BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

96 yaşındaki nineye tecavüz ettiler!

Adana’da, evine girdiği 96 yaşındaki kadının küpelerini çaldığı ve tecavüz ettiği iddia edilen sanığın 39 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Abone ol

Adana’da, evine girdiği 96 yaşındaki kadının küpelerini çaldığı ve tecavüz ettiği iddia edilen sanığın 39 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 6 Ekim 2010 tarihinde Yeşilevler Mahallesi Demetevler Caddesi'nde, 96 yaşındaki Ayşe U'nun evine girdiği, boğazına bıçak dayayıp kulağındaki küpeleri aldığı ve tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Mehmet Fatih A. (19) ile Ayşe U. ve yakınları hazır bulundu.

Yürüme güçlüğü çektiği için mahkemeye tekerlekli sandalyeyle getirilen Ayşe U, olayı sanığın gerçekleştirdiğini ve şikayetçi olduğunu söyledi.

Olay akşamı evde yalnız olduğunu ve tespih çekerek ibadet yaptığını belirten Ayşe U, "Sanık mutfak penceresi demirini kırıp içeri girmiş. Birden karşımda gördüm. 'Ben hırsızım' dedi ve benden para istedi. Param olmadığını söyledim. 'Paran yoksa ırzına geçeceğim' dedi ve bana eliyle vurdu. Bu sırada eve girdiğinde mutfaktan aldığı bıçağı boğazıma dayadı. 'Küpelerimi al ama namusuma dokunma' dedim. Kulağımdaki küpeleri zorla aldı. Sonra da, yapmamasını söylediysem de dinlemedi ve ırzıma geçti" diye konuştu.

"BU YAPTI, TÜH SANA..."

Hakimin, bir kez daha bakmasını isteyip, olayı gerçekleştirenin sanık olup olmadığını sorması üzerine Ayşe U. sanığa dönerek, "Bu yaptı. Tüh sana..." dedi.

Hakkında, "nitelikli yağma, nitelikli cinsel saldırı, nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme" suçlarından toplam 39 yıla kadar hapis cezası istenen sanık Mehmet Fatih A. ise suçlamaları kabul etmediğini ve iftiraya uğradığını ileri sürdü.

Sanık, arkadaşı Mehmet Ali Ş'nin kendisine komplo kurduğunu belirterek, "Bu olay nedeniyle psikolojim bozuldu. Mehmet Ali, esrarını satmak istemediğim için polisle işbirliği yaparak üzerime iftira atıyor. Bu kadın benim ninem değil atam yaşında. Hiçbir şey yapmadım. Mehmet Ali Ş'nin araştırılmasını, bu mahkemeye getirilmesini istiyorum. Bir falso verecektir" diye konuştu.

Mahkeme başkanı, cumhuriyet savcısının isteği üzerine Ayşe U'nun, ruh sağlığının bozulup bozulmadığının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevkine karar vererek, duruşmayı erteledi.

USTABAŞI ERKEK KALFAYA TECAVÜZ ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Bursa'da bir boyacı ustası, aynı işyerinde çalışan erkek kalfaya defalarca tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı.

İddiaya göre olay Yıldırım ilçesinde yaşandı. Bir kumaş boyahanesinde kalfa olarak çalışan 19 yaşındaki T.R. işten ayrıldı. Ancak işyerinde 100 lira alacağı kaldı. T.R. işten çıktıktan birkaç gün sonra parasını istemek için firmaya geldi. Burada karşılaştığı ustabaşı Halis H.'ye (53) patronunda kalan parasını almaya geldiğini söyledi. Halis H. de patrona giderek kalfanın parasını aldı ancak kalfaya vermedi. Halis H., iddiaya göre T.R.'ye parayı vereceğini, ama bunun karşılığında ilişkiye girmek istediğini söyledi. Önce ustabaşının teklifi kabul etmeyen T.R., daha sonra razı oldu. Gençle ilişkiye giren Halis H., ardından defalarca tehdit ederek gençle ilişkisini sürdürdü. Bu arada Halis H., T.R.'ye arkadaşlarıyla da ilişkiye girmek istediğini söyleyince, T.R. polise giderek şikayetçi oldu.

T.R.'nin verdiği ifade doğrultusunda gözaltına alınan Halis H., emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Halis H. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından "tecavüz" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

[PAGE]


BAKİRE DEĞİLSİN DEDİ VE TERK ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Samsun'da akrabalarının aracılığıyla tanıştığı 17 yaşındaki E.K. ile 'Nasıl olsa evleneceğiz' diyerek zorla cinsel ilişkiye girdiği ileri sürülen, ardından da 'Bakire değil' diyerek evlenmekten vazgeçen 26 yaşındaki Murat K., 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Canik İlçesi'nde oturan Murat K. geçen ağustos ayında akrabalarının aracılığıyla aynı mahallede oturan E.K. ile evlenmesi için tanıştırıldı. İddiaya göre Murat K., bir süre gezip dolaştığı E.K.'yı bir akrabasının evine götürdü. İddiaya göre Murat K. kapıyı kilitledi ve cinsel ilişki teklifini reddeden E.K. ile zorla lişikiye girdi. E.K.'nın ağlaması üzerine de Murat K., "Nasıl olsa evleneceğiz. Sen bunu kimseye söyleme" diyerek onu evine bıraktı.

"BAKİRE DEĞİLSİN, EVLENMEM"

Bu olaydan iki hafta geçtikten sonra E.K.'ya evlenmekten vazgeçtiğini söyleyen Murat K. "Sen bakire değilsin. Benden önce de ilişkiye girmişsin" dedi. Murat K.'nın kendisini terketmesi üzerine E.K. tecavüz suçlamasıyla şikayetçi oldu.

Samsun 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Murat K. savunmasında, "Aile büyükleri, beni evlendirmek için aynı mahallede oturan E.K. ile tanıştırdı. Kendisini beğendim. Bir süre gezip dolaştık. Düğün için salon dahi tutmuştum. Bana daha önceden başka biriyle ilişkisi olduğunu söyledi. Ben de evlenmekten vazgeçtim. Kesinlikle ilişkiye girmedim" dedi.

Sanığın kendisiyle zorla cihsel ilişkiye girdiğini ileri süren E.K. da "Evleneceğiz diyerek beni kandırmaya çalıştı. Ancak ben yine de kendisine karşı koydum. İstemediğim halde benimle zorla ilişkiye girdi. Evleneceğimiz için kimseye bir şey demedim. Daha sonra bakire olmadığımı söyleyerek beni terk etti. 'Bakire dğilsin evlenmem' dedi. Kendisinden şikayetçiyim" diye konuştu. Mahkeme, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

Dava dosyasında, E.K.'ya Adli Tıp'ın 'bakire' olduğuna ilişkin raporu ile Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden alınan 'ruh sağlığının bozulduğu' raporu bulunduğu belirtildi.

ENGELLİ KIZINI DÖVEREK ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFA TIKLAYIN..

[PAGE]


Balıkesir'de oturan Hüseyin Erden'in evi kirletiyor diye dövdüğü engelli kızı Ayten Erden hayatını kaybetti.

Kızını döverek öldüren baba Erden, daha önceden tartıştığı komşusu Cemil Işık'ı da bıçakla yaraladıktan sonra kaçmaya çalışırken yakalandı.Olay, bugün saat 15.30 sıralarında, 2'inci Sakarya Mahallesi Güven Sokak 6 numaradaki evde meydana geldi. Emekli Hüseyin Erden, birlikte yaşadığı engelli kızı Ayten Erden'i dövdü. Daha sonra mutfaktan aldığı meyve bıçaklarıyla dışarı çıkan Erden, daha önceden tartıştığı ve aralarında husumet olduğu bilinen 52 yaşındaki Cemil Işık'ı evinin bir alt sokağında yakaladı.

Çıkan tartışmada Erden, yanındaki bıçakla Işık'ı karnından yaraladı. Olayı gören çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri Işık'a ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansla Balıkesir Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Çevrede araştırma yapan polis, zanlı Hüseyin Erden'i elinde 2 meyve bıçağıyla olay yeri yakınlarında yakaladı. Hastanede tedavi altına alınan Işık'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

Bıçakla yaralama suçundan gözaltına alınarak Balıkesir Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen zanlı Erden'in evine giden polis, engelli Ayten Erden'in cesediyle karşılaştı. Yapılan incelemede darp sonucu hayatını kaybettiği belirlenen engelli Ayten Erden'in cesedi Balıkesir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

ÖNCE DÖVDÜ SONRA TEŞHİSE GELDİ

Darp sonucu hayatını kaybeden Ayten Erden'in cesedini teşhis etmek için hastane morguna getirilen Hüseyin Erden'in ilk ifadesinde, "Kızım Ayten hiç susmuyordu. Evi kirletiyordu. Bugün de söylediklerimi yapmayınca sinirlenip dövdüm ama öldüğünü bilmiyordum" dediği öğrenildi.

Polis, Ayten Erden'in ölümü ile Cemil Işık'ın bıçakla yaralanması olayları arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığını bildirdi. Zanlı Erden, emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilecek.

LEZBİYEN İLİŞKİ YAŞIYOR DİYE KURŞUN YAĞDIRDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksekokulu 4. sınıf öğrencisi Pınar Türkmen'i (21) sokak ortasında kurşun yağmuruna tutarak öldüren eski sevgilisi Emrah Gümüş (24) hakkında 'kasten öldürme, silahla tehdit ve ruhsatsız silah taşıma' suçlarından müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Gümüş'ün, hem emniyet ve hem de adliyede "Pınar lezbiyen ilişki yaşıyordu. Birçok kez uyardım dinlemeyince öldürdüm" dediği öğrenildi.

"UYARDIM BENİ DİNLEMEDİ, ARKADAŞLARIM BİLE BENİMLE ALAY ETTİ"
Cumhuriyet Savcısı Hasan Baykal'ın hazırladığı iddianamede, zanlı Emrah Gümüş'ün, Pınar Türkmen'i öldürmek amacıyla arkasından, öldürücü bölgelerine yakın mesafeden ateş ettiği, bu nedenle cinayetin kasten işlendiği görüşüne yer verildi. Emrah Gümüş'ün, hem Emniyet Müdürlüğü ve hem de adliyede verdiği ifadesinde, Pınar Türkmen ile yaklaşık 3 yıl karı koca hayatı yaşadıklarını, ancak 6 ay önce sebepsiz yere Pınar'ın kendisinden ayrılmak istediğini, normal arkadaş olarak ilişkilerinin sürdüğünü belirttiği ifade edildi. Pınar Türkmen'in 2010-2011 öğretim yılı başında, F. adlı bir kız öğrenciyle arkadaş olduğunu, arkadaşlıklarının zamanla ilerlediğini ve F.'nin çoğu zaman Pınar'ın evinde kaldığını söyleyen Gümüş'ün ifadesinde şunları anlattığı belirtildi:

"F. yapı itibarıyla erkeğe benzeyen, yine erkek gibi yaşayan, lezbiyen ilişkisi olan bir kadındı. Ben birçok kez Pınar'ı bu kızla gezmesinin yanlış olduğu, okuduğumuz bölümde, hatta üniversitede F. ile olan arkadaşlığının yanlış algılandığını, lezbiyen olarak bilindiğini, kendisine de aynı damganın vurulacağını söyledim. İkazıma kulak asmadı. Pınar'ın F. ile olan arkadaşlığı zoruma gidiyordu. Kendi arkadaşlarım bile zaman zaman bana gülüyor, 'Pınar sende bulamadığını, onda buldu' diye alay ediyorlardı. Olay günü de F. ve Pınar'ı iki erkek ile gördüm. Erkekler ayrıldı, F. de minibüse binip yalnız kalınca, Pınar'ın yanına gittim. Tartıştık. Bana, 'Sen karışma. Seninle evleneceğimizi mi zannediyorsun? Benim hayatımda sana yer yok. Ben evli bir erkekle ilişki yaşıyorum. Benim tüm ihtiyaçlarımı karşılıyor. Senin gibi çulsuz, şerefsiz birine hayatımda yer yok. İstediğimle ilişkiye girerim, gerekirse kızlığımı da diktiririm. Ne yaparsam yapayım, kimse benim namussuz olduğumu anlamaz. Benim ihtiyaçlarımı sen mi karşılıyorsun?' diye hakaret etti. Şeker hastasıyım, iğnemi de yapmamıştım. Sinirlendim ve tabancayla ateş ettim. Öldürmek istememiştim."

"DAHA ÖNCE KORKUTMAK İÇİN EVİNE ATEŞ ETTİM"
Emrah Gümüş'ün daha önce iki kez Pınar Türkmen'i korkutmak amacıyla tabancayla evine doğru ateş ettiğini ve bu nedenle bazı kişilerin kendisini tehdit edip, dövdüğünü de söylediği bildirildi. Tutuklu olan Gümüş'ün yargılanmasına, önümüzdeki günlerde Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.

OLAYIN GEÇMİŞİ
17 Şubat'ta Yeditepe Mahallesi 210 Nolu Sokak üzerinde Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksekokulu 4. sınıf öğrencisi Pınar Türkmen sokak ortasında kafasına ve vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden 3 kurşunla öldürülmüştü. Olayın ardından gözaltına alınıp delil yetersizliğinden serbest bırakılan genç kızın eski sevgilisi Emrah Gümüş, çevredeki güvenlik kameraları ve MOBESE görüntülerinden yola çıkılarak yeniden gözaltına alındığında cinayeti itiraf etmişti.

BEYOĞLU'NDA FUHUŞ BASKINI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN...

[PAGE]

Taksim İstiklal Caddesi üzerindeki bir eğlence yerinde fuhuş yaptırıldığı ihbarını alan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği ekipleri, söz konusu adrese operasyon düzenledi.

Eğlence merkezindeki 13'ü kadın 23 kişi gözaltına alındı. Fas uyrukluların da aralarında bulunduğu kadınların, fuhuş karşılığı olarak 200 TL para istedikleri belirtildi.

Şubeye getirilen şüphelilerin sağlık kontrolünün ardından mahkemeye sevk edileceği, yabancı uyruklu olanların ise yapılacak işlemlerin ardından sınır dışı edilecekleri bildirildi.

İCRA MÜDÜRÜNE YOL ORTASINDA KURŞUN YAĞMURU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN.. 

[PAGE]

Giresun'un Yağlıdere ilçesi İcra Müdürü Zahide Tığlı, Espiye ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü.

Edinilen bilgiye göre, Espiye'de oturan Yağlıdere'de İcra Müdürü olarak görev yapan Zahide Tığlı'ya (55), Adabük Mahallesi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi'nde fırından ekmek alarak evine döndüğü sırada, tabancayla henüz kimliği belirlenemeyen kişi tarafından bir el ateş edildi.

Başından ağır yaralanan üç çocuk annesi Tığlı, Espiye Devlet Hastanesindeki ilk müdahalenin ardından Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesine sevk edilirken yolda hayatını kaybetti.

Ayrı yaşadığı eşi M.T. ile sorunları olduğu bildirilen Tığlı'nın, daha önce iki kez evlilik yaptığı öğrenildi.Polis ekiplerinin olayla ilgili başlattığı soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

 KADINA ŞİDDET TAHSİL TANIMIYOR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Boşandığı profesör eşinden 6 yıl şiddet gördüğünü ileri süren psikolog E.K (38), "Kimse ben (şiddete maruz kalmam) demesin, kadın her zaman şiddet mağduru olabilir. Bunun eğitimle, yaptığın işle ya da kariyerinle hiç ilgisi yok" dedi.

Psikolog E.K eşinden gördüğü ve 6 yıl süren "şiddeti" anlattı. Evliliğinin üçüncü ayında eşinden fiziki şiddet görmeye başladığını ifade eden E.K, şöyle konuştu.

"İlk fiziksel şiddet, bir gece sabaha kadar sürdü. Kapılar kilitlendi, anahtarlar alındı, telefon kabloları söküldü, cep telefonları kırıldı, ağzım yüzüm paramparça oldu, tokatla değil yumrukla vuruyordu. 9 saate yakın eşimden şiddet gördüm. Eşi tarafından öldürülen Ayşe hanımdan daha beter hale geldim; yolunmuş saçlar, ağzım, yüzüm paramparça olmuştu. Bunun ardından şoka girdim, ardından depresyon... Sabah kalkamadığımı fark edince, kış dönemiydi dışarıdan kar getirdi, küveti karla doldurup olası bir iç kanama geçiriyorsam iç kanama dursun diye beni küvete soktu. 1-2 ay evden dışarı çıkamadım. Şikayet etmek istedim ama aileme zarar vereceği tehdidinde bulununca edemedim. Bir de sürekli (profesöre mi inanırlar sana mı inanırlar, şikayet etmeye kalkma) diyerek hep vazgeçiriyordu. Bu ne depreme benziyordu, ne de başka bir olaya, şiddet bambaşka bir şeydi. İlk şiddetten sonra değişeceğini söyleyerek, araya ailesini de koyarak beni ikna etti. Kadın hep maalesef yuvayı koruma iç güdüsüyle hareket ediyor."

"BAYRAMLARI HİÇ SEVMEM"

6 yıl süren evliliği boyunca sadece fiziksel şiddete değil, sözsel şiddete de maruz kaldığını anlatan E.K, "Bütün şiddet olaylarını hafta sonu yapardı, özellikle bayram gibi uzun süreli tatillerine denk getirirdi ki resmi yerlere başvurmayayım diye. Resmi makamlara yansımayan pek çok şiddet olayı yaşadım" dedi.

Şiddetin dozunun dönem dönem değişerek devam ettiğini ileri süren E.K, eski eşinin asla şiddet uyguladığını kabul etmediğini vurguladı.

E.K, üç kere boşanma davası açtığını, üçüncü davadan sonra evliliğini bitirebildiğini ifade ederek, evliliklerinin üçüncü yılında olan kızının da babasından ilk şiddeti anne karnında 9 aylıkken gördüğünü anlattı. E.K, kızının 3 yaşında iken babasının şiddetine tekrar maruz kaldığını ve üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen konuşma bozukluğu yaşadığını söyledi. E.K, fiziki şiddetin yanında psikolojik şiddetle de mücadele ettiğini, eşinin aldatmalarına da maruz kaldığını dile getirerek, "Evliliğimizin 3. yılında kızım oldu. Onun isteğiyle oldu. (Böyle bir adamdan çocuk yapılmaz) dedim, ama onun ısrarı, annemin olayları bilmediğinden dolayı torun ısrarı üzerine bebeği yaptım. Hamileliğimin 9. ayında yine şiddete uğradım" diye konuştu.

Yaşadığı şiddeti ilgili makamlara bildirmesine rağmen ilk defa 2007'de eşinin evden 6 ay uzaklaştırma cezası aldığını dile getiren E.K, "Fiziki şiddete uğradıktan sonra polise başvurdum, adli tabibe gittik, başımdan yaralandığım için bütün ısrarıma rağmen tomografi çekilmedi, o sırada hamileydim bebeğim kontrol edilmedi, istememe rağmen bu yapılmadı. Eşim bu olaydan sonra 6 ay uzaklaştırma aldı, ancak raporda '100 metre' ibaresi yer almadığı için kapının önüne kadar gelip beni yine taciz etmeyi sürdürdü" diye konuştu.

Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle mesleğini yapamaz hale geldiğini belirten E.K, "Kocamdan gördüğüm şiddet nedeniyle mesleki kariyerim bitti, hasta potansiyelim baltalandı" dedi.

TOPLUMA REZİL OLMA KORKUSU

Psikolog E.K'ye göre toplumun tüm kesimlerinde kadın yoğun bir şekilde şiddete maruz kalıyor. Eğitimli, meslek sahibi kadınlar maddi gücü olmasına rağmen şiddete maruz kalıyor ancak 'topluma rezil olma', 'kariyeri bitme' kaygısıyla gördüğü şiddeti şikayet bile edemiyor.

Toplumda eğitimli kadınların da yoğun olarak şiddete maruz kaldığını belirten E.K, "Eğitimli kadınların yüzde 90'ı benim kadar olmasa da eşinden şiddet görüyor. Şiddet gören kadın, gelenekler, (yuvam yıkılmasın) ve (çocuklarım babasız büyümesin) anlayışı, çalışıyorsa toplumun yüzüne bakamama ve kariyer sahibi ise (kariyerim bitmesi) anlayışı ile şiddet gördüğünü saklıyor" görüşünü dile getirdi.