BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

Soyadı Şirin ama sözleri zehir!

Şirin, Erdoğan'ın vekiller üzerinde baskı kurduğunu iddia ederken, partiiçi kopukluğu Politbüroya benzetti..

Abone ol

AKP İstanbul Milletvekili Şirin`in, ``Ankara Magazine`` dergisinde bir röportajı yayınlandı. Şirin, güncel sorunlardan parti içindeki dengelere kadar bir çok konuda görüşlerini dile getirirken, AKP lideri, Başbakan Erdoğan ve parti yönetimine eleştirilerde bulundu. Şirin, parti yönetiminin belirli alışkanlıklar, sistem ve insanlarla yürümeye yeterli gödüğünü belirterek, bunun yanlış olduğunu vurguladı. Erdoğan`ın 2`nci yıl kutlamaları kapsamında toplanan Kurucular Kurulu`ndaki ``Ben ne söylüyorsam, siz de onu konuşacaksınız`` şeklindeki sözlerine dikkat çeken Şirin, ``Şimdi böyle bir demokratik anlayış, böyle bir katılım olabılir mi? Katılımcılığını temin etmeden sinerji de yaratamazsınız moral de`` dedi. Parti yönetiminin gerekli sinerjiyi yaratamadığının da altını çizen Şirin, potansiyel olmasına karşın bunun değerlendirilmediğini vurguladı. Şirin, parti içinde sorunların tartışılmadığını belirtirken, ``Partinin en büyük eksikliği parti içi demokrasinin çalışmamasıdır. Maalesef bizim yönetim kadememiz MYK`daki görüşmelerin parti içi demokrasi için yeterli olduğu kanaatini taşıyor. 368 milletvekilli bir partinin parti grubu içinde demokrasiyi çalıştırması, bir müzakere karar, takip platformu kurması şart. Yoksa çok büyük huzursuzluk yaratılır ve parti içi demokrasi sözümüzü tutamayız. Tutamıyoruz da şu anda`` dedi. AKP`li Şirin, partinin marşı haline gelen şarkının, ``Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda`` şeklindeki sözlerine dikkat çekilerek, kendisinin ``AKP ile ıslanması`` konusundaki görüşünün sorulması üzerine de, parti üst yönetiminin ancak yeteri kadar kucaklayıcı olması halinde, ``Emin Şirin AKP ile ıslandı`` denebileceğini vurguladı. Partide herkesin kucaklanması gerektiğini kaydeden Şirin, ``AKP`de yönetimin azınlıkta olduğunu`` savundu ve ilginç bir uyarıda bulundu: ``Yönetim kendi içinde çok demokratik olabilir, ama milletvekllerinden ve tabandan koptuğu ölçüde bir politbüro görüntüsü vermeye başlar. Biz sinerji yaratırsak bereber ıslanırız bu yollarda. Yoksa yolarda yine ıslanırız, ama beraber değil.`` Şirin, parti yönetimine muhalefeti nedeniyle ``CHP`de siyaset yapması`` gerektiğine ilişkin görüşlerle ilgili olarak da şunları belirtti: ``Allah korusun. Özel okullara 10 bin öğrenci yerleştirme meselesini veto etti, Sayın Cumhurbaşkanı. Bunu CHP`nin görüşleri çerçevesinde yaptı. Bu beni hayrete düşürmüyor, neredeyse depresif bir hale sokuyor. Cumhurbaşkanı`nın bu okulların arasında tarikat okulları olduğun ya ispat etmesi ve bu okulların kapanmasını temin etmesi ya da derhal istifa etmesi lazım. Bakıyorum CHP`liler de aynı kafadalar. İnanılır gibi değil. Bugünkü siyasette asgari değil, azami müşterekler var. Çok sevdiğim çok aydınlık insanlar var aralarında. Ama benim onlarla 1930`ların siyasetini yapmama imkan yok. Malesef CHP`ye Recep Peker kafası hala hakim.``