BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Üyelik müzakeresi öncesi tehdit

Fransa’da 29 Mayıs'ta yapılacak kritik Avrupa Birliği Anayasası referandumuna kısa bir süre kala, 25 Fransa milletvekili ortak bir makale yayınladı. İşte ayrıntılar...

Abone ol

Fransa’da 29 Mayıs'ta yapılacak kritik Avrupa Birliği Anayasası referandumuna kısa bir süre kala Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan 25 Fransız milletvekili, Le Figaro gazetesinde "’Minareler süngümüz’ diyenleri Avrupa’ya nasıl alırız?" diye ortak makale yayınladı. Vekiller, Türkiye’ye "hayır" diyebilmek için Avrupa Birliği Anayasası'na "evet" denilmesini istedi. "Hayır için Evet" grubunu oluşturan milletvekilleri, Türkiye’ye "imtiyazlı ortaklık" statüsünün tanınmasını talep etti. "Hayır için Evet" olarak adlandırılan grup, ortak makalelerinde, AB liderlerinin Türkiye’ye müzakere tarihi vermelerinden duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Türk hükümetinin üyelik dışındaki hiç bir alternatif kabul etmemesine de adeta ateş püşküren grup, "Avrupa Birliği’nin bugün Türkiye’nin katılımı ile bağdaşmayan siyasi bir projesi var (...) Bizim projemize başbakanı ’Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlalarımız, müminler askerlerimiz’ diyen bir ülkeyi nasıl entegre edebiliriz?" dediler. Türkiye’nin AB’ye entegre edilmesinin yeni Avrupa’yı tehlikeye atacak "bütçe şoku" yaratacağı da öne sürülen makalede Türkiye’nin entegrasyon maliyetinin Birliğin yıllık bütçesinin dörtte birine eşit olacağı savunuldu. "ANAYASA TÜRKİYE YE KARŞI EN İYİ SAVUNMA ARACI OLABİLİR" "Hayır için Evet" grubu, Avrupa Anayasası’nın Türkiye’nin AB üyeliğine karşı en iyi savunma aracı olabileceğini belirterek, Fransız Anayasası’nda yapılan değişiklikler ile de AB’nin genişlemesi için referamdum düzenleneceğini anımsattı. Grup, "Böylece, Türkiye konusunda sözü Fransızlar söyleyecek. Eğer Fransızların çoğu, arzu etmezse Türkiye Avrupa Birliği’ne katılmayacak" dedi. Buna karşın, Türkiye’ye "hayır" denmesinin bu ülkeye sırt dönülmesi anlamına gelmeyeceği öne sürülen makalede, Türkiye’nin bölgesinde önemli bir rol oynayabileceği, AB’nin Türkiye’ye "imtiyazlı ortaklık" statüsünü tanıyabileceği savunuldu. Makalede "’Hayır’ oyu kullanarak Anayasa projesini geri çevirmek, bizi Türkiye’nin Birliğe katılımını reddetmek için en iyi savunma araçlarından yoksun bırakır" görüşü dile getirildi.