BIST 10.899
DOLAR 32,20
EURO 34,94
ALTIN 2.453,09
HABER /  MEDYA

Yeni bir derin devlet yapılanması mı?

Seçim heyecanının doruğa çıktığı şu günlerde bir bir ortaya çıkan kaset skandalları, yazarlar tarafından farklı yorumlanıyor!

Abone ol

İNTERNETHABER/Seçim heyecanının doruğa çıktığı şu günlerde, gündeme bomba gibi düşen 'kaset skandalları'  farklı yorumlara neden oluyor.

Bugün kü günlük gazetelerde birçok yazar, peş peşe servis edilen kaset skandallarını köşelerine taşıdı. Ahlaki yönünün ön planda tutulduğu yazılarda, 'siyasi manevra' veya 'yeni derin devlet yapılanması mı?' soruları sorularak da değerlendiriliyor.

MEHMET Y.YILMAZ (HÜRRİYET): Yeni bir derin devlet yapılanması mı?

Yılmaz yazısında, seçim süreci başladığında AKP'nin temel stratejilerinden birinin MHP'yi barajın altına itmek olduğuna dikkat çekerek bunun nedenini ise: "Çünkü Başbakan'ın istediği türden bir Anayasa değişikliği yapmak için AKP'nin daha çok milletvekiline ihtiyacı var ve MHP'nin baraj altında kalması AKP'ye misliyle yansıyacak" şeklinde değerlendiriyor

Bu hesapların belli ki seçimden çok öncesinde yapılmış olduğunu savunan Yılmaz, köşesinde şöyle devam ediyor: "Belki de hemen referandumdan sonra! MHP'lilere tuzaklar kurulmuş, videolar çekilmiş ve bunları yayınlamak için hazırlıklar yapılmış, seçime az bir zaman kala da okyanus ötesindeki internet siteleri üzerinden servise konuyor..."

AHMET ALTAN (TARAF): Ahlak ve kaset

"Ahlak ve kaset Türkiye siyasetinde "kasetler" fırtınası yaşanıyor" diyen Altan, yazısına şöyle devam ediyor:

"Birileri, gizlice insanların evlerine, ofislerine, belki garsoniyerlerine sızıp kamera yerleştiriyor, onların sevişmelerini çekiyor sonra da siyaset açısından en "uygun" zamanda bu kasetleri yayınlıyor. Bizde politika hiçbir zaman "üst düzey" bir iş olmadı ama bu derece sefilleşip iğrençleştiğine de pek tanık olmadık..."

MEHMET TEZKAN (MİLLİYET): "Siyasette seks kaseti furyası"

İki kaset sonrasında yeni bir iki kaset daha ortaya çıktığına dikkati çeken ve bu kasetlerin profesyonel bir iş olduğunu belirten Tezkan, bunların seçim öncesi kullanılmak üzere hazırlandığını savunuyor.

Tezkan gerekçesini ise şöyle anlatıyor:

"Üstüne konuşulsun, geyiği yapılsın, MHP yıpratılsın diye planlanmış..
Dillere malzeme olsun istenmiş..
Oldu da..
Bu (kaset kastedilerek) ortaya çıkarıldıktan sonra... lmalan yapıldı..
Bu özel değil, bu genel, bu genel ahlaksızlık denildi..
Hatta bu işi ilahiyatçılara bırakalım önerisi bile geldi..
Mesele, çekip internet vasıtasıyla yaymak günah mıdır, üzerinde konuşulması gıybet midir noktasına kadar götürüldü..
Kimse çıkıp da bize ne demedi!.. Üçüncü şahıslan ilgilendirmeyen meselenin mesele edilmesi ayıptır demedi..
Çünkü bu mesele üçüncü şahıslan değil, sadece üçüncü şahsı ilgilendirir..
O da siyasetçinin eşidir..."

FATİH ALTAYLI (HABERTÜRK): Çikolatalar, püskevitler!

MHP'nin başının "videolarla" dertte gibi duruduğunu, MHP'li bazı siyasetçiler "tipik Türk erkeği" tavrı içerisinde hareket etiğini belirten Altaylı, şanssızlıklarının "kameraya" kaydedilmiş olmaları olduğunu belirtiyor.

"Kim etti, nasıl etti bilmiyorum" diye soran Altaylı: "Ne Deniz Baykal'ı "kimin" kaydettiği ortaya çıkarılabildi, ne de bunlar çıkarılacak. Ama belli ki, birileri yatak odalarına, daha doğrusu "seks yapılması muhtemel" her yere kamera yerleştirmiş. Ve yine o birileri bunları canı çektiği, zamanı geldiği zaman servis ediyor.

Bu bazen bir siyasetçi oluyor, bazen bir tarikat lideri. "Hoşa gitmeyen" kim varsa, üç gün sonra poposunu bir ekranda görüyor. Deniz Baykal da olabiliyor bu, Cübbeli Ahmet de, MHP'liler de. Zülfüyare dokunanın bir tarafı anında açılıyor.

MHP Lideri Bahçeli de haklı olarak kürsüden veryansın ediyor, "Kim bunları çekiyor, kim bunları yayınlıyorsa bulun ortaya çıkarın. Devletin, savcıların vazifesi budur" diye..."