BIST 10.056
DOLAR 32,25
EURO 34,80
ALTIN 2.429,22
HABER /  DÜNYA

'Türkiye komşularını hiç kışkırtmadı'

Cumhurbaşkanı Gül'ün Orta Doğu Danışmanı Hürmüzlü: "Türkiye, hiçbir zaman bu bölge veya başka bir bölge halkını yönlendirmeye, kışkırtmaya ve sokağa dökmeye teşvik etmemiştir ve etmeyecektir" dedi

Abone ol

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Orta Doğu Danışmanı Erşat Hürmüzlü, "Türkiye, hiçbir zaman bu bölge veya başka bir bölge halkını yönlendirmeye, kışkırtmaya ve sokağa dökmeye teşvik etmemiştir ve etmeyecektir. Ancak kardeş ve akraba topluluklar olarak gördüğümüz bu halklara sırtımızı dönmek gibi bir tavrımız da olamayacaktır" dedi.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Medialog Platformu ve Ürdün Bayrak Araştırma Merkezi organizasyonuyla düzenlenen "Orta Doğu'da Değişim ve Dönüşüm Perspektifinde Türkiye-Ürdün İlişkileri Çalıştayı", Wow Hotel'de başladı.

Hürmüzlü, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Orta Doğu'da son 2 yıldır sarsıcı çalkantıların yaşandığını ifade etti.

Bölgede "uzun seneler halkların meşru ve doğal beklentilerine set çeken ve bu taleplere kulaklarını tıkayan rejimlerin" yeni yüzyılda kendi halklarıyla karşı karşıya geldiklerini kaydeden Hürmüzlü, "Türkiye, hiçbir zaman bu bölge veya başka bir bölge halkını yönlendirmeye, kışkırtmaya ve sokağa dökmeye teşvik etmemiştir ve etmeyecektir. Ancak kardeş ve akraba topluluklar olarak gördüğümüz bu halklara sırtımızı dönmek gibi bir tavrımız da olamayacaktır" diye konuştu.

Baskıyla milletleri sindirenlere müsamaha göstermenin insanlık ayıbı olduğunu vurgulayan Hürmüzlü, Türkiye'nin bölge halklarının feryatlarına bigane kalmasının da mümkün olmadığını söyledi.

Erşat Hürmüzlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla prensiplerimizi çıkarlarımızın önünde tutarak zulüm gören halkların yanında saf tuttuk. Bu yaklaşım hiç kimsenin iç işlerine müdahale anlamına gelmemelidir ve eminim ki hür dünya tarafından doğru bir şekilde algılanmıştır.Türkiye, bu bölgenin refahı için elinden geleni yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Ancak biz kimsenin evinin içini nasıl düzenlediğine karışmıyoruz. Kendi doğrularımızı kabul edip reformlarımızı yaparken bundan kimsenin ilham almasına da mani olmadık, tam tersine tüm kardeşlerimizin bundan faydalanabileceklerini ve onlarla tecrübelerimizi paylaşabileceğimizi açıkça ifade ettik. Keşke bugün köşeye sıkıştırılmış olan rejimler o zamanki iyi niyetli çağrılarımızı kabul etselerdi; keşke aynı yolu izleselerdi. O zaman ne gözyaşı olacaktı ne de bu kadar masum insanın kanı akacaktı."

"Sınırlar kutsaldır"

Türkiye'nin tüm devletlere "eşit dostlar ve Ortaklar" olarak baktığını kaydeden Hürmüzlü, "Ne model ihracına ne de izlenecek yol konusunda baskı edebiyatına girdik. Karar hür iradeleri ile halkların ve o ülkede yaşayanlarındır. Bunu komşu ülkelerimiz için söylediğimiz gibi tüm dost ve kardeş ülkeler için söyledik. Bu bölgede son 100 yılda oluşan sınırlar bizim için de kutsaldır, saygıdeğerdir ve birlik-beraberliği içinde korunmalıdır. Bunlara özen göstermemiz, saygı göstermemiz gerekir. Ancak başka sınırları ortadan kaldırmamızın zamanı gelmiştir. O da düşünceler, vizyonlar ve emeller arasındaki sınırlardır. Bunları bu bölgede izole edersek hep beraber karşılıklı saygı ve sevginin yanında iletişim içinde yaşayabiliriz" ifadelerini kullandı.

Ülkelerin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda politika üretmelerinin doğal, bununTürkiye için de geçerli olduğunu vurgulayan Hürmüzlü, "Bu bakımdan uzattığımız sevgi ve dostluk eli her zaman muhataplarımız için açık kalacaktır. Bu arada hiç kimsenin de halkımızın ve milletimizin doğal haklarını zedeleyecek şekilde vaki olacak eylemlerine göz yumulmayacağının bilinmesi gerekir. Biz 'Yurtta barış, dünyada barış' felsefesinin savunucusu olarak kaldığımız müddetçe bu prensiplerimizi en iyi şekilde ortaya koyacak ve dış ülkelere de yol haritamız olarak bildireceğiz" diye konuştu.

"Özgür basın, hataları önler"

Cumhurbaşkanı Gül'ün Orta Doğu Danışmanı Hürmüzlü, basın özgürlüğünün önemine de değinerek, şunları söyledi:

"Bütün bu çalışmalar için hem ülkemizde hem dost ve kardeş ülkelerde basın özgürlüğünün önemine her zaman vurgu yapıyoruz. Hür ve yetenekli basın, kırıcılık ve hakarete asla sapmadan son derece önemli bir görevi üstlenmelidir. Özgür basın liderlerin, hükümetlerin ve kurumların hatalarını önler. O bakımdan önem verdiğim bu meselenin aslında birçok komşu ülkede hatalar katmerleşmeden önlenmesi görevini yapamama durumuna gelindiği için bu sonuçların doğduğundan eminim."

Konuklara Arapça seslendi

Erşat Hürmüzlü konuşmasının son bölümünde konuk katılımcılar için Arapça konuştu.

Türkiye'nin hiçbir zaman "model ihrac etmeye" girişmediğini kaydeden Hürmüzlü, bu konudaki görüşlerini "Biz bahçemizi, kendi çocuklarımızın torunlarımızın gelecek nesillerimizin isteyeceği şekilde ekiyoruz. Kimseye de 'Siz de bahçenizi böyle ekin' demiyoruz. Kendi bahçemizin etrafına çok yüksek çitler örmeyerek kardeşlerimizin bunu görmesine imkan tanıyoruz bir ilham kaynağı olur diye. Bundan istifade ederlerse bu da kardeşlik hakkıdır" ifadeleriyle aktardı.

Mustafa Yeşil'in konuşması

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil ise çalıştayı düzenlemenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. İslamın, insanlık medeniyetine de kazandırdığı, "şura" ve "istişare" kavramlarının büyük önem taşıdığını kaydeden Yeşil, "BugünOrta Doğu'da acı ve ızdıraplar yaşanıyor. Bu acı ve ızdıraplar sadece Orta Doğu'yla sınırlı kalmamıştır. Küresel bir boyuta taşınmıştır. Biz inanıyoruz ki dünyanın değişik yerlerinde de yaşanan problemlerin küresel boyutlarını hep birlikte görüyoruz. Belli ki bir küresel akla, işbirliğine, küresel birlikteliğe özellikle bizim kültürümüzün kaynağından süzülüp gelen, o istişare ve şura anlayışına, hem fert hem sivil yapılar olarak hem milletller, halklar olarak bir kez daha gözden geçirip sahip çıkmamız gerektiği kanaatindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Ürdünlü, politikacı, akademisyen ve gazetecilerin katıldığı çalıştay, bu akşam yapılacak "Orta Doğu'daki son gelişmeler" başlıklı yuvarlak masa müzakeresinin ardından sona erecek.