BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  MEDYA

Twitter'da 'dinciyim' diye geçinenlere öfke!

Rotahaber yazarı İklim Bayraktar, "Twitterin dindarmetreli tipitipleri!" başlığı altında kendini dinci gösterip söylediği ile yaptığı örtüşmeyenlere çıkışıyor.

Abone ol

Bu isyan sanal alemde din üzerinden ahkam kesenler için. Rotahaber yazarı İklim Bayraktar, "Twitterin dindarmetreli tipitipleri!" başlığı altında kendini dinci gösterip söylediği ile yaptığı örtüşmeyenlere çıkıştı.

İnancını Allah'a değil de kullara ispat etmeyenlerin olduğunu belirten Bayraktar, "Allah’a şırk koşma değil de nedir bu? Allah’ın sormadığı hesabı, yapmadığı zorlamayı kulları kullara yapıyorsa burada ciddi bir sorun vardır" dedi.

"Yakında birileri dindarmetre çıkarıp; herkesin inancını, dini duygularını ve uygulama derecesini ölçmeye kalkarsa hiç şaşırmam" diyen Bayraktar eleştirilerine şöyle devam etti;

İşte Bayraktar'ın olay yaratacak o yazısı;

(...) Keşke, Diyanet İşleri Başkanı İzmir üzerinden irfan geleneğine vurgu yapacağına, aynı gelenek itibariyle İslam’ı günden güne eriten, yanlış gösteren bu gidişata dikkat çekme cesaretini gösterebilseydi. Neticede gerçek mümin içindeki yoğun Allah aşkı ile cesur olur. İmamı-ı Azam, Hallacı Mansur ve niceleri sırf bu yüzden azap çekmiştir.

Keşke "her canlı ölümü tadacaktır" ve "kefenin cebi yok" gerçeğini hatırlatsaydı Diyanet İşleri Başkanı; zira en dindar geçinenlere bakıyorsunuz, en çok onlar unutmuşcasına yaşıyorlar ölümü ve kefenin cebinin hala olmadığını...

Keşke Diyanet İşleri Başkanı etrafta “Türbanlı” kızların, kadınların çoğalmış olmasına sevinemeyen hatta şikayet eden “gerçek Müslümanlardan” dem vursaydı.

Parayla imanın kimde olduğu belirsiz bu ülkede; vicdanı, merhameti körleşmemiş, dilde değil kalpten inançlı insanlar tanıyorum ve onlar sevinemiyorlar türbanın gözle görünür şekilde çoğalmasına. Çünkü açık diye eleştirdikleri kadınlarla aralarında pek bir fark göremiyorlar. Son zamanlarda gerçek Müslümanları, açıklardan daha çok rahatsız ediyor bilinçsizce, şeklen gelişen bu durum.

Açık kadın kadar cesur, dikkat çekici, renkli, dar giyiniyorlar, aşırı makyaj ve marka ile öne çıkıyorlar. Evet türbanlı sayısı arttı ama bu “gerçek mümin” gerçek dindar sayısı arttı anlamı taşımıyor.

İSLAMA YAPILACAK EN BÜYÜK DARBE

İslami görünmek adına hem de İslam’ı kullanarak toplumda tam tersi negatif algı yaratmaları İslam’a yapılacak en büyük darbedir. Bu defa etrafta darbeci aramalarına da gerek yoktur.

Tıpkı Atatürk gerçeğinde olduğu gibi; İslam’a da en büyük darbeyi onu yanlış savunanlar, göstermelik, çıkarcı, sahte Müslümanlar vurmuş olacak.

Edebine, hareketlerine, sözlerine kısaca yaşantına, dünyevi nefsine dikkat etmediğin sürece başını kapamanın hiç bir manası yok.

Sanki İslam hükümleriyle dalga geçiyorlar, sadece saç kılının görünmemesi midir İslam? Türbanı can hıraç savunanlar şimdi asıl savunmaları gerekenin bu olmadığını anladılar mı acaba?

BAŞINI KUL BEĞENİSİYLE KAPATANLAR NE HESAP VERECEK

Başını gerçekten inanarak Allah aşkı ile değil de kul beğenisi ya da korkusuyla veya dünyevi kazanç için kapatanların vereceği hesap eminim çok daha ağır olacaktır.

Din-inanç olgusunun Allah ile kul arasındaki özeli, kutsalı olmaktan çıkartıp, siyasetle-sosyal hayatla harmanlamanın sonucunda gelinen nokta işte budur.

Ne kadar acayip bir hal aldı toplumda bu mesele; bir de yaşamı ve görüntüsü sizden farkı olamayanların sadece diline dini kelimeleri pelesenk edip biraz da iktidar motifleriyle “açık olduğuma bakmayın ben çok dindarım, inançlıyım” imajı çizme çabaları var ki, vahim bir durum yani... Bulundukları konum ne olursa olsun çıkar sağlama amaçlı, küçük hesaplarla inanç kutsalı üzerine şebeklik yapıyorlar, bir de karşısındakileri kandırdıklarına ciddi ciddi inanıyorlar! Ve daha vahimi inanıp kananlar da çıkıyor!

DİNDEN BESLENEN GÖSTERMLİK TİPLER

Başa takılan türbanın, şehveti ve cinselliği örttüğünü sananlar kadar tehlikelidir bu dinden beslenen göstermelik tipler. Bakıyorsun profiline, paylaştığı resimlerdeki haline, mekanlara; resmen kıçı başı ortada, kıçı başı oynuyor ama yazdığı iki twitten biri hadis, Allah, Peygamber kelâmı, aşk, böcek, çiçek, şiir; ortaya karışık yapmış yani.

Hatta aralarında azımsanmayacak sayıda olan bir zümre var ki; onlar da aynen bu kategoride, ama ek olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’a ne kadar büyük bir sevgi duyduklarını sanki samimi arkadaşlarından bahsederecesine uygunsuz cümlelerle ifade ediyorlar.

Düşünmeden edemiyor insan bunlar mıdır gerçekten hedeflenen, arzulanan dindar gençlik?

“Sabah namazımı şu camide eda edeceğim, hadi dostlar beklerim” diye twitt attıktan sonra, “namazımı eda ettim şimdi kahvaltı zamanı, falancayla şurdayız” diye çok lüks ve pahalı bir mekanın ya da menünün resmini çekip twitterda yayınlayanlar mı ararsın...

Diğeri çıkıp “ha gayret nadim olacaksınız, hidayete ereceksiniz” diye twitt yazıyor.... Kimsiniz siz ya? Ne sanıyorsunuz kendinizi? Nasıl gerçekten bilir, emin olabilirsiniz; kimin inancı, imanı güçlü, kim Allah katında makbul ya da değil? Sırf bu tavrı birbirine göstermesin kullar diye ne çok örnek anlatılmıştır Kuran-ı Kerim’de.

ALLAH'A ŞIRK KOŞMA DEĞİL MİDİR BU?

Ortalık kendini Tanrı sanan zavallılardan geçilmez oldu. Allah’a şırk koşma değil de nedir bu? Allah’ın sormadığı hesabı, yapmadığı zorlamayı kulları kullara yapıyorsa burada ciddi bir sorun vardır.

İSLAM DA İNSANLIK DA YARIM KALMIŞ

İnancını Allaha değil kullara ispat etmek gibi yeni bir vahiy geldi de haberimiz mi yok? Toplumda birilerinin birilerine neredeyse Allah edasıyla her yerde laf çakma cesaretini buluyor olması çok büyük sorundur. Keşke Diyanet İşleri Başkanı çıkıp “Allah ile kul arasına hiç bir şey hiç kimse giremez, tesir edemez, zorlayamaz” diye gerçek hükümleri anlatsaydı, “Kimse kimseyi din, inanç, dış görüntü, ibadet üzerinden eleştiremez, hor göremez, mecbur tutamaz, zorlayamaz” diyebilseydi...

Zaten, İslami olanla, insani olan birbirinden ayrılmışsa; İslam da, insanlık da yarım kalmış demektir...