BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'nin kapısındaki truva atı

DENİMDER Başkanı Nedim Özbek, Türkiye'nin Tunus ve Fas'la ticari anlaşmalar yaparak intiharı seçtiğini söyledi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Kuzey Afrika ülkelerinden Tunus ve Fas'a yaptığı geziler sırasında bir kez daha gündeme gelen serbest ticaret anlaşmaları konusunda Denim Sanayicileri Derneği'nden uyarı geldi. Tunus ve Fas'la yapılan ancak henüz yürürlüğe girmeyen serbest ticaret anlaşması ile ilgili olumlu değerlendirmeleri son derece yanlış ve tehlikeli bulan Denim Sanayicileri Derneği (DENİMDER) Başkanı Nedim Özbek, "Bu anlaşmalar rasyonel politikalarla çıkarlarımızı koruyacak şekilde ince ayara tabi tutulmazsa Türk denim sektörü açısından ciddi sıkıntılara sebep olur. Fas ve Tunus'un önümüze koyduğu anlaşma, Türk denim sektörünü içerden çökertmek için kapımıza bırakılan 'Truva Atı'dır" dedi. Denim konfeksiyon açısından AB pazarında Türkiye'nin en önemli rakibinin Tunus ve Fas olduğunu hatırlatan DENİMDER Başkanı Nedim Özbek, 10 milyon metrelik yeni bir denim kumaş pazarı olan bu ülkelerin Türk denim kumaş üreticilerine, yatırım açısından da cazip ülkeler olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu vurguladı. Ne 10 milyon metrelik denim kumaş siparişinin önemli olduğuna ne de bu ülkelerde yapılacak doğrudan üretim yatırımlarının Türkiye'ye bir fayda sağlayacağına inandığını belirten Özbek, şunları söyledi: "Fas ve Tunus AB pazarında Türkiye'nin en önemli rakibi durumunda. İki ülke AB ile yaptığı anlaşmalar gereği gümrük vergisi ödemeden ürünlerini bu pazara satabiliyor. Bu durumda Türkiye kendi eliyle 10 milyon metrelik denim kumaşı Fas ve Tunus'a vererek intihar etmeye hazırlanıyor. Çünkü iki ülke ciddi, aynı zamanda da önemli bir denim konfeksiyon üreticisi olmasına rağmen denim kumaş üretiminde tamamen dışa bağımlı. Bunu birilerinin Sayın Başbakanımıza anlatması lazım." "FİYAT AVANTAJINI HEDİYE EDERİZ" Avrupalı alıcıların Uzakdoğu'da üretilen denim kumaşını istemediğini bu nedenle de mecburen İtalya, İspanya ya da Türkiye'den almak zorunda olduklarını kaydeden Özbek, "Aslında STA yapılsa da yapılmasa da Fas ve Tunus denim kumaş ihtiyacını Türkiye'den karşılayacak. Bu mecburiyetin farkında olan Tunus ve Fas, Türkiye ile STA yaparak AB'ye ihracatta bu ürünler üzerindeki yüzde 13'lük gümrük vergisinden kurtulmaya çalışıyor" dedi. Mevcut durumda AB'nin, Türkiye'den denim kumaş alırken, yüzde 13'lik gümrük vergisi uyguladığını hatırlatan Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu iki ülke Türkiye ile STA imzaladıktan sonra, mevcut anlaşmalar gereği bizden aldıkları denim kumaşı konfeksiyon haline getirip, AB'ye satacaklar. Fas ve Tunus, AB ile yaptıkları STA gereği vergi ödemeyerek bu oranda avantaj yakalamış olacaklar. Türkiye kendi eliyle yüzde 13'lük fiyat avantajını bu iki ülkeye hediye etmiş olacak. Bugün bir cazibe merkezi olarak gösterilen bölge, bir süre sonra ekmeğimizi elimizden alacak bir tehdide dönüşecek. Bu durumun arkasındaki tehlikeli stratejik oyunu 10 milyon metrelik denim kumaş satabilmenin yarattığı cazibe kamufle ediyor. Gelecekte ortaya çıkacak yıkım görülemiyor. İkinci önemli bir nokta ise istihdam ile ilgili. Türkiye'de istihdam yaratan sektörlerin başında tekstil ve konfeksiyon geliyor. Böyle bir sektörün göz göre göre dışarı kaçırılması gelecekte telafi edilemeyecek büyük kayıplara yol açabilir." STA konusunda çabuk karar verildiğini ve sektörel değerlendirme yapılmadan bu ülkelerle masaya oturulduğu belirten Özbek, yalnızca bürokratik ve siyasi makamları değil, kısa vadeli kazançlar sebebiyle geleceği mahvedecek girişimlerden kaçınmaları konusunda sektör mensuplarını da uyardı.