BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Yassıada ile Silivri arasındaki tek fark!

Yassıada ve Ergenekon davalarını karşılaştıran Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'tan Ergenekon davası ile ilgili şaşırtıcı teklif...

Abone ol

Silivri Cezaevi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasını izleyen Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'tan ilginç Yassıada benzetmesi:

"Bu mahkeme Yassıada mahkemelerine benziyor. Arada bir fark var. Oraya deniz yoluyla gidiliyordu buraya kara yolu ile geliniyor."

Cindoruk ve Ufuk Söylemez'in aralarında Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu bazı sanıklarla duruşma öncesi bir süre sohbet etti.

OTURMA YERİ KRİZ YARATTI

Cindoruk ve Söylemez ardından duruşma salonunda avukatlara ayrılan bölüme geçti. Cindoruk ve Söylemez görevlilerin uyarısının ardından izleyicilerin bulunduğu bölüme geçti ve buradan duruşmayı izledi. Cindoruk duruşma salonu çıkışında ise basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

BU MAHKEME YASSIADA MAHKEMESİNE BENZİYOR

50 yıl önceyi anımsadığını ifade eden Cindoruk, "O zaman Yassıada mahkemelerinde avukatlık yapmıştım. Bu mahkeme ona benziyor. Arada bir fark var. Oraya deniz yoluyla gidiliyordu buraya kara yolu ile geliniyor" dedi.

Daha önce sadece bir cezaevi olarak Yassıada mahkeme bulunduğunu ifade eden Cindoruk, ara dönemlerde bile cezaevinde mahkemelere rastlanmadığını belirtti.

BÖYLE BİR MAHKEME OLMASI İÇİN ANAYASA DEĞİŞMELİ

"Silivri Cezaevi'nde yargılama yapılmasını hukuksallık açısından değil, aynı zamanda Anayasal açısından da yanlış buluyorum" diyen Cindoruk sözlerine şöyle devam etti:

"Böyle bir mahkemenin kurulması için Anayasal değişikliğe gerek vardır. DGM kaldırıldıktan sonra cezaevinde bir mahkemenin olması çok büyük bir adli hatadır. Burada adil yargılama yapıldığına inandırmakta yargıçlarda savcılarda zorluk çeker. Ben sadece sanıklar açısından olaya bakmıyorum. 60 yıllık bir hukukçu olarak hakimler ve savcılar için de bir haksızlık görüyorum. Hakimler ve savcılarında bir cezaevinde yargılama yapmayı içine sindirmeleri zordur. Bu nedenle bu yanlışın düzeltilmesi gerekiyor. Portatif mahkeme olmaz."

BURASI DOĞAL BİR MAHKEME DEĞİL!

Cindoruk, "Sayın Kılıçdaroğlu buraya 'Toplama kampı' dedi. Ben sığınma kampı gibi gördüm. Sığınmacıların kampı gibi... Adalete sığınanlar burada. Adil yargılamanın yapılması için doğal mahkemeye ihtiyaç var. Burası doğal bir mahkeme değildir. Taşınmış bir mahkemedir. Bu mahkemeden adil yargılama beklemekte hepimizin zorluğu var" diye konuştu.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN HİÇBİR YARARI OLMAZ

Hükümet tarafından zaman zaman büyük adliye binaları yaptıkları şeklinde açıklamalar yapıldığını belirten ve bunun doğru olduğunu söyleyen Cindoruk, "Çok güzel adalet sarayları yaptılar. O zaman o adalet saraylarının birisinin içerisinde bu mahkemenin faaliyet göstermesi sağlanmalıdır. Açıkça söylüyorum bu mahkeme kapatılmadıkça Türkiye'de anayasa değişikliğinin hiçbir yararı hiçbir etkisi olmaz. Adalet teşekkül etmedikçe, eşit dağıtılmadıkça, adil yargılama ara kararlara yansımadıkça sonuçta istediğiniz kadar adil yargılama yaptığınızı söyleyiniz, bunu halka inandırmak mümkün değildir. Buradan üzüntü ile ayrılıyorum. Acıyla ayrılıyorum. Bir hukukçu olarak 50 yıldır bir mesafe alamadığımızı görüyorum" dedi.

Cindoruk, açıklamasının ardından beraberinde bulunan Ufuk Söylemez ile birlikte cezaevi önünde İşçi Partisi ve Vardiya Bizde Platformu tarafından özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve tutuklu sanıkların tahliye edilmesi için kurulan nöbet çadırlarını ziyaret etti.