BIST 10.747
DOLAR 32,22
EURO 35,07
ALTIN 2.528,51
HABER /  GÜNCEL

Türkeş'in partisi kapanıyor mu?

Tuğrul Türkeş'in kurduğu ATP önce sanal dünyadan silindi ardından ise "Ramazan dolayısıyla kapalıyız" diye tabela asılarak Genel Merkez'e kilit vurma noktasına gelindi.

Abone ol

Tuğrul Türkeş’in, bir grup arkadaşıyla kurduğu Aydınlık Türkiye Partisi (ATP), zor günler geçiriyor. Siyasette aradığını bulamayan ATP, sanal dünyadan da silindi. İnternet adresi için gerekli parayı ödemeyen partinin ‘www.atp.org.tr’ isimli sitesi kapatıldı. 5 katlı genel merkez binasından, 3 odalı bir daireye taşınan ATP, kapıya da tabela astı: “Partimiz Ramazan sebebiyle kapalıdır.” ATP Genel Başkan Vekili Oktay Öztürk, partinin kapalı tutulmasına herhangi bir gerekçe göstermezken, “Ramazan süresince partiyi kapalı tutmayı daha uygun gördük.” diyor. Tuğrul Türkeş, MHP’nin merhum lideri ve babası Alparslan Türkeş’in 1997’de hayatını kaybetmesinin ardından partinin başına geçmek için olağanüstü kongrede aday oydu. Devlet Bahçeli’nin seçimi kazanması üzerine MHP’den ayrılan Türkeş, Aydınlık Türkiye Partisi’ni kurdu. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde ise DYP ile ittifak kurarak Kayseri’den milletvekili adayı oldu. DYP barajı aşamayınca Türkeş, ATP Genel Başkanlığı’nı da bıraktı. Kurulduğu 27 Kasım 1998’de, 5 katlı genel merkeze sahip olan ATP, geçen ay, 3 oda bir salondan oluşan Balgat’taki bir daireye taşındı. Genel Başkan Ahmet Bican Ercelasun da, 1 ay önce koltuğunu bıraktı. Ercelasun, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim üyeliği görevine geri döndü. Aydınlık Türkiye Partisi aralık ayında olağanüstü kongreye gidecek. Kurultayda birinci gündem maddesinin ‘genel başkanlık seçimi’ olmasına rağmen, aslında partinin siyasi hayatına devam edip etmeyeceği oylanacak. ATP Genel Başkan Vekili Oktay Öztürk, Türkiye’nin bulunduğu şartlar içinde partinin varlığını sürdürmesi gerektiğini düşünüyor. Türkeş’in 3 Kasım seçimlerinden sonra genel başkanlığı bırakması halen partinin eski ve mevcut yöneticileri arasında tartışılıyor. Oktay Öztürk, Tuğrul Türkeş’in koltuğu bırakmasını, ‘siyasete bir seviye getirmek adına atılmış önemli bir adım’ olarak değerlendiriyor: “Türkeş, genel başkan olduğu dönemde bir hedef koydu. ‘Bu hedefe ulaşamadım. Kendimi başarısız sayıyorum’ dedi ve ayrıldı. Bana göre başarısız değildi. Türk siyasetinde yapılmayanı yaptı ve koltuğunu bıraktı.” ATP eski genel başkan yardımcılarından Mahmut Karabulut ise Öztürk’ten farklı düşünüyor. Tuğrul Türkeş’in ‘keyfine düşkün, rahatı seven biri’ olduğu için genel başkanlık koltuğunu bıraktığını savunan Karabulut, “Sıkıntıya hiç gelemezdi. Nazik, keyfine düşkün bir arkadaşımızdı. Ancak, kendisinin bilgi, beceri ve kabiliyeti üst seviyedeydi.” diyor. Türkeş’in ATP’den ayrılmasıyla birlikte, partinin önemli isimlerinden Mustafa Mit, Azmi Karamahmutoğlu, Muhittin Çolak gibi isimler 6 yıl önce ayrıldıkları MHP’ye geri döndü. Öztürk, bu ayrılığı, ATP’nin hedeflerinde bir sapma veya fikrî yapısında bir bozukluk olduğu için değil, ‘şartların gereği yaşanan gerçekler’ olarak değerlendiriyor. Hiçbir genel seçime girmeyen ATP’nin, ittifak yaptığı 3 Kasım seçimlerinde DYP’ye yüzde 3’lük bir oy kazandırdığı öne sürülüyor. Oktay Öztürk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘kapımız açık, gelin’ çağrısını ise ülkücü anlayışa hakaret olarak telakki ettiğini söylüyor. “Bu mantıkla birliktelik olmaz.” diyen Öztürk, birlik ve beraberliği sağlayacak kucağın, herkesi içerisine alacak genişlikte olması gerektiğini, bunun da mevcut MHP yönetiminde bulunmadığını iddia ediyor. Öztürk, Devlet Bahçeli’nin kendileri hakkında, “Önemli değil ayrılsınlar. Küçülerek büyürüz.” düşüncesini taşıdığını ileri sürdü. Haber: Selim Kuvel Kaynak: Zaman