BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,96
ALTIN 2.446,09
HABER /  GÜNCEL

Tantan'a iki tokat attım ve...

Narkotik Şube Müdürlüğü'nün Son Tango Operasyonu'nda, 505 kilo eroinin sahibi olduğu iddiasıyla tutuklanan Urfi Çetinkaya, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Tutuklanan Urfi Çetinkaya polise sakat kalmasından istanbul 3 No'lu DGM'deki tahliyesine kadar her şeyi anlattı. Çetinkaya, ifadesine özgeçmişini anlatarak başladı: ''1949'da Malatya'nın Pötürge İlçesi'nde dünyaya geldim. İlkokuldan sonra okulu bıraktım. 1962'de İstanbul'a amcamın yanına çalışmaya geldim. 3 yıl lastik fabrikasında işçi olarak çalıştıktan sonra fabrikanın yüzde 15'ine ortak oldum. Patronum öldü. Çocuklarıyla anlaşamadım; hissemi sattım. Çemberlitaş'ta amcamın hanında odacıbaşı olarak çalışırken bir yandan da inşaat işine girdim. Tantan işkenceyle suç kabul ettirdi Vatan'ın ulaştığı polis ifadelerinde, Çetinkaya suçla buluşmasını da şöyle anlattı: ''1976'da sigara kaçakçılığı nedeniyle gözaltına alındım. Suçsuz olduğum halde beni falakaya yatıran dönemin Asayiş Şube Ekipler Amiri Sadettin Tantan'a iki tokat attım. Bu olayla hayatım değişti. O tarihten bu yana iflah olmadım. Nitekim bu kaçakçılık suçundan daha sonra hakkımda takipsizlik kararı verildi. Tantan da eline ne zaman bir fırsat geçse bir bahane bulup beni gözaltına aldırdı. 12 Eylül döneminde Tantan Mali Şube Müdürü'ydü. Yine uydurma sigara ve gümrük kaçakçılığı nedeniyle bana işkence yaparak olmayan suçları kabul ettirdi. Onun yüzünden 60 ay hapis yattım. 17 Ağustos depreminden sonra 108 aileye yardımda bulundum. İsmim öne çıkınca bu kez İçişleri Bakanlığı'na gelen Tantan, valilere talimat vererek yaptığım yardımın eroin parasıyla gerçekleştirildiğini söyleyerek aleyhime kampanya başlattı. Ceza almayınca yeni senaryolar Bir süre sonra Mersin'de yüklü miktarda esrar yakalandı. Sadettin Tantan, bana olan husumeti nedeniyle polislere talimat vererek asıl mal sahibini devre dışı bıraktırıp suçu benim üzerime yıkmaya çalıştı. Onun talimatıyla işkence gördüm. Mersin DGM, beni delil yetersizliğinden serbest bıraktığı halde yine Tantan'ın baskısı sonucu hakkımda gıyabi tevkif kararı çıkartıldı. 11 gün sonra yeniden gözaltına alındım. Daha sonra bu malın İranlı Ali Muhtari isimli şahsa ait olduğunu öğrendim. Bu olay nedeniyle ceza alamayacağımı anlayan Tantan, yeni bir senaryo hazırladı. Tüm uyuşturucu suçları üzerimde Tantan, Cemal Nayır'ı kullanarak ifade verdirtti. Matador Operasyonu adı altında dünya çapındaki uyuşturucu suçlarını sanki benimle bağlantısı varmış gibi gösterdi ve tutuklanmamı sağladı. Adana DGM'de hakkımda devam eden uyuşturucu davasından 7 kişi ceza alırken 5 kişi serbest kaldı. Dosyam onlardan tefrik edilerek 100 milyar kefalet karşılığı serbest kaldım. Gıyabi tutuklu Şükrü Nenem'in yakalanması üzerine Yargıtay, dosyalarımızın birleştirilerek yeniden yargılama yapılmasına karar vererek yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Bunun üzerine yargılamam yeniden başladı. Hakkımdaki bu dava sürerken (Matador Operasyonu) kapsamında yargılandığım istanbul 3 No'lu DGM'deki davadan tahliye oldum.'' Hakime rüşvet verdiğim yalan Çetinkaya, tartışılan tahliyesiyle ilgili de şunları söyledi: ''İstanbul 3 No'lu DGM'den tahliye olduktan sonra bazı karanlık güçler, bu kez mahkeme başkanına menfaat sağlattırarak şerbet kaldığım dedikodusunu yaydılar. Mahkeme başkanı hakkında soruşturma başlatıldı. Ben de tanık olarak ifade verdim. Tam bu sırada Adana DGM'de süren davamda karar aşamasına gelindi. Mahkeme, beni ya cezalandırıp ya da serbest bırakması gerekirken çıkan dedikodular yüzünden dosyamı yeniden tefrik etti. Ben cezaevine girdikten 4.5 ay sonra Türkiye'den Yunanistan'a giden 520 kilo eroin yakalandı. X muhbiri bu eroinin bana ait olduğu bilgisini vermiş. Medyada bu uyuşturucunun bana ait olduğuna dair haberler çıktı. 3.5 ay sonra bu uyuşturucunun bana ait olmadı anlaşıldı. Gerçek mal sahibinin Cumhur Yakut olduğunu ortaya çıkaran İstanbul Narkotik Şube Polisi'ne teşekür ederim. Doğan'la görüşmem Sari'yi hiç tanımam Narkotik polisinin 5 Kasım 2003'te gerçekleştirdiği operasyon sonucu ele geçirdiği uyuşturucu bana ait değil. Uyuşturucunun organizatörlüğünü yaptığı iddia edilen Talip Doğan bacanağım. Kendisi ile küsüm 4 yıldır görüşmüyorum. Adamlarım düşmanım olduğu için onu çiftliğimin kapısından sokmaz. Yine benim adıma eroin imal ettiği iddia edilen Enver Sari'yi ise hiçbir şekilde tanımıyorum. Üzerime atılı suçu kesinlikle kabul etmiyorum.