Sezer, Akif'i yine hatırlamadı!
1999 yılından beri Türkiye her yıl 5 sene geri gittiği için aslında
Türkiye 1983 yılına girmiş olmanın buruk sevincini yaşıyor!
Türkiye’yi 20 yıl geriye götürenlere selam, sevgi, hürmet ve
şükranlarımı sunuyorum!
Evet, 2002 yılında Türkiye’de kiminin gözü açıldı; kimi göz
açtırmadı; kimi bazılarına göz yumdu; kimi gözden düştü; kimi göze
girdi; kimi göze geldi; kimi göz boyadı; kiminin gözü oyuldu; kimi
de kaşının altında gözün var dedi!
Velhasıl 2002’de toz toprağa karıştı ve göz gözü görmedi!
2002 yılında da vicdanlar hapsolundu; akıl seyahate çıktı;
şartlatanlar azıttı; haysiyetler pazara çıkarıldı!
YÖK Başkanı, Meclis’te çöreklenmiş entarili Vahhabi’lerin
entarilerinde overlok hatası olduğuna dikkat çekti, konfeksiyona
“bilimsel” bir açıklama getirdi!
MGK geçen yıl da çoğunlukla "olağan" toplantı yaptı; her "olağan"
toplantıya "olağanüstü" önem atfedildi; medyanın bu "olağanüstülük"
sevgisi şahsımca yine "olağan" karşılandı!
Emin Çölaşan, "ülkeyi yılanlar yönetiyor" dedi, Türkiye’yi “in”e
benzetti, ama yılanın cinsinin çıngıraklı mı, kobra mı, yoksa piton
mu olduğunu söylemeyi unuttu!
Oktay Ekşi, Kuzey Kıbrıs’ta miting yapan 30.000 kişiye “ Rum
uşakları” dedi, 2-3 yazardan başka bunu eleştiren “Türk uşağı”
olmadı!
“Militan demokratların” 3 Kasım’da aldığı oy oranının “ondalık”
hesabını çıkaracak hesap makinesi bulunamadı!
Dünya’da ilk kez, bir bir politikacıya değil de “yazara” çift
sarılı “köy” yumurtası fırlatıldı!
“Başbakan Gül Askeri Şura kararlarını paşa paşa imzaladı!” diye
“bayat” başlık atanların zekasına hayran kalındı; vicdanlarına
selam söylendi!
Bir manken kadın ile kocası, kameralar önünde ve yatak odasında
naklen ve “cidden” “sırnaştı”; vatandaş “et gördü!”
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan, "biz hakimler olarak karar
verirken 30 Ağustos muharebesine ve Çanakkale Savaşı’na da bakarız”
dedi!
“Türkiye-Brezilya maçını kim alır” diye sorulan soruya “biz alırız”
diyen Hagi’nin kadın soydaşlarına, Türk gençleri Laleli’de milli
hissiyatını göstermekten kaçınmadı!
Cumhurbaşkanı, İstiklal Marşı yazarı M. Akif Ersoy’un ölüm
yıldönümünde yine anma mesajı vermedi, böylece bir yerlere 2
kontürcük mesaj gönderildi, “uyuma” denildi!
("Allah, bu millete tekrar İstiklal Marşı yazdırmasın" diyen
Şair’in dediği gibi, Allah bu satırların yazarına gelecek yıl
başında yukarıdaki cümleleri tekrar yazdırmasın!)
(Yazarımız rahatsız olduğundan, yukardaki 01.01.2003 tarihli yazı
arşivden alınmıştır.Editör)