BIST 9.909
DOLAR 32,46
EURO 34,69
ALTIN 2.434,33

Trump’ın Azledilme Süreci

Tarih nasıl tekerrür edecek?

Seçildiği günden bu yana skandallarla anılan Trump, başkanlığının en sert virajı ile karşı karşıya. Daha önce sebep olduğu skandalların hiç birisi onu bu denli sıkıntıya sokmamıştı. Trump, kadınlardan zencilere, yabancılardan Müslümanlara kadar hemen herkes hakkında kaba ve nobran bir dil ile sayısız pot kırmıştı. Bu kadar sık olmasa bile pot kırmak, medyanın gözü önünde olan politikacılar açısından insani bir durum. Hatta iyi kullanıldığında politik olarak kullanışlı da olabiliyor bu tür insani hatalar.

Trump’ı farklı kılan ise her bir potu düzeltmek için söylediği yalanlar ile her seferinde olayı yüzüne gözüne bulaştırması. Bir ara basın toplantısında soyadını unuttuğu Apple şirketinin CEO’su Tim Cook’tan Tim Apple diye bahsetti. Medyada alay konusu olunca da “Aslında Tim Cook of Apple” dediğini ve hızlı söylediği için basının yalan söyleyerek kendini yıpratmaya çalıştığını iddia etti.  Yüzlerce farklı kuruluşun video ve ses kaydı yaptığı bir toplantıda yaptığı bir gafı yalanla örtmeye çalışması, beceriksizlik ve ahmaklık da olsa rutin bir Trump refleksi idi.

Trump kendi ekibi ve kabine üyelerini Twitter üzerinden görevden alması ve en uç kişilerle çalışması hem kendi partisinde hem de ortalama Amerikan vatandaşlarından epey tepki çekiyor.

Trump hakkında başlatılan azil süreci bu ve benzeri küçük çaplı skandallardan oldukça farklı.  24 Eylül itibari ile Temsilciler Meclisi sözcüsü Nancy Pelosi, Trump’ın resmi azil sürecini başlattığını duyurdu. ABD’de başkanın azledilmesi çok uzun ve çetrefilli bir süreç. Önce Senato ya da Temsilciler Meclisinde bir adalet komisyonu eliyle iddialar incelenir. Daha sonra Temsiler Meclisinde salt çoğunluk ile azil kararı alınır. En nihayetinde ABD Senatosunda yargılama yapılır ve görevden azil için bu son basamakta Senato’nun üçte ikisinin (2/3) oyu aranır.

Trump ne ile suçlanıyor?

Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, ısrarla o sırada Ukrayna’da çalışan Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden ile ilgili bir soruşturma açmasını talep ettiği iddia ediliyor. Bir gizli servis ajanının bu konudaki şikâyeti ile skandal ortaya çıktı.

Joe Biden, 8 yıl Obama’nın yardımcılığını yaptı ve halen 2020 başkanlık seçiminde Trump’ın muhtemel rakipleri arasında başı çekiyor. Biden’ın oğlu ise devrimden sonra Ukrayna’daki en büyük özel gaz dağıtım şirketinin yönetiminde çalışılmaya başladı ve ayda 50.000 dolar maaş aldığı iddia ediliyor. Trump, Joe Biden hakkında yolsuzluk algısı üreterek seçimde eline güçlü bir koz geçirmeyi hedeflemiş olmalı.

Ancak, durumu Trump açısından daha da kötüleştiren ise Ukrayna Başkanı Zelenskiy’yi Amerikan Kongresi tarafından onaylanan 250 Milyon dolarlık yardımı durdurmakla tehdit iddiası. Suçlamalar, gücün istismarı ve yabancı bir devletin Amerikan seçimlerine müdahalesini isteme gibi oldukça ciddi konular. Trump ile ilgili Rusya’nın seçimlere müdahalesi suçlaması zaten vardı. Mevcut suçlama ise bardağı taşıran damla oldu.

Peki, bu işin sonu ne olacak? Trump azledilecek mi?

Sorunun cevabı ise ABD tarihindeki benzeri vakaların analizinde yatıyor. ABD tarihinde 3 tane başkan azil süreci vakası var. Bunlardan ilki 1868 yılında devrin ABD başkanı Andrew Johnson’a işletilen süreç. İç savaş sonrası yeniden birleşme sancılarının tetiklediği süreçte, devrin ABD Başkanı dikta ve katliamlarla suçlanır. Başkan Johnson, Senatoda 35’e karşı 19 oyla kaybetmesine rağmen üçte iki çoğunluk sağlanamadığından bir oyla azledilmekten kurtulmuştur. Bundan sonra uzun süre ABD politikasında azil süreci işlememiştir. Bu vaka devrin özel şartlarında ortaya çıktığı, üzerinden çok uzun süre geçtiği ve Trump’ın durumu ile benzerlik göstermediği için tartışma dışında bırakılabilir.

Trump’ın azil süreci geri kalan iki vakanın gidişatı ışığında yorumlanabilir.

Kısmen daha yeni olan iki azil surecinin ilki, 1974 yılında ABD başkanı Richard Nixon’ın istifası ile sonuçlanan Watergate skandalı sürecidir. Richard Nixon, 8 yıl Dwight D. Eisenhower'ın yardımcılığını yaptıktan sonra 1968 ve 1972 seçimlerini kazanarak 2 defa ABD başkanı seçildi. Ancak, Watergate adlı binada bulunan Demokrat Parti genel merkezinde bir gece Nixon’ın seçim propaganda biriminden 5 kişi suçüstü yakalandı. Konu ile ilgili soruşturmalar Nixon’a kadar uzanınca, Temsilciler Meclisi azil sürecini başlattı. Aslında ABD senatosundan azil için gerekli olan üçte ikilik bir oyu elde etmek kolay değil. Yalnız, senatörler, başkan dahi olsa açıkça suçlu birini kollamaya cesaret etmediği için olay ciddi boyutlara ulaşabilir. Nixon, Senato’da korunmayacağına dair intiba edindikten sonra azil süreci tamamlanmadan 1974’de istifa etti. Senato’dan kendini ziyarete gelen bir grup Cumhuriyetçi senatör ona yolu göstermişti. ABD tarihinde istifa eden tek başkan olarak tarihe çok kötü bir şekilde geçti Nixon.

Yakın tarihte yaşanan diğer vaka ise Bill Clinton’ın Beyaz Saray stajyeri ile yaşadığı olay sonrası gelişti. Bill Clinton, skandal ilk patlak verdiğinde inkâr etmeyi tercih etti. Yani yalan söyledi. Bunun için hem yalan söylemekten hem de adaleti engellemekten iki farklı suçlama ile 1998 yılında azil süreci işledi.  Her iki suçlamadan da suçlu bulunmadı ve görevine devam etti. Clinton, Senato'daki ilk suçlamadan 55’e karşı 45 oyla beraat ederken, ikinci suçlamada oylar eşit çıkmıştı. Cumhuriyetçi Parti adına süreci iyi yönetemeyen Newt Gingrich, en nihayetinde Clinton’ın popülaritesini daha da arttırdı.

 ABD politikasını yakından takip edenler, Trump ile ilgili azil olasılığının sürekli olarak tartışıldığını ve masada tutulduğunu bilirler. Demokrat Parti, Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluğundan dolayı süreci Senato'ya kadar getirmekte zorlanmayacaktır. Ancak, sonucunun Clinton vakasındaki gibi Trump’ın popülaritesini ve dolayısıyla 2020 başkanlık seçimlerini kazanma ihtimalini arttırma çekincesinden dolayı süreç şimdiye kadar işletilmedi. Bu sefer Cumhuriyetçi senatörlerin önümüzdeki senato seçimi öncesi Trump’ı her halükârda koruyacak adamlar intibaı vermek istemeyeceğini düşünen Demokratlar, sürecin Clinton vakasından ziyade Nixon vakasına daha yakın olacağını düşünüyorlar.

Trump için süreç işletildiğine göre süreç, iki tarihi vakadan birine benzer şekilde sonuçlanacak. Bu da Demokratların Cumhuriyetçi politikacılar üzerine kuracağı baskı ve seçmen tavırlarına göre şekillenecek. Tarihin ne yönde tekerrür edeceğine hep beraber şahitlik edeceğiz.