yapılan bir parti halinde.

- Erdoğan aldığı bu oyla istediği "Başkanlık" modeline kavuşabilecek mi?

BAŞKANLIK MODELİ BUGÜN İTİBARİYLE SONA ERMİŞTİR 

- Başkanlık modeli bugün itibariyle teknik olarak da sona ermiştir. Artık bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin politik malzemesi olabilir, “başkanlık sistemi olsaydı bunlar yaşanmazdı her şey daha iyi olurdu” gibi.

-Seçimin "gizli kazananı" olarak Abdullah Gül isminin öne çıkmasının nedeni nedir?

AK PARTİ'NİN ABDULLAH GÜL'E ERDOĞAN'DAN DAHA ÇOK İHTİYACI VAR 

- AK Parti’nin bugün Abdullah Gül’e, Recep Tayyip Erdoğan’dan daha çok ihtiyacı var. Bu seçim sonuçları üzerinden ortaya çıktı. Güçlü, ekonomi piyasalarının, dış ilişkilerin ciddiye alacağı bir siyasi figür. Ülkedeki olumsuzlukları, AK Parti tabanının da desteğini alarak, onu dönüştürerek giderebileceğine inanılan bir isim. Ama bu seçim sonuçlarıyla yokuş aşağıya giden bir AK Parti’yi sakin bir durağa götürecek tek isim olarak denklemin sonucunda o ortaya çıkıyor. Onu partide istemeyenler bile ortaya çıkan bu seçim sonuçları üzerinden ki matematik yüzde 40-42’lik bir oran diyor, artık onun gelmesinden yana.

-AK Parti Abdullah Gül'e emanet edilmek zorunda mı, neden?

AK PARTİ İÇİNDE TEK ADRES 

- Öncelikle Gül’ün pazarlık yapma şansı var, emanet almaz, mülkiyetini alarak kendi damgasını vurur. Bunu kadro ve öncelikli tercihleriyle yapar. Örneğin ilk tercih kayıtsız şartsız AB sürecidir. Partiye tekrar heyecan katabilecek bir başka isim yok. 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı pratiği ve deneyimi, her kesim ile ilişki kurma yeteneği onu AK Parti içinde tek adres haline getiriyor.

-Abdullah Gül, bu teklife evet der mi, şartları ne olur?

HEMEN EVET DEMEZ 

- Hemen evet demez, Putin-Medvedev modelini şık bulmuyor, parti içi mücadelede cumhurbaşkanlığı yapmış bir ismin yer almasına sıcak bakmıyor. Ama kurucu olduğu partinin ve ülkenin çıkarlarına da kayıtsız kalamaz. Bu mutlak bir görev olarak önüne gelirse, söylediğim gibi iradesini mutlak koyacağı ve kullanacağı bir siyaset alanı ön koşuludur. Vesayet söz konusu olamaz.

-Kabul ederse, aralarının son zamanlarda iyice açık olduğu belirtilen iki siyasi arasında yaşanabilecek muhtemel senaryolar neler olur?

GÜL KÖŞK İLE DENGE KURACAKTIR 

- Gül sorun çıkaran bir profil değil. Bunu bugün de görüyoruz. Erdoğan’ın her cumhurbaşkanı tarifi bir Abdullah Gül eleştirisi olmasına karşın bu güne kadar buradan bir yanıt gelmedi. Sistemde büyük arıza çıkmadığı sürece Gül bu tarzını sürdürür. Ama onun da sınırları olacağı kanısındayım. Parlamentoda çoğunluğu arkasına almış bir Gül, eşit şartlarda Köşk ile denge kuracaktır.

Seçim sonrası görüşlerini Twitter hesabından paylaşan Bozkurt'un açıklamaları da şöyle:


ekran-resmi-2014-08-11-11.44.48.png

ekran-resmi-2014-08-11-11.44.37.png