Suriye'de boykot, çatışma, grev ve seçim bir arada

Belediye meclisi üyelerinin belirlendiği seçimde, yetkililer halkı sandık başına çağırdı. Boykot ve grev çağrısı yapan muhaliflerse, çatışmaların sürdüğünü söylüyor.

Suriye'de yönetimin demokratik reform vaatleri doğrultusunda düzenlenen yerel seçimler, boykot ve grev çağrıları gölgesinde geçti.

Suriye devlet televizyonu, oy veren seçmenlerin doldurduğu merkezlerin görüntülerini yayınladı, seçmenlerin sandığa akın ettiklerini bildirirken hükümet yetkilileri halkı oy vermeye teşvik etmeye çalıştı.

Başbakan Adil Sefer, halka sandık başına gitme çağrısı yaparak, 'ülkeyi komplolardan kurtarmak için' oy verilmesini istedi.

Enformasyon bakanı, seçimin demokratikleşme girişimlerinin kanıtı olduğunu savunarak, Şubat ayında da genel seçime gidileceğini kaydetti.

Yüksek seçim kurulu başkanı da Halef el Ezzavi de seçimlerin demokrasi ruhu içinde ilerlediğini ve katılımın "iyi" olduğunu söyledi, ancak seçmenlerin ne kadarının sandık başına gittiği konusunda açıklama yapılmadı.

10 bine yakın merkezde düzenlenen seçime katılım oranının boykot çağrısı ve güvenlik konusundaki endişeler nedeniyle düşük çıkacağı yorumları yapılıyordu.

Boykot ve grev çağrıları

Esad yönetiminin son bulması talebiyle aylardır eylemler düzenleyen muhalif gruplar ise hakiki bir reform ifade etmediğini savundukları seçimin boykot edilmesi çağrısında bulundu.

Bu gruplar, çağrılarının özellikle Humus, Dera, İdlib gibi kentlerde etkili olduğunu, buralarda hemen hemen kimsenin oy kullanmadığını bildiriyorlar.

Suriye Ulusal Konseyi'nin aralarında yer aldığı bu gruplar 12 vilayette ilan edilen süresiz genel greve de büyük oranda uyulduğunu kaydediyor.

Tüm bu açıklamalar, ülkede yabancı seçim gözlemcileri bulunmadığı ve yabancı basının faaliyet göstermesine izin verilmediği için üçüncü kaynaklardan teyit edilemiyor.

Şam'da oy kullanan Zeyna adlı bir seçmen AFP ajansına "Oy verdim çünkü reformlara ben de katkıda bulunmak istiyorum" dedi.

Halep gibi büyük kentlerde de seçim merkezlerinin hareketli olduğu bildiriliyor.

Ülkenin üçüncü büyük kenti ve muhalif eylemlerin başlıca odaklarından olan Humus'ta ise bir kent sakini, El Cezire televizyonuna "seçim olduğundan bile haberim yok" dedi.

Bu kişi, "Humus halkı Beşar Esad'ın tüm resimlerini sokaklardan indirdi. Bu yüzden rejimin işbirlikçilerinden ibaret olan adayların resimlerini asmamızı da beklemeyin". diye konuştu.

Reuters ajansı, Şam'da bir mühendisin kızının seçim merkezi olarak kullanılan okuluna serbest kıyafetle gitmesinin istendiği sözlerini aktardı.

Bu görgü tanığına göre, yetkililer bu şekilde katılımı yüksek göstermeye çalışıyor.

14,5 milyon kayıtlı seçmen bulunan ülkede, 17 bin belediye meclisi üyeliği için 43 bin aday yarışıyor. Seçim, yerel yönetimlere idare ve bütçe konusunda daha geniş yetkiler tanıyan bir adem-i merkeziyet girişiminin parçası olarak tanımlanıyor.

Çatışmalar kuzeye kaydı

Esad kuvvetleri ile muhalifler arasında dün yeniden şiddetlenen çatışmalar, seçime rağmen bugün de devam etti.

İngiltere merkezli İnsan Hakları Gözlem Merkezi, bugün kuzeydeki İdlib başta olmak üzere devam eden çatışmalarda 15 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Dün de 18 kişinin öldürüldüğü açıklanmıştı.

Merkez, Dera ve İdlib'de askerlerle, ordudan ayrılıp saf değiştiren gruplar arasında çatışmalar yaşandığını kaydediyor.

Suriye resmi haber ajansı SANA'nın verileri ise bundan hayli farklı: Ajans "yurtdışından kontrol edilen silahlı terör çeteleri" olarak tanımladığı gruplara karşı girilen çatışmada dört kişinin öldüğünü duyurdu.

Birleşmiş Milletler tahminlerine göre Mart ayından bu yana devam eden şiddet olaylarında en az dört bin kişi öldü.

Suriye hükümeti, muhalif eylemlerin arkasında silahlı çeteler olduğunu; bunlarla mücadele ettiğini kaydediyor.

Birleşmiş Milletler insan hakları yüksek temsilcisi Navi Pillay, ilerleyen saatlerde ülkedeki gelişmeler hakkında BM Güvenlik Konseyi'ne bilgi verecek.