PKK'nın sokaktaki terörü karşısında çılgına dönen BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, iktidarı eleştireyim derken, linç girişimlerini savunan biri durumuna düştü.
Abone olBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 'son günlerde toplumda tırmanan gerginliği kışkırtmadığını' savunmak amacıyla düzenlediği basın toplantısında, yine tahrik edici sözler söyledi. Daha önce yaptığı, "Devletin, milletin güvenliğini emanet ettiğimiz kuruluşlar sorumluluğunu yerine getirmez, yasaları kullanmazlarsa vatandaş geri kalmaz. Milletin kendi güvenliğini sağlamak hakkıdır" şeklindeki açıklamasının 'kışkırtma' olmadığını savunan Yazıcıoğlu, "Devlet devletliğini yapmıyorsa evde mi oturacağız?" dedi.
Yazcıcıoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'Kürt sorunu' ifadesiyle Türkiye'de terör odaklarının cesaretlendirildiğini ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün tartışmaya açıldığını ileri sürdü. Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: "Erdoğan'ın bu sözlerinden sonra, bölücü örgüt 'Açılımı takip etmek için pasif savunmaya geçtik' diyor.
Otobüslere doluyor, eşkıya başının paçavra posterleriyle oradan
oraya gidiyor, bir katilin hakkını müdafaa etmeye çalışıyor, onun cezaevinden çıkarılmasını istiyorlar. İktidarsa seyirci kalıyor."
İktidarın, PKK militanlarının eylemlerine müdahale etmemesinin düşündürücü olduğunu belirten Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "On binlerce insanımızı katletmiş örgütün propagandasını yapma hakkı hangi yasamızda var? Sivas'ta bunları söylerken, halkı kışkırttığımı iddia ettiler. Ben halkı kışkırtmıyorum, doğruları söylüyorum.
Devlet vatandaşının güvenliğini sağlamak zorunda. Elinde Türk bayrağı olan vatandaşın bulunduğu apartman taş yağmuruna tutuluyorsa herkes oturup düşünmek zorunda. Hepimiz evimize mi kapanalım? 'Ya devlet başa, ya kuzgun leşe' demişler. Devlet başa geçmezse leş kargaları ortaya çıkar. Devlet, devletliğini yapmazsa evimizde mi oturacağız? Olaylardan sonra kaç kişi göz altına alındı? 3 Ekim ümitlerini kaybeden iktidar AB'ye yeni bahaneler mi oluşturuyor? Tedbir almayarak bilinçli olarak terör örgütünün önünü açmak ve halkın hissiyatının eyleme dönüşmesini mi istiyorlar? Milletin hissiyatlarına tecavüz ediliyor, halk kışkırtılıyor. Beyler titreyin ve kendinize dönün. İtleri salıyorlar, taşları bağlıyorlar. Hükümeti sağduyuya çağırıyorum."
Fatih Camii'nin avlusunda eylem yapan yasadışı Hizb-ut Tahrir militanlarına da sert tepki gösteren Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
"Yasadışı bir örgüt, devlete, millete, dine, Cumhuriyet'e hakaret ediyor. Bu terbiyesizler daha sonra yürüyüp gidiyor. Evet, bunun adı provokasyon, ama kim cesaret veriyor? Hükümet neredeydi, ne yaptı? İngiliz maşası, dış odakların İslam coğrafyasında İslam'ı vurmak için oluşturduğu bu paçavralar şimdi yeni dönemde kullanılan argümanlardan biri. Sahnede aynı oyun var."
Yazıcıoğlu, bir grup ülkücünün 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili fotoğrafların yer aldığı sergiye yönelik saldırısını da şöyle değerlendirdi: "Bu sergi tasvip edilmeyebilir. Onların görüşlerini açıklaması lazım. Doğru bulmuyorum. Bir faydası yok. Kime mesaj verilmek isteniyor, anlamıyorum."
ÖNCEKİ HABERLER
