BIST 9.402
DOLAR 38,32
EURO 43,73
ALTIN 4.116,45

Ticaret Savaşları ve Türkiye’nin Rolü

Pek çoğumuzun sıklıkla ve bazen de endişeyle sorduğu bir soru var. Dünya nereye gidiyor? Sorusu.

Sorunun cevabını ABD Başkanı Trump verdi. Sürece ivme katıp, hızlandırdı yani ticaret savaşları için start verdi. Verilen startın olumsuz, şüpheli ve sorumsuzluk olarak algılanmasının yanında doğru bir hamle olduğunu savunanlarda var.

Bakıldığında; Trump dünyayı sarsacağını adı gibi biliyordu. Bu hedeflenendi. Hedefe ulaştı.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan verilen bu startı, bu hamleyi "küresel kasırga"ya benzetti:

"Büyük-küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırganın geldiğini söylemek abartılı bir yaklaşım olmayacaktır."

Tam da bugünlerde Türkiye, dünyanın gündemine karşılık gelen "Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek" temasıyla 11-13 Nisan 2025 tarihlerinde Antalya Diplomasi Forumu'nu düzenledi ve dünyaya barış çağırısı yaptı.
Bu yılın teması olan “Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek”, küresel bölünmelerin arttığı bir ortamda diplomasinin istikrar kazandırıcı bir güç olarak kendisini yeniden kabul ettirmesine duyulan acil ihtiyacı yansıtmaktadır.

Büyüyen jeopolitik çatlaklar, derinleşen küresel eşitsizlikler, sivilleri hedef alan şiddet olaylarındaki artış, farklı görüşlere yönelik hoşgörüsüzlük, teknolojik kırılmaların yol açtığı belirsizlikler ve iklim krizinin çok boyutlu etkileri ortak adalet duygusunu sarsmış ve uluslararası kurumlara olan güveni aşındırmıştır.

Mevcut uluslararası sistemin bu güncel sorunlara çözüm bulmadaki yetersizliği, halihazırda güçlükle ilerleyen iş birliği çabalarını daha da zorlaştırmaktadır.

Antalya Diplomasi Forumu, çoklu krizler, yükselen istikrarsızlık ve öngörülemezlikler dünyasında sorunları değerlendirmeyi ve hızla değişen uluslararası ortamda diplomasinin sahiplenilmesine yönelik diyaloğu teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Antalya Diplomasi Forumu, diplomasinin gidişatı ve değiştirilmesi bunun yanında ayrışan bir dünyada birlikte harekete geçmek için ortak bir zemin bulunmasında bize nasıl yol gösterebileceğini araştırmak üzere küresel liderleri, politika baş aktörlerini, akademisyenleri, iş dünyası uzmanlarını ve medya ile sivil toplum temsilcilerini bir araya getirmiştir.

Forum, kutuplaşan bir ortamda diplomasinin rolünü ve temel ilkelerini yeniden tanımlama yolunda diyaloğu ön plana çıkarmayı amaçlamaktadır. Diplomasiyi barış ve iş birliğinin itici gücü haline getirmek ve ortak stratejiler üzerinde çalışmak için dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılara gelecek odaklı bir platform sağlamıştır.

Bu çağrıya karşılık dünyanın 140 ülkesinden devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar ve sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve medya kuruluşları temsilcileri Antalya'da bir araya geldi.

Trump sadece ABD geri dönmedi. Uluslararası düzenin mimarlığı için de geri döndü.

Trump ve arkasındaki güçler sadece ABD için sistemi ayakta tutmaya değil, yerleşik düzeni tamamıyla dağıtarak gücünü yeniden tanımlamaya odaklı bir yapı inşasında.

AB, Çin, Rusya, Hindistan’ın yanında Türkiye'nin de kendini yeniden tanımlaması ve konumlandırması gerekir.

ABD küresel lider değilse küresel lider kim olacak, ortaya çıkan boşluğu kim dolduracak?
Bu “Ticaret Savaşı” nereye varır?

Çin üretim ve satış bisikletinin pedallarını çevirmeye devam etmek durumundadır. Aksi halde yıkım yaşar. 1929-1939 ABD’nin dönemini çağrıştırıyor. Üstelik ABD, Çin’in çok sattığı hatta satmak zorunda olduğu bir ülke konumunda. Bu durum savaşı büyütür.

ABD-Çin ayrışması, Türkiye için fırsat mı yoksa tuzak mı?

Sonuç olarak dünya da Türkiye olmadan bir denklem kurulamaz. O denklem kurulsa da sonuca ulaşamaz.