BIST 10.199
DOLAR 32,19
EURO 35,04
ALTIN 2.455,69
HABER /  GÜNCEL

Yabancı kelimeler reklamları kuşattı

Reklamlarda ürün ve hizmetler için kullanılan yabancı kelime sayısındaki artış uzmanları tedirgin ediyor. Günlük dilde Türkçe kelimelerin kullanımı daralıyor.

Abone ol

Reklamlarda ürün ve hizmetler için kullanılan yabancı kelime sayısındaki artış uzmanları tedirgin ederken, günlük dilde kullanılan İngilizce kelimeler karşısında Türkçe'nin kullanım alanının daraldığı belirtildi. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Türk Dili Eşgüdüm Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yusuf Tepeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küreselleşmeyle birlikte günlük kullanımdaki İngilizce kelime sayısının da arttığını kaydetti. Yabancı kelimelerin özellikle reklam ve haberler aracılığıyla kişilere ulaştığını belirten Tepeli, ''Reklam ve haberlerde etkileşim çok hızlı. Bu araçlarla bir sözcük, gün içinde pek çok kereler tekrar ediliyor. Kişiler de bu kelimeleri bir süre sonra yadırgamaz hale geliyorlar'' dedi. Tepeli, reklamların en çok çocuklar tarafından izlendiğini kaydederek, özellikle reklam diline dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkçe'ye karşı ''sistemli bir saldırı olduğunu'' düşündüğünü söyleyen Yusuf Tepeli, şöyle konuştu: ''Türkçe'nin kullanım alanı daralmaktadır. Türkçe'ye karşı yapılan bu sistemli saldırıya sistemli şekilde yanıt vermek lazım. Örgütsel bir tavır geliştirmek zorundayız. Her alanda ve her ortamda Türkçe'nin önünü açacak etkinlikler yapmalıyız. Yoksa yarın çok geç olabilir.'' ''REKLAMCILIK ANGLO-AMERİKAN İCADI'' Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek de, dil birliğinin ulusal bütünlük açısından önemli olduğunu, dilin, ''yetkin, zengin ve açıklayıcı'' olması gerektiğini vurguladı. Reklam diline 1990'lı yıllardan itibaren daha fazla yabancı kelime girmeye başladığına işaret eden Atabek, bunda, yerli reklam ajanslarının yabancılarla ortaklık kurmasının etkisinin olduğunu söyledi. Reklamcılıkta Anglo-Amerikan ağırlıklı dil kullanıldığını belirten Prof. Dr. Atabek, şöyle konuştu: ''Zaten reklamcılık Anglo-Amerikan icadı. Onu yetkin olarak kullanan kültür hangisiyse, sektör de onun hegemonyasında gelişiyor. Reklamcılık da bu durumda... Teknolojide, bilimde ileri olan ülkeler Anglo- Amerikan ülkeleri... Dolayısıyla teknik kavramların onların hakimiyetinde bize aktarıldığı düşünülürse, zaten kaçınılmaz olarak bu kelimelerin yabancı olması doğal.'' REKLAM SÖZLÜĞÜ AA muhabirinin televizyon, radyo ve yazılı basın organlarında yayınlanan reklamlardan yaptığı derlemede, ürünler için çok sayıda yabancı kelime kullanıldığı ortaya çıktı. Özellikle yurtdışından ithal edilen ürünlerde kullanılan isimler Türkçeleştirilmeden kullanılırken, bazı yerli üreticilerin de ürünlerine yabancı isimler vermeyi tercih ettiği görüldü. Türkiye'de üretilmiş ve Türkçe isimlendirilmiş bazı ürünlere, sonlarına getirilen bazı eklerle, (Renkly, Güvenly gibi), ithal ürün izlenimi verildiği de dikkati çekti. Çoğunluğu teknoloji ve kozmetik sektörlerinde olmak üzere, reklamlarda kullanılan bazı yabancı kelimeler ve bu kelimelerin anlamları şöyle: GIDA SEKTÖRÜ Ice tea (buzlu çay), Green tea (yeşil çay), probiyotik (hastalık yapan bakterilere karşı vücudu koruyan, bağırsakta bazı vitaminlerin sentezini, sindirimini, normal işleyişini, gıdaların emilmesini sağlayan dost bakteri), fresh (taze, körpe), honey (bal), nut (fındık), bon bon (şekerleme), mate (eş, arkadaş, iş ortağı). KOZMETİK Sense (beş duyudan her biri, his, duygu), care (dikkat, özen), intensive (şiddet, koyuluk, yoğun), sensitive (hassas, duyarlı), soft (yumuşak), light (hafif, ince, açık renk), antiperspirant (Terleme önleyici kozmetik ürünlere verilen genel isim), Ph değeri (asitlerle bazları ayırdetmek ve kuvvetlerini ölçmek için kullanılan bir ölçü), live (canlı, hayatta), active (etkin, canlı, aktif), keratin (tırnak ve boynuzun ana maddesi), oil (yağ), protect (korumak), confidence (inanç, güven), dream (rüya), lady (kadın, hanımefendi), roll on (yuvarlanmaya devam etmek), milk (süt), body (gövde, beden), visage (çehre, yüz). TEKNOLOJİ Mobile (gezici, seyyar), mouse (fare), scanner (tarayıcı), printer (yazıcı), short message service (SMS) (kısa mesaj servisi), mail (posta), mail box (posta kutusu), shop (dükkan, mağaza). FİNANS-BANKACILIK Bonus (ikramiye, kar payı, prim), maximum (en yüksek), advantage (fayda, kar, kazanç), world (dünya), business (iş, ticaret, görev), leasing (finansal kiralama), factoring (Büyük miktarda kredili satışlar yapan firmaların, bu satışlardan doğan alacak haklarının ''Factor'' veya ''Factoring şirketi'' olarak adlandırılan finansal kuruluşlar tarafından satın alınması esasına dayanan bir finansal faaliyet).