BIST 10.159
DOLAR 32,18
EURO 35,13
ALTIN 2.475,99
HABER /  POLİTİKA

Şerafettin Elçi BDP'yi bu yüzden tercih etti

BDP'nin aday listelerinden aday olarak büyük sürprize imza atan Kürt siyasetçisi Şerafettin Elçi'den ilginç açıklamalar.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- BDP'nin aday listesine girerek en büyük sürprizi yapan Şerafettin Elçi, Türkiye için en uygun modelin federasyon olduğunu savundu. Yazar BDP'yi tercih etmesindeki en büyük nedenini de partide 'demokratik sivil damarın gelişmesiyle' açıklıyor.

BDP bu seçimlerde farklı bir yol izledi. Kendisi dışındaki Kürtlere dahi 'kapalı kutu' olduğu söylenen parti, aday yelpazesini genişletti. Kürt siyasetinin farklı kulvarlarda yarışan isimlerini kendi şemsiyesi altına topladı. İşte onlardan birisi de KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi...

Kürt siyasetinin tecrübeli isimlerinden 72 yaşındaki Elçi, 31 yıl sonra TBMM'ye dönebilir. Bölgedeki en büyük rakibi olan AK Parti'nin adaylarının sönük olduğu düşünülürse Elçi'yi yeniden Meclis koridorlarında görebiliriz. 

aElçi'nin yakın dönem faaliyetleri

1992’de, 98 kürt aydını ile birlikte Kürt Hak ve Özgürlükler Vakfı’nı kurdu. Vakfın Kurucu Başkanlığı’nı yürüttü. Uzun bir hukuki mücadelenin sonucunda, sözkonusu vakıf, 1995’te Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı olarak tescil edildi. Bu sayede, Cumhuriyet tarihinde ilk olarak, “Kürt” adı ile bir kurum resmiyet kazanmış oldu.

1994’te bir grup arkadaşıyla birlikte, Kürt Demokratik Platformu’nun kuruluşuna öncülük etti. Bu platformun sözcülüğünü yürüttü. Kürt Demokratik Platformu, 3 Ocak 1997’de kurulan Demokratik Kitle Partisi’nin oluşum faaliyetlerini yürüttü.

Demokratik Kitle Partisi’nin kuruluşu ile birlikte, Parti’nin Genel Başkanlığı’na getirildi. Demokratik Kitle Partisi, 26 Şubat 1999 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Daha sonra 19 Aralık 2006 tarihinde kurulan Katılımcı Demokrasi Partisi’nin Genel Başkanlığına getirildi ve halen bu görevi yürütüyordu

ECEVİT'İN BAKANIYDI

Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, muhafazakâr bağımsız Kürt milliyetçi çizgisiyle bilinen Elçi ile konuştu. Yazar Elçi'nin kamuoyunda pek bilinmediğini hatırlattı ve bilmeyenler için 80 öncesinin fırtınalı günlerinden Elçi'nin siyasi kariyerinden çarpıcı bir kesit sundu:

"1970’lerin sonunda daha PKK yok, Kürt milliyetçiliği dalgası henüz başlamamışken, bir bakan olarak makamında Kürtçe konuşmuş olması Türk siyasetini uzunca bir süre kilitlemişti. Ecevit hükümetinde Bayındırlık Bakanı’yken 1979’da ‘Ben Kürdüm; Türkiye’de Kürtler var’ sözü ise, o dönem yeri göğü inletti. 12 Eylül darbesinden sonra bakanlık koltuğundan alınarak apar topar cezaevine götürüldü. 27 ay ‘bölücülükten’ yattı."

NEDEN BDP LİSTESİNDEN ADAY OLDU?

Siyasi çizgileri farklı olan ve yılarca kıyasıya eleştirdiği BDP ile yollarını neden birleştirdi? Yazarın bu yöndeki sorusuna Elçi, “Ben BDP’de ciddi bir sivil demokratik damarın geliştiğini düşünüyorum” diyerek cevap veriyor ve arkasından ekliyor: “Silahlı mücadele devam etmesine karşın ciddi bir demokratik damar var. Onlar da savaşın bitmesini, Kürtlerin onurlu bir halk olarak barışa kavuşmasını istiyor. Bir terslik yok aramızda.”

KÜRTLER KENDİ KENDİLERİNİ YÖNETMELİ

Hakların verilmesi halinde silahlı mücadelenin sona ereceğini savunan Elçi, yazar Kürtlerin taleplerini sıralıyor:

“Birincisi kimliklerin tanınması ve yasal güvenceye kavuşması. İki, anadilde eğitim ve dillerinin her alanda serbest kullanılması. Üçüncü olarak da Kürtlerin kendi kendilerini yönetme imkânını sağlayabilecek idari bir reform...”

BENZER ŞEYLERDEN SÖZ EDİYORUZ

Kendisinin ‘federasyonu’ savunduğunu, BDP’nin ‘demokratik özerklik’liği savunduğunu hatırlatan yazara Elçi'nin cevabı da hazır:

“Önemli olan temel meselelerde anlaşmak, gerisi teferruat. Evet onlar demokratik özerklik diyor, biz federatif sistemi savunuyoruz. Ama asıl önemli olan halkın öz yönetimini savunmak. Burada benzer şeylerden söz ediyoruz. Ben Türkiye’nin eninde sonunda federal sisteme kavuşmak zorunda olduğunu, Türkiye’nin yapısına en uygun modelin bu olduğunu düşünüyorum.”

Yazının tamamı için tıklayın