BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53

Şehir Hayatında Yeni Trend Kadın Erkek İlişkileri…

Nefretin, kinin, savaşların, büyük oyunların, büyük acıların, toplu ölümlerin yaşandığı dünyamızda, insana neler oluyor?

Nefretin, kinin, savaşların, büyük oyunların, büyük acıların, toplu ölümlerin yaşandığı dünyamızda, insana neler oluyor?

İnsan neden insanlıktan bu kadar uzaklaştı?

Sevgi/saygı/şefkat/dostluk/sadakat/aşk/güven neden sadece kelimelerde kaldı?

Nereye gidiyoruz?

Dostluk ilişkileri, kadın/erkek ilişkileri neden ayağa düştü?

Buyurun cevaplayın..!

Bugün konumuz kadın/erkek ilişkileri…

Kadın erkek ilişkileri dipsiz kuyu, yaz yaz bitmez…

Öncelikle bu yazıyı yazma nedenimin kişisel olmadığını (bu tür konularda karşılaştığım tutum), bu yazının kapsamına giren süre zarfının düşündüğünüz kadar kısa olmadığını, zaman içinde okuduklarım, seyrettiklerim, gördüklerim, duyduklarım ve yaşadıklarımdan hareketle yazdığımı en baştan söyleyeyim ki, yazarın kendi masalı klişesini aşalım. Bi kere burada anlaşalım…

Yani öyle zannetmeyin sayın okuyucu! (ha zannetseniz de napalım)

Şehir hayatı, ilişkiler karmaşası, çabuk tüketilen aşklar, sevgiler, tek taraflı yaşanan aşklar, çapkın erkek/çapkın kadın, aldatan erkek/aldatan kadın, kadınların rekabetten aldığı haz, açık ilişki, kadının ilişkilerde belirleyici olması, tek gecelik ilişkiler, evli/nişanlı/bekar bakmaksızın yaşanan ilişkiler, kadının kadına düşmanlığı, kadının gerçeği sindirip erkeğin yalanına inanmayı seçmesi, erkeğin; ‘erkeklik sonuna kadar inkar etmektir’ sloganıyla hareket etmesi, klişe erkek modeli, klişe kadın modeli, yahut en marjinalinden en klişesine tüm komplikasyonlarıyla ikili ilişkilerden seçtiğim başlıklar bunlar…

Şehir hayatı ve yeni trend ilişkiler…

Bakınız, ilişkiler mi bomba, Türkiye’nin gündemi mi? Siz karar verin…

Kadınla erkek ve kadınla kadın arasında daimi bir savaş var.

Günümüz erkeği ‘an’ı yaşama derdinde, kadın erkeği kendine bağlama derdinde, erkek, kadından yararlanma derdinde, kadın ne olursa olsun sahiplenme derdinde, erkek gezelim/tozalım derdinde, kadın beraber yaşamak derdinde, erkek bir çok kadınla beraber olma derdinde, kadın evlenme derdinde… Bu liste uzar gider…

Bu tür ilişkilerde, erkek beraber olduğu kadından aldığını alıp, başka bir kadınla yoluna devam edecektir…

Kadınlar beraber oldukları adamın aslında ne olduğunu, kim olduğunu bilecek ama kendi vazgeçilmezliğine inanıp, kadınlık egosuyla ve saflığıyla; “Ben adam ederim” vari duygularla, kendini inandırıp bir yalan üstüne o ilişkiyi yaşayacak, aynı zincire, kendisi de dahil olacaktır.

Bir tür zincir bu, ama saadet zinciri değil…

Günümüzde şehir hayatında artık, evliymiş, sevgilisi varmış, nişanlıymış, no problem.

Evli de uygun, sevgilisi olan da uygun, nişanlı olan da uygun. Kadın da, erkek de, karşısındakinin ne olduğu, kim olduğu, kiminle bir beraberliği olduğu detayıyla ilgilenmiyor, herkes zeki, çevik ve ahlaklı (!)

Bu ortamdakiler dejenerasyon çamuruna batmış olup kendilerinden ümidi kestiklerimiz…

Ha bunların farklı versiyonlarına bakacak olursak; açık ilişki yaşayanlar (her iki tarafın farklı bir ilişki için partnerini serbest bırakma rezaleti) tek gecelik ilişkiler ve kalemim durduğu an sizin anladıklarınız…

İlişkiler kelebeğin ömrü misali anlık zevklerde aranırken, köşede bucakta üç ayı aşmış bir birliktelik gördüğünüzde, kimin kimden faydalandığını anlamak için fotoğrafına bakmanız yeterli olacaktır. Artık erkekler de, kadınlar da çıkar ilişkisi peşinde.

“Aşk?” mı dediniz o çoktan raflarda…

Durum şu ki; ilişki bir çıkar ilişkisi ise, çıkarın bittiği yer ilişkinin sonlandığı yere tekamül ediyor.

Diğer taraftan yine çok konuşulan ve büyük gerçekliği olan bir ayrıntıda; evli ve sevgilisi olan erkeklerin kadınlar tarafından daha fazla rağbet görmesi…

Buradan çıkardığımız sonuç: kadınların ilişkiyi daha çok bir rekabet alanı (serbest rekabet) olarak gördükleri çıkıyor ki toplumun değer yargılarının hallice parçalanmış olduğunu kabul edip, evli erkeklerin de, bekar erkeklerden ziyadesiyle çapkın olduğu da, çokça okuduğum/dinlediğim hikayeler arasında…

Tüm bu marjinal ilişki türleri bir yana, şu klişe gerçeğin altını çizmekte de fayda var ki; (lokal şehir ilişkileri dışında) erkeklerin büyük çoğunluğu (hepsi dersem bozulanlar olur) eşini, sevgilisini öyle de böyle de aldatıyor.

Şayet erkeğin maddi durumu iyiyse kadın bu aldatma eylemine sessiz kalıp, satın alma gücüyle mutlu oluyor. Erkek sevse de, aşık da olsa eline geçen hiçbir fırsatı kaçırmıyor. İlla ki gidiyor.

Burada yine bir çıkar ilişkisi gözümüze çarpıyor tabii… Erkek kadına her türlü maddi güven veriyor, çocuklarının annesi olarak kutsallığı evdeki kadına veriyor, dışarda her türlü hopluyor, zıplıyor.

Şimdi bu durumu kadının kendini para karşılığında kullandırtması olarak ifade edenler var ki ben bunu asla genellemeyeceğim, keza, çalışma hayatı olmayan bir kadının başka çaresi olmaması realitesi yüzümüze çarpıyor. Bu!

Kadının en çok yanıldığı nokta ki hemen hemen her sınıf kadın davranışı bu çizgidedir,  erkeğin tüm aile içi illegal hareketlerine göz yumup; “Nasıl olsa değiştiririm’’ mantığıyla ömrünü mutsuz kadın olarak geçirmeyi seçmesi…

Vazgeçilmez olduğunu düşünerek, her daim erkeği bekleyen kadın, erkek vazgeçmedikçe ilişkisini/evliliğini sürdürüyor. Bu durumlarda asıl kadın ilişkinin/evliliğin belirleyicisi; erkek rahat ve özgür olduğu sürece, zaten kadına “git”  demiyor. Kadın da bunu ‘esas kadın’ olarak algılayıp/kabullenip/inanmayı seçip, bu mutsuz oyunu sonuna kadar sürdürüyor.

Hayat seçimlerimizdir…

Evlilik programlarına çok gülüyoruz di mi?

Neden gülüyoruz veya acımasızca eleştiriyoruz?

Oraya eş aramak için gelenlerin, maddi beklentileri, maddi istekleri, bizi dumur ediyor. Bu!

Peki…

Gerçek ilişkilere kafamızı çevirdiğimizde ne görüyoruz!

Çıkar ilişkileri…

O halde,  evlilik programları, Türkiye’deki kadın/erkek ilişkilerinin gerçek bir yansımasıdır, eleştirdiğimiz her detay diğer taraftan kendi gerçeklerimiz…

Evliliklerde gelinen nokta ise; topluluklar tarafından kabul edilmek, kadının erkeği kredi kartı olarak görmesi, karşılık olarak erkeğin her türlü özgürlüğü, monoton bir hayat, mutsuz kadınlar ve formalite evlilikler…

Şehir hayatı trend ilişkiler ise; tükenmiş değer yargıları, pohpohlanan bayağılık, poligami ilişkiler, evliliğin çöküşü, kutsallığının bitişi, kadın veya erkek avcılar, marjinal ilişkiler, her türlü sapkınlıklar, organize arsızlık, ilişkinin adını beraberliğe bırakması, tek gecelik beraberlikler ve en önemlisi burada da karşımıza çıkan çıkar beraberlikleri…

Ve mutsuz insanlar ordusu…

Üçüncü sayfa haberlerinde; aldatan (şüphe) kadının kocası tarafından öldürülmesi veya boşanmak isteyen kadının katledilmesi, her geçen gün artan tecavüzler, çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları, yine çocuk yaştaki kız çocukların tecavüze uğraması... vs. vs. eksik olmuyorsa, ülke genelinde kadın erkek ilişkilerini inceleyip, bu hızlı ve tüketime dayalı değişimin nedenlerini ve sonuçlarını değerlenmek lazımdır.

Medya’da gördüğümüz kadın/erkek arasındaki yaşanan her türlü vahşet ve rezillik bugün kadın erkek ilişkilerinde gelinen noktanın gerçek yansımasıdır.