BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,79
ALTIN 2.441,06
HABER /  DÜNYA

Uzmanından GDO uyarısı

Uzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Üründe GDO bulunmasa dahi ürüne kıvam, parlaklık gibi özellikler kazandırmak için soya ve soya unu gibi katkı...

Abone ol

Uzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Üründe GDO bulunmasa dahi ürüne kıvam, parlaklık gibi özellikler kazandırmak için soya ve soya unu gibi katkı maddelerinin kullanılması üründe GDO ortaya çıkmasına sebep olabilir. Soya ve mısır GDO açısından en riskli ürünlerdir” dedi.
GDO analizlerinde en önemli riskin GDO’lu olan ve olmayan analizlerin beraber çalışıldığı zaman bulaşma riskinin olması olduğunu açıklayan Saniter Moleküler Biyoloji ve Genetik Laboratuvar Sorumlusu Uzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Dolayısıyla bu anlamda yaptığımız çalışmalarda bu riski göz önüne alıp mutlaka çalışmalarımızı bu güvenlik düzeylerine göre gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Yurtdışından gelen ürünlerde konteynerlar ile taşınırken üründe GDO olmasa bile GDO’lu başka ürünler daha önce bu konteynerlerde taşındığı için bulaşma söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı. Çatal sözlerine şöyle devam etti: “Soya ve mısır GDO açısından en riskli ürünlerdir. Vatandaşlarımızın ürünleri gıda ürünlerini alırken etiketlerini kontrol etmeleri tavsiye edilir. Üründe GDO bulunmasa dahi ürüne kıvam, parlaklık gibi özellikler kazandırmak için soya ve soya unu gibi katkı maddelerinin kullanılması üründe GDO ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bulaşma riskine karşı ithalatçılarımızın bu konulara dikkat etmesi ve hassasiyet göstermesi gerekmektedir.”

ÇOK HASSAS ANALİZLER
GDO analizinin üç aşamadan oluştuğunu açıklayan Uzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Birincisi izolasyon yani DNA’nın eldesi, ikincisi karışım yani mix hazırlamak işlemi, üçüncüsü de GDO işleminin hazırlanan karışımlarında PCR cihazında kesin olarak GDO olup olmadığının tespiti için cihaza verme aşaması. GDO analizleri oldukça hassas analizler olup real time PCR cihazında bu işlemlerle ilgili olup beş kopyaya kadar tespit gerçekleştirilir. Dolayısıyla oldukça hassas analizlerdir ve güvenilirliği oldukça yüksektir” diye konuştu. GDO analizlerinin oldukça hassas analizler olmasına rağmen bunlarla ilgili validasyon çalışmaları yapılması gerektiğini belirten Çatal, “Bu anlamda bu analizleri gerçekleştirmek için en önemli şart ve kriter akreditasyondur. Bakanlığımız GDO analizlerinde akreditasyon şartını aramaktadır. Bu işlemler için güvenilirlik anlamında en önemli şart akreditasyon Türkak akreditasyondur” dedi.

HER TÜRLÜ GIDADA ANALİZ YAPILABİLİR
Soya sosu, un, cips, çikolata şekerleme gibi aklımıza gelebilecek her türlü gıdada GDO analizlerimiz için izolasyon yani DNA elde etme işlemini gerçekleştirdiklerini ifade eden Çatal, “Numunelerin tartım işlemlerini gerçekleştirdikten sonra bu cihazda belli bir süre solüsyonlarla bekletiyoruz. Tartım işlemini gerçekleştirdiğimiz numuneleri belli solüsyonlarla karıştırıp burada karıştırıcı cihazımızda bekletiyoruz. Karıştırıcı cihazımızda ürünümüzün homojenize edip belli bir süspansiyon haline gelmesini sağlıyoruz. Yarım saat bu cihazda bekletiyoruz. Daha sonrasında da santrifüj cihazında ürünümüzden üst sıvıdan numunemizi alıp işlemimize devam ediyoruz. Burada izole ettiğimiz yani elde ettiğimiz DNA’ların miktarlarını ölçüyoruz” şeklinde konuştu.

MAVİ EĞRİ REAKSİYONU GÖSTERİYOR
İzolasyon işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmek için nanodrop spektrofotometre cihazında DNA’ın miktarını ölçtüklerini açıklayan Çatal, “Bu işlemle gerçekten DNA’yı izole edip etmediğimizi kontrol etmiş oluyoruz. Çünkü DNA’yı eğer izole etmezsek PCR cihazımızda işlemi gerçekleştirip gerçekleştirmediğimizi tespit edemeyiz. PCR cihazımızda elde ettiğimiz DNA’ların genetiğinin değiştirilip değiştirilmediğini ölçüyoruz. Bunun için cihazımız bir buçuk iki saatlik süreye ihtiyaç duyuyor. Bu süre sonunda genetiği değiştirilmiş yani GDO’lu mu değil mi cihaz bize pigler vasıtasıyla bunu gösteriyor. Burada işlemin gerçekleştiğini görüyoruz. Mavi olan eğri bize işlemin yani reaksiyonun gerçekleştiğini gösteriyor. Diğerlerinde ise herhangi eğride bir eğri görmediğimiz için bunlar da bize genetiği değiştirilmiş organizmanın tespit etmemize yarayan eğrilerin bulunmadığını yani üründe GDO olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla biz ürünlerimizi tespit ettikten sonra izolasyonla yani DNA eldesini gerçekleştirdikten sonra cihazımıza verdikten sonra buradaki işlemlerde bu eğrilerin olup olmadığını kontrol ediyoruz. Herhangi bir şekilde GDO olduğunu belli eden eğriler varsa raporlamamızda bu eğrilerin olduğunu belli eden ifadelerle genetiği değiştirilmiş organizma yani GDO olduğunu raporlarımızda belirtiyoruz” diye konuştu.
(İHA)