BIST 10.250
DOLAR 32,35
EURO 34,76
ALTIN 2.391,68
HABER /  GÜNCEL

Soma'da 301 can bile bile sıfırlanmış!

301 madencinin şehit olduğu Soma'da, gaz sensörleri elektiriği kesip üretimi durdurmasın diye defalarca resetlenmiş.

Abone ol

Soma faciasının meydana geldiği madende, işlerin durmaması için karbonmonoksit seviyesini gösteren sensörlerin defalarca sinyal vermesine rağmen ‘yanlış’ diye sıfırlandığı (resetleme) ortaya çıktı.

Soma'da 301 canın yitirildiği maden faciasında savcılık soruşturması sürerken ihmaller zinciriyle ilgili ayrıntılar da aydınlanmaya başladı. Savcılığın cihaz bakımı görevlilerine yönelttiği sorulara verilen yanıtlar, sensörlerin defalarca sinyal verdiğini ancak işlerin durmaması için cihazlara resetleme (sıfırlama) yapıldığını ortaya koydu.

SENSÖR, GAZ YÜKSELİRSE ELEKTİRİĞİ KESER

Normal şartlarda gaz sensörleri karbonmonoksit seviyesi 50 pp’yi gösterdiğinde elektriği kesip, çalışmayı durduruyor. Sensörleri sıfırlayarak işlerin aynen devam etmesi sağlanırken, kazanılan bu ekstra zaman içinde korbonmonoksit seviyesi temiz hava basılarak temizleniyor, gaz oranı artınca tekrar aynı işlemler gerçekleşiyor.

SENSÖRLER SIK SIK RESETLENMİŞ!

Facianın ardından hazırlanan ön bilirkişi raporunda, ocaktaki karbonmonoksit gazı seviyesinin sensörlerin en üst sınırı olan 500 PPM’ye defalarca yükseldiği belirlenmişti. Bu rapor üzerine savcılık cihazlarda yapılan resetleme, demontaj ve kalibrasyon işlemlerine yoğunlaştı. Hürriyet’in ulaştığı cihaz bakım görevlilerinin ifadelerinde savcılığın neden defalarca resetleme yapıldığı, talimatı kimin verdiği ve bu işlemlerin neden sık sık yapıldığı sorusu dikkat çekti.

FACİA GÜNÜ SENSÖRLER HİÇ ÇALIŞMAMIŞ

Sabit gaz sensörlerinin bakımı ile görevli Y.A.’nın anlattıkları olay günü cihazların çalışmadığını, uyarı verdiğini ancak facianın gelişinin dikkate alınmadığını gösterdi. Y.A şunları söyledi: “Olay günü 340 panosunun hava çıkış ve nefeslik bölümünde yer alan oksijen sensörünün değişmesi gerekiyordu. Bunun söküm işleri ile uğraştım. Bu esnada iş güvenliği uzmanımız olan Mehmet Efe, benim bulunduğum yere geldi. Bana metan sensörü cihazını da değiştirmemi söyledi. Ben de kabul ettim. Metan sensörünü hemen bağladım. Ancak oksijen sensörü ilk bağladığımda oksijen oranını düşük gösterdi. Ben de bunun üzerine oksijen sensörünü sökerek tahlisiye istasyonuna götürerek bakım yaptım ve tekrardan taktım. Ancak bu sefer de oksijen sensörü oksijen miktarını yüksek gösterdi. Ben de bunun üzerine sensörü tekrardan sökerek tahlisiye istasyonuna götürüp bakımını yapıp geri taktım. Sensör Mehmet Efe’nin elinde bulunan cihazın gösterdiği rakam yüzde 19,9’u gösterdi. Ben de bunun üzerine cihazın doğru ölçmeye başladığını düşünerek buradaki işimi bitirerek tahlisiye istasyonuna gittim. Bu esnada saat 14.30 sıralarıydı.


SENSÖRLER EKRANDA GÖRÜNMEZ OLDU

Ben istasyonda oturduğum sırada izlemeden O.E. isimli arkadaş beni arayarak ‘A ve H panolarının sensörlerini ekranda göremiyorum’ dedi. Ben de bunun üzerine tamam diyerek A ve H panosunun bulunduğu yere gitmek üzere ana nakliye yolunu takip ederek ilerlediğim sırada anayol 3’üncü bant boyunda karşılaştığım arkadaşlar bana ‘Çok duman var ileride, gitme’ dediler. Ben de ‘kurve’nin orada bulunduğum sırada siyaha yakın gri renkli çok yoğun bir dumanın anayolu kapladığını gördüm. Daha sonra S panosunda bulunan arkadaşlara haber vermek için madende bulunan telefondan aradığımda telefonu açan olmadı. Diğer panoları da aramaya başladım ancak aradığım panolardan telefona cevap veren olmadı. Ben de izleme merkezini aramak istedim ancak izleme merkezinin telefonu hep meşgul çalıyordu. Ben de bunun üzerine tahlisiye istasyonunu arayıp olayla ilgili olarak bilgi verdim.”

VARDİYA AMİRİ SENSÖR DEĞERLERİNİ TUTTURUR(!)

Sabit gaz sensörü cihaz bakımından sorumlu C.S. savcılığın “Sabit gaz sensöründe tarafınızdan veya cihaz bakımcılarla değer girilme suretiyle elle ölçüm yapılan gaz sensörü değerini tutturulma işleminin yapılıp yapılmadığını açıklayınız” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bizim bu konuda bir yetkimiz yoktur. İzlemeden, sabit sensör değerine müdahale edilebildiğini biliyorum, ne kadar değerde müdahale edilebileceğini bilemem.”