BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Talat, Cumhurbaşkanlığında iddialı

KKTC Başbakanı ve Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat, seçim gezilerine hız verdi. Talat, karış karış gezdiği Kıbrıs'ta seçimlerin önemini anlatıyor.

Abone ol

KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, artık dünyayla barışık olma dönemine girildiğini, bunun asla haklarımızı teslim etme dönemi olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Talat, cumhurbaşkanlığı seçim gezileri çerçevesinde Bafra, Balalan, Sazlıköy, Büyükkonuk, Çayırova, Kilitkaya, Kumyalı, Pamuklu, Tuzluca, Yedikonuk, Zeybekköy ve Mehmetçik'i ziyaret ederek vatandaşlarla görüştü, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemini anlattı. Cumhurbaşkanlığı'nın bütünleştirici, birleştirici, herkese eşit yakınlıkta olması gereken bir makam olduğunu anlatan Talat, kendisinin de makama bu anlayışla talip olduğunu ifade etti. Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Basın Bürosu'ndan verilen bilgiye göre Kıbrıslı Türkler yanında gerek dünya, gerek Türkiye'nin 17 Nisan'dan sonra Birleşmiş Milletler'in ciddi girişim hazırlıklarını beklediğine işaret eden Mehmet Ali Talat, cumhurbaşkanlığı seçimine bu gerçeğin bilincinde olarak gidildiğini belirtti. Talat, gerek Türkiye gerek Kuzey Kıbrıs'taki geçmiş hükümetlerin hatalı politikaları nedeniyle Rum tarafının alkışlarla, adeta omuzlarda taşınarak AB sokulduğunu savunarak, eski yaklaşıma, eski anlayışa, politikaya dönmenin artık söz konusu olmadığını söyledi. Talat "Çünkü o politikanın sonuç getirmeyeceği ve bugünkü çağa uygun olmadığı açık ve net olarak ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu. Tutuculuğun artık geride kaldığını anlatan Talat, bu tür yönetimlerin dünyada, ya Kırgızistan'a olduğu gibi halk hareketleri, ya da bazı ülkelerde daha sert ve kanlı bir şekilde uzaklaştırıldığına işaret ederek, bu örnekler karşısında Kıbrıs Türklerinin hem şanslı, hem de son derece sağduyulu olduklarının açıkça görüldüğünü vurguladı. "Başka ülkelerde kan dökülmesine kadar bile gidebilecek karmaşaları, kimsenin burnu kanamadan yaşadık ve aştık. Bu önemli bir başarıdır. Kıbrıs Türkü en gergin günlerini, neredeyse halkla iktidarın büyük bir kavgaya hazırlandığı günleri sağduyulu bir şekilde, hiçbir olaya neden olmadan geçirebildi. Sonuçta tamamen demokratik yollardan çok büyük bir iktidar değişimi yapıyoruz" şeklinde konuşan Mehmet Ali Talat, iktidar değişiminin önce hükümette başarıldığını belirterek özetle şunları ekledi: "Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi ile o büyük dönüşümün, büyük değişimin sonuna geldik. Artık bütünlüklü iktidar değişimi gerçekleşiyor, yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönem dünyayla barışık olma dönemidir. Dünyayla kavga etmeme dönemidir. Ama hiç yanlış anlaşılmasın bu, haklarımızı teslim etme dönemi değil, haklarımızı doğru mantık, doğru ilkeler, Birleşmiş Milletlerin bugüne kadar ortaya koyduğu eşitlik haklarımız zemininde koruyacağımız, savunacağımız ve ileri götüreceğimiz bir dönem olacak. Bu dönemde teslimiyet yok, bu dönemde sözünü ettiğim birlik ve bütünlüğü sağlayarak parti ayrımı gözetmeden insanların hiçbir fark göstermeden kucaklanacağı bir cumhurbaşkanlığı yapısıyla, haklarımızı, çıkarlarımızı sonuna kadar koruyacağımız bir dönem yaşayacağız. Bizim hedefimiz budur" Talat, Papadopulos'un, Kıbrıs Rum tarafının dünyanın uzlaşmaz olarak gördüğü bir politika sergilemekte olduğunu belirtti. Bu politikanın dünyada, Batıda olumlu yanıt bulmasının mümkün olmadığını kaydeden Talat, "Çünkü bu politika, Batı değerleriyle bağdaşmayan bir politikadır" dedi. Rum tarafının bu politikasına karşın Kıbrıs Türk tarafının politikasının adayı yeniden birleştirme, Kıbrıs sorununu çözme ve bir bütün olarak AB'ye girmek olduğunun altını çizen CTP-BG Genel Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Talat, bunun, Batılı, AB ve dünyanın anlayıp desteklediği bir politika olduğunu vurguladı. Talat, şimdi dünyadan tecrit olma dönemini yaşayan Rum lider Papadopulos'un bazen dünya liderlerini, yöneticilerini aldatabildiğini, bunun da bugüne kadar bütün dünyada yaratılmış olan "Kıbrıslı Türklerin çözüm istemediği, çözümü Kıbrıs Rum tarafının istediği" şeklindeki imajdan kaynaklandığını ifade ederek, bu imajın kolay değişemeyeceğini ama değişmeye başladığını anlattı. Talat, Papadopulos için "Büyük bir düşüş içindedir. Papadopulos'un politikalarının inandırıcılığı gittikçe yok oluyor" ifadelerini kullandı. Konuşmasında, son zamanlarda gündeme getirilen 'liderlik' konusuna da değinerek, 'Toplum Lideri' kavramının BM çatısı altındaki görüşmelerde eşitliğin sağlanabilmesi için BM tarafından getirildiğini belirten Talat, şöyle konuştu: "Bunu zamanında biz istedik. Müzakerelerde iki tarafın eşit olmasını istedik. 'O devlet, biz ise tanınmamış bir devlet olarak oturmayalım, ikimiz aynı oturalım' dedik. O zaman BM - bu 1968'de oldu 74'ten sonra yerine oturdu- 'devlet yok, iki toplum görüşecek' dendi. İki toplumun temsilcisi, lideri görüşecek dendi. Lider toplumun temsilcisi, toplumun düşüncelerini aktaran kişi anlamında kullanıldı. O günden bu güne toplum lideri terimi yerleşti. Kimse doğulu ülkelerdeki lideri seçecek değil. Biz, demokratik bir seçimle sözcümüzü seçiyoruz. BM yapısı içinde buna 'Kıbrıs Türk toplumu lideri' deniyor. Dikparpaz'dan Yeşilırmak'a kadar her bir yurttaşın verdiği oyla seçilen cumhurbaşkanı elbette ki bu toplumun sözcüsüdür. Anayasada da öyle yazıyor zaten. Bizim seçeceğimiz odur. Onu seçip haklarımızı çıkarlarımızı sağlama bağlayıp geliştirsin diye görevlendireceğiz. Kıbrıs sorununu çözsün, bizi dünyayla bağlasın diye. Bunun için yola çıktık, bunun için güçlü destek yüksek oy oranına ihtiyacımız var ki, yüksek bir oy oranı ile Kıbrıs Türk halkını dünya ve Kıbrıs Rum liderliği önünde temsil edebilelim. Bu desteği vereceğinizi biliyorum ve layık olmaya sonuna kadar çalışacağım"