BIST 10.192
DOLAR 32,36
EURO 34,66
ALTIN 2.393,75
HABER /  GÜNCEL

Yeni yüzüyle Haliç

Altın Boynuz olarak anılan ve 1990'lı yıllarda kötü koku ve pislik nedeniyle yanına dahi yaklaşılamayan Haliç, o eşsiz güzelliğine yeniden kavuştu

Abone ol

Günümüzden 7000 yıl kadar önce, Alibey Deresi ve Kağıthane Deresi'nin birleştiği bölgelerin İstanbul Boğazı'ndan gelen deniz sularıyla birleşmesi sonucunda bugünkü haliç yani Altın Boynuz oluştu. Boğaziçi'nin tabii bir uzantısı olan bu sakin deniz parçası, çevresinde yaşayan insanlara güvenilir bir liman sağlamakta ve etrafındaki verimli topraklardan gelen ürünler kadar, balıkçılık imkanlarından ve bu emniyetli limanın desteklediği deniz ticaretinden de çevresinde yaşayan insanlara çok geniş olanaklar sunmaktaydı. Dünyanın en güvenli tabii limanlarından biri olan Haliç, tarih boyunca bolluğun ve bereketin simgesi oldu. İlk çağda yapı itibariyle altın boynuza benzetildiği için Altın Boynuz adını alan Haliç, Osmanlı döneminde kıyılarındaki yemyeşil düzlükler ile dünyanın en verimli toprakları, her türlü balığın bulunduğu suları ve en nadide deniz ürünleriyle bereketiyle ün yapmıştı. Bu dönemde, dünyanın dört bir yanından ticari gemiler Haliç'in masmavi sularına girerler ve bambaşka bir görüntü oluştururlardı. Bu gemilerin her türlü liman hizmeti ve tamir işleri Haliç Tersanelerinde yapılır, Çin'den,Mağrip ve Meşrik'ten gelen insanlar Haliç kıyılarında buluşurlardı. Özellikle Lale Devrinde Kağıthane eğlenceleri dillere destan olmuştu. Haliç Nasıl Kirlendi 1954 senesinde sanayi bölgesi ilan edilen Haliç hızla kirlenmeye başladı. Çevrede kurulan bir çok sanayi kuruluşunun atıkları Haliç'i kirletmekteydi. Bu nedenle bir zamanların kültür vadisi olan ve içinde bir çok medeniyetin tarihini barındıran Haliç, kısa bir zaman öncesine kadar su derinliği yer yer yarım metrenin altına kadar düşmüş, sandalların bile yol alamadığı bir bataklık haline gelmişti. İstanbul'un cazibe merkezi, saray ahalisinin mekanı olan Haliç, şehrin adeta bir kara lekesi haline dönüşmüştü. Geçmişte Haliç'i Kurtarma Projeleri 1954 senesinde sanayi bölgesi ilan edilen Haliç hızla kirlenmeye başladı. 1960'lı yıllarda Haliç'i kurtarmak için çeşitli projeler üretildi, ancak bir türlü hayata geçirilemedi. 1970'li yıllarda bölgedeki gemi söküm yerlerinin başka illere taşınması, Haliç'in Boğaza kanallarla bağlanarak temizlenmesi gündeme geldi, ancak uygulanamadı. Hazırlanan bilimsel raporlarda Haliç'in çamurunun taranarak Marmara Denizi ortasındaki çukur alanlara boca edilmesi veya Haliç'in Unkapanı Köprüsü'ne kadar toprakla doldurularak yeşil alan ve park haline getirilmesi gibi radikal görüşler de yer alıyordu. Altın Boynuz Yeniden Canlanıyor Geçmişte Haliç'i kurtarmak adına ortaya atılan görüşler hep yetersiz kalıyordu. Oysa İstanbul için büyük öneme sahip olan Haliç'i kurtarmak için iki hususun mutlaka gerçekleşmesi gerekiyordu. Birinci husus; Haliç'e gelen atıksuların girişinin önlenerek, arıtma tesislerine iletilmesi. İkinci husus; Haliç'in zaman içinde birikmiş olan çamurunun taranarak, uygun bir alanda toplanması. Bu gaye ile Haliç'in ve çevresinin yeniden düzenlenmesi, geçmişteki tarihi ve kültürel özelliğinin geri kazandırılabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ tarafından dünyanın en büyük çevre koruma projelerinden "Haliç Çevre Koruma Projesi" başlatılmıştır. Haliç Çevre Koruma Projesinin Safhaları Haliç'i kurtarmak maksadıyla gerçekleştirilen bu dev proje 5 büyük safhaya ayrılmıştır. Bunlar: " Etüt ve Proje safhası " Tarama safhası " Atıksu kuşaklama kollektörleri ve tesislerinin inşası safhası " Çevre düzenlemesi safhası " Turizm, kültür, sanat ve rekreasyon vadisi olarak bölgenin tanzimi safhası İstanbul'un en büyük meselesi olan su meselesini gerçekleştirdiği dev yatırımlarla 8 yıl içerisinde çözüme kavuşturan İSKİ, Haliç'i kurtarmak ve eski ihtişamlı günlerine geri döndürmek için 1995 yılında temizlik çalışmalarına başladı. 1997 yılını "Haliç Yılı" ilan eden İSKİ, safha safha aşağıdaki çalışmaları neticelendirdi. Güney Haliç Projesi Haliç'in güneyinden derelerle veya doğrudan Haliç ve Marmara denizini kirleten atıksuların toplanarak Yenikapı Arıtma Tesislerine iletilmesi gerekiyordu. Bu maksatla Eyüp, Fatih ve Haliç tünelleri, Yenikapı Arıtma ve Ahırkapı Deniz Deşarjı tesisleri daha önce yapılmıştı ancak terfi merkezleri kollektör ve ana toplayıcı kanallar, dere ıslahları yapılamadığından Yenikapı Arıtma Tesisi % 8 kapasiteyle çalışmaktaydı. Tesisin tam kapasiteyle çalışması ve bölgenin atıksuları ve yağmur sularının toplanması için aşağıdaki yatırımlar gerçekleştirilmiştir: Zeytinburnu Atıksu Kollektörleri ve Terfi Merkezi Alibey Deresi Kollektörleri ve Silahtarağa Atıksu Terfi Merkezi Kağıthane Sağ Sahil Kollektörleri Eyüp Atıksu Kanal İnşaatı Küçükköy Tüneli ve Bağlantı Kollektörleri Eyüp Tüneli'nin Devreye Alınması Alibey Deresi Ağaçlandırılması Unkapanı-Ayvansaray Atıksu Kollektörleri Ahırkapı Deniz Deşarjı Haliç ve Fatih Tünelleri Eminönü-Unkapanı Atıksu Kollektörleri Kuzey Haliç Projesi Haliç'in kuzeyinden derelerle ve doğrudan Haliç'e akan atıksuların toplanarak arıtma tesisine iletilmesi gayesiyle de aşağıda yer alan yatırımlar İSKi tarafından ivedilikle gerçekleştirilmiştir: Kağıthane Sol Sahil Kolektörleri Kuzey Haliç Kollektör ve Tünelleri Kabataş- Baltalimanı Tünelleri Kemerburgaz Kollektörleri Baltalimanı Atıksu Arıtma Tesisi Baltalimanı Kara Deşarj Hattı ve Dere Islahı Baltalimanı Difüzörlerinin kapak açma işi Baltalimanı Atıksu Arıtma Tesisi 35 kW'lık Enerji Nakil Hattı Nato ve Botaş Boru Hattı Kuzey Haliç Tali Kollektörleri Cendere Terfi Merkezi İnşaatı Alibeyköy Sağ ve Sol Sahil Kollektörleri ve Silahtarağa Atıksu Terfi Merkezi Tarabya Kollektör ve Tünelleri