BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

Soğuk savaş yeniden

ABD ile Rusya arasında ikinci bir 'soğuk savaş' rüzgarları esiyor.

Abone ol

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Rusya'nın sahip olduğu enerjiyi 'şantaj arajı' olarak kullandığı iddiaları, gerek Rus gerekse ABD basınının gündemine damgasını vurdu. İki ülke arasındaki çekişmenin ortasında ise Türkiye var.

'YOLDAŞ CHENEY'E KARŞI BAŞKAN PUTİN'

Rusya'da yayınlanan Russian Profile'da Justin Raimando imzasıyla çıkan makale ABD'nin içinde bulunduğu durumu içerden bir bakışla eleştiriyor.

Raimando, yazısına şöyle başlıyor, "Meşgul. Meşgul. Meşgul. Yeni düşmanlar üretme zamanı geldiğinde bu yönetimin uykusuz günleri başlıyor. İsrail kısmını dışarıda tutarsak Ortadoğu ülkelerinin tamamı potansiyel suçlu ya da suç işleme ihtimali var. Onlar sadece Müslüman dünya ile bir soğuk savaş sürdürmeyi yeterli bulmuyor bir taraftan da Rusya ile eski soğuk savaşı yeniden canlandırmak istiyor."

Litvanya'nın başkenti Vilnius'da Rusya'yı eski Varşova paktı ülkeleri ile birlikte çevrelemeye çalışan 'Demokratikleşme Formu'nda konuşan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Rusya'ya karşı sesini yükselterek, "Petrol ve doğalgazda tekel oluşturup yönlendirme yada şantaj aracı olarak kullanılması doğru değil" demişti.

Cheney konuşmasında Rusya'nın Ukrayna'ya uyguladığı fiyatların yükseltilmesi talebi ile ilgili uyguladığı politikayı eleştirmesine karşılık Raimando, "Rusya dağılma sürecinin ardından bugünlere gelinceye kadar 15 yıllık zor ekonomik şartlarına rağmen Ukrayna'yı süspansiye etmiş olmasından hiç kimse söz etmiyor." diyor.

Ukrayna'ya şantaj yapmakla suçlayanların kendilerinin Ukrayna'yı NATO üyeliğe kabul ederek Moskova'ya birkaç dakikalık mesafeye füze sistemlerinin konulmasının ne anlama geldiğini izah etmekte zorlandıklarını belirtiyor.

Hangisi şantaj olduğunun Cheney'e sorulması gerektiğini belirten yazar makalesinde, "Bu Rusya'nın sosyalist enternasyonal düşüncesinden daha güzel olan kapitalist anlayışı uygulamaya koymasıdır.

Yani uluslararası petrol ve gaz fiyatlarının çok altında Ukrayna'ya verdiği fiyatı uluslararası fiyatlara çekmektir. Cheney buna şantaj diyor, ekonomistler de kapitalizm. Başkan Yardımcısı Cheney'nin Marksizmden daha çok Kapitalizmi bilmesi gerekir" diyerek eleştiriyor.

Tüm dünyayı karşılarına almanın ABD'ye hiçbir kazanç sağlamadığını savunan Raimando, "ABD öyle bir ülke oldu ki işte İran bunlar nükleer üretecek masanın dışına alalım, işte Rusya bunlarda şantajcı bunları da diskalifiye edelim, işte Suriye.. resim devam edip gidiyor" ifadelerine yer veriyor.

Cheney'nin konuşmasında yer verdiği "Hiç kimse komşu ülkelerin toprak bütünlüğünü bozacak bir harekette bulunamaz" cümlelerinin tam bir ironi olduğunu ve bu açıklamaların Rus milliyetçilerinin elini kuvvetlendireceğini iddia eden yazar, "Cheney'nin yaptığı açık ve basit bir şekilde provokasyondur" diyor.

Rusya'nın komşularının toprak bütünlüğünü yıkmaya yönelik faaliyetleri olduğunun nasıl anlatılabileceğini sorgulayan yazar, "Bir taraftan doğu ve İslam dünyası ile girişilen rejim değiştirme çalışmaları acımasız bir şekilde devam ediyor. Barışçıl rejim değiştirme faaliyetleri serisi de Rusya'nın yakın çevresinde gerçekleşti.

Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan ve Moldova'da değişimin maliyetini ABD vergi mükellefleri ödemeye devam ediyor. Şimdi Ukrayna ve Kırgızistan'da ABD hegemonyasına karşı ulusal hareketlenmeler başladı" diyor.

Raimando, "Kosovalılar yada Sudanlılar için bölünme iyidir, ama Rusça konuşan Moldovalılar yada Güney Osetyalılar için kötüdür. Nükleer füzeler İsrail'in yada Hindistan'ın elinde olursa iyidir, İran'ın elinde olursa kötüdür. Uluslararası hukuk ve medeniyet anlayışı gereği bir ülkenin diğer bir ülkeyi işgal etmesi çok kötüdür ama bu ABD için özgürleştirmek için lütufta bulunmaktır." şeklinde oluşan Amerikan dış politikasındaki çifte standardı hiçbir Amerikan vatandaşının savunamayacağını iddia ediyor.

Raimando ABD'nin tüm dünyada gelişmesini arzu ettiği demokratikleşme programının kendisinin demokrasi ile çeliştiğini; serbest piyasa ekonomisini savunurken petrol ve doğal gaz fiyatlarını sabit tutmadığı için Rusya'yı şantaj yapmakla suçlamanın, önemli noktalarda askeri üs elde etme çabaları ve önemli petrol yataklarını ele geçirme çalışmalarını demokrasi ile izah etmenin mümkün olmadığını belirtiyor.

Yazar son olarak, "Gerçek olan ABD'li neoconcuların 'barışçıl küresel hegemonya' çalışmalarının acımasız olduğu ve bu yolda Putin'in bir engel olarak durduğu. Zira ABD'li rejim değiştiricileri için az bir şüphe duymaları karşılarında olmanız için yeterli." özeleştirisinde bulunuyor.

FINACIAL TIMES MANŞETİNDE

Financial Times, Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Rusya'nın sahip olduğu enerjiyi ''şantaj ve gözdağı aracı'' olarak kullandığı iddiasını manşetinden duyuruyor.

'ENERJİ KAVŞAĞINDA TÜRKİYE'

Financial Times'ın iç sayfalarında yer alan bir başka haberde ise, Cheney'nin Litvanya'dan sonraki durağının Kazakistan olduğu aktarılıyor.

Habere göre, Cheney, Kazakistan'da, Rus enerji devi Gazprom'un Avrupa üzerindeki enerji etkinliğini kırmak amacıyla yaşama geçirilmesi planlanan ve Kafkaslardan Avrupa'ya uzanan boru hattı projesini ele alacak. Ayrıntılar şöyle:

''Orta Asya doğalgaz ve petrolünün Batı'ya taşınmasında Rusya'yı devre dışı bırakan proje, Kazakistan'dan başlayıp, Özbekistan ve Türkmenistan'a uzanıp, Hazar denizi altından sırasıyla Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye ve Bulgaristan üzerinden Batı pazarlarına ulaşmayı amaçlıyor.''

''Azerbaycan lideri İlham Aliyev, geçen hafta Washington'da temasları sırasında, ülkesinin Batı için güvenilir, laik ve müslüman bir ülke olduğunu vurgulamış; Rusya güzergahına mahkum olmadan Avrupa'ya petrol ve enerji sağlayabileceği güvencesi vermişti.''

''Amerikan yönetimi, Bakü-Ceyhan boru hattını desteklemişti. Hattan bu yıl başlayacak olan petrol sevkiyatı Washington için Kafkas petrolleri konusunda stratejik bir kazanım olacak.''

TÜRKİYE İHTİYACINDAN FAZLA İTHALAT TAAHHÜDÜNE GİRDİ

Isabel Gorst imzalı haberde, iç piyasa talebi sınırlı olan Türkiye'nin Rusya dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan enerji sağlamak için ihtiyacından fazla ithalat taahhüdüne girdiği belirtiliyor.

Ancak Gorst'a göre, gündemdeki kapsamlı plan, Türkiye'yi Avrupa'ya enerji sevkiyatında transit bir geçiş noktası haline getirmek.

''Ancak benzer bir plana Gazprom da sahip. Rusya, Karadeniz'in altından Türkiye'ye uzanan Mavi Akım doğalgaz hattını güney Avrupa'ya ve İtalya'ya gaz sevkiyatı gerçekleştirmesini sağlayacak şekilde uzatmak istiyor.''

''Gazprom karşıtları, Rusya'nın Türkiye üzerinden ilerleme girişimini, Baltık denizi güzergahı ve Kuzey Avrupa'da inşa etmeye çalıştığı diğer boru hatları projesiyle birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa kıtasının boynuna ilmiğin geçirilmesi olarak görüyor.''

(CHA, BBC TÜRKÇE)