BIST 10.657
DOLAR 32,06
EURO 34,81
ALTIN 2.423,18
HABER /  GÜNCEL

Türkiye, yabancıların tekeline giriyor

Abdullatif Şener, Başbakan Erdoğan'la çelişti. Şener, özelleştirmelerin, ülkede kaos ortamı oluşturacağını ifade etti. Şener'e göre Türkiye, Arjantin krizini yaşayabilir...

Abone ol

Devlet Bakanı Şener, yabancı sermayenin gelirin yurtiçinde yaratıldığı sektörlerde yoğunlaştığına dikkat çekti. Şener, Türkiye'de yaratılan gelirin bu yolla yurtdışına aktarılacağına işaret etti ve 'Bu şekilde cari açık kapanmaz, kriz bile olur' dedi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye'ye ilgi duyan uluslararası şirketlerin yatırım tercihlerinin orta vadede krizlere neden olabileceği uyarısında bulundu.
Milliyet'e açıklamalarda bulunan Şener, yabancı sermayenin grossmarket - perakende, elektrik üretim - dağıtımı, bankacılık ve telekom - iletişim gibi "gelirin yurtiçinde yaratıldığı" dört sektörde yoğunlaşma eğilimi içinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Bu sektörlerin ortak özelliği, yaratılan gelir ya da tasarrufların yurtiçinde üretiliyor olmasıdır. Ne bankacılık, ne enerji, ne de söz konusu ettiğimiz diğer sektörlerde dış âlemden sağlanan ihracat geliri yoktur. Teknoloji ve sabit sermaye transferi de söz konusu değildir. Yapı değişmezse yabancılar yurtiçinde üretilen gelir ya da tasarrufu alarak kendi merkezlerine aktaracaktır."
Şener, yabancı sermayeyle ilgili saptamalara Türkiye'nin önde gelen büyük banka ve holdingleriyle yaptığı özel görüşmeler sonrasında ulaştığını belirterek, "Bu durumda cari açık da ilelebet kapatılamaz" diye konuştu.
Yabancı sermaye - kriz ilişkisiyle ilgili görüşlerini hükümet dahil her zeminde dile getirdiğini kaydeden Şener, "Arjantin'de yaşanan ekonomik krizler de bu yolla ortaya çıktı" dedi.

Şimdiden uyarıyorum
Şener, yabancı sermaye beklentisinin moda şeklinde kavrandığını ifade ederken, "Ben şimdiden uyarıyorum. Ama bu görüşlere karşı kimse bana ne 'evet' ne de 'hayır' yanıtı verebiliyor. Yabancı sermayeye yasal sınır gerekiyor. Kimse tehlikenin farkında değil" dedi. Şener daha önce de medya ve bankacılık sektörlerinde yabancılara yasal sınırlama getirilmesi gerektiğini gündeme getirmişti.

Şener, Başbakan'la çelişti
Şener'in basın sektörüne yabancı sermaye girişiyle ilgili sözleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki tutumundan önemli bir farklılık gösterdi. Erdoğan, geçen hafta ABD'ye giderken basın sektörüne yabancı sermaye girişine kısıtlama getirilmemesi gerektiği yönündeki görüşlerini şöyle ifade etmişti:

Hükümetiniz medyada yabancı payını yüzde 25'le sınırlayan bir kanunu Meclis'ten geçirdi. Bu kanunun sizin haberiniz olmadan geçirildiği doğru mu?
Evet doğru. Maalesef ben, yurtdışındayken arkadaşlar bunu geçirmişler. Yanlış yaptılar ve ben çok kızdım. Döndüğümde bunu kendilerine de söyledim. Etrafta söylenenlerden etkilenmişler.

Peki ne yapacaksınız?
Düzelteceğiz. Star'a uygun fiyatla alıcı bulmalıyız. Yabancıların medya piyasasına girmesi iyi olur. İyi bir rekabet ortamı oluşur.

Tedbir alınmaz ise açık katlanır
Cari işlemler açığının (döviz gelirleri ile giderleri arasındaki fark) ilk 5 aylık seyrini sürdürmesi halinde yıl sonunda 21.6 milyar dolara ulaşacağı belirlendi.
Bu tahmine göre tedbir alınmaması halinde yılın başında 10.6 milyar dolar öngörülen cari açık program hedefi katlanmış olacak. IMF'yle haziran ayında başlatılan yeni stand by'da 15.4 milyar dolar olarak revize edilen cari açık rakamında da 6.2 milyar dolarlık sapma olacak. Cari açığın ocak - mayıs döneminde 11.1 milyar dolara ulaştığı dikkate alındığında, yılsonu tahminleri için üç senaryo üzerinde duruluyor:

21.6 milyar dolarlık senaryo: Türkiye ekonomisi (1994 - 1998 - 1999 yılları hariç), 1992-2004 döneminde yılın tümüne ait cari açığın yüzde 51.5'ini ilk 5 ayda üretti. Geri kalan yüzde 48.5'lik kısım ise yılın kalan yedi aylık döneminde oluştu. Aynı eğilim 2005'de de sergilenirse, cari açık yıl sonunda 21 milyar 584 milyon dolara ulaşacak.
2004 senaryosu: TL'nin bu yıla benzer şekilde değerlendiği 2004'deki seyir tekrarlanacak olursa, yıl sonunda cari açık rakamı 20.5 milyar dolar olacak. Cari açık geçen yıl sonunda 15.5 milyar dolarken, bu rakamın yüzde 54.1'ine (9.4 milyar dolara) beş ayda ulaşıldı.
İyimser senaryo: Aynı hesaplama 2003 yılı oranları dikkate alınarak yapıldığında, cari açık rakamının 2005 sonunda 18.5 milyar doları yakalayacağı öngörüldü. 2003'ün tamamında 8 milyar dolar açık verilirken, bu rakamın yüzde 60.1'i ilk 5 ayda üretildi.
Devlet Bakanı Ali Babacan ve IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni, 15 Haziran'da tamamlanan birinci gözden geçirme görüşmeleri sonrasında yaptıkları açıklamada "cari işlemler açığındaki artışın hız kestiğini" belirtmişlerdi. Büyüyen cari işlemler açığı için "önlem almaya gerek görülmediği" yorumlarına neden olan bu açıklama sonrasında beş aylık cari açık açıklandı ve rekor kırıldığı ortaya çıktı.
Cari açığın ulusal gelir içindeki payının da bu yıl en yüksek düzeye ulaşabileceği belirlendi. 2004'de 299.4 milyar dolar olan ulusal gelirin yüzde 16.5 artışla 2005'de 349 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Buna göre yıllık cari açık 21.5 milyar dolar çıkarsa, açığın gayri safi milli hasılaya oranı da yüzde 6'yı aşacak. Bu oran geçen yıl yüzde 5.2, 2003'te yüzde 3.4, 2002 yılında da yüzde 0.8 düzeyinde bulunuyordu.

Arjantin: Krizler ülkesi
20. yüzyılın başlarından itibaren "fırsatlar ülkesi" olarak görülen Arjantin, 100 yıl boyunca yoğun yabancı sermaye aldı. Arjantin, 1994'te 9.3 milyar dolarlık yabancı sermaye çekerken, bu rakamın 3.1 milyar dolarını doğrudan yabancı sermaye yatırımları oluşturuyordu. 1994-95'te gelen dış şok Arjantin'i krize soktu. Yabancı yatırımlar ve ihracat, 1996 ve 1997'de artarken ekonomi aynı yıllarda yüzde 6.1 ve 8.2 oranlarında büyüdü. Ancak Arjantin, 1998'de tekrar şiddetli bir durgunluk içine girdi. Bankalar, milli petrol şirketleri, ulaştırma, madencilik gibi pek çok alanda yabancı sermaye yatırımları gerçekleşirken, Arjantin 2001 yılında 141 milyar dolarlık borcunu ödeyemeyeceğini açıkladı.


Haber: Ahmet Erhan Çelik
Kaynak: