BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Seçim ihtimali görmüyorum...

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, DEHAP'la ilgili kararın ardından seçim ihtimalini ve alınan kararı değerlendirdi

Abone ol

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Yargıtay'ın DEHAP yöneticileri hakkında mahkumiyet kararını onamasından sonra, erken seçim ihtimali görmediğini söyledi. Demirel, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçim kararı veremeyeceğini belirtti. Yöneticileri arasında ABD'nin eski başkanlardan Gerald Ford ve George Bush ile eski dışişleri bakanlarından Henrry Kissinger'in bulunduğu Eisenhower Vakfı'nın 50. yılı münasebetiyle düzenlenen törenlere katılmak, açılış ve kapanış konuşmalarını yapmak üzere New York'ta bulunan Demirel, kalmakta olduğu Essex House otelinde basın toplantısı düzenledi. Demirel, gazetecilerin soruları üzerine, yeniden seçime gidilip gidilmeyeceği tartışmaları konusunda, ''YSK seçim kararı veremez. Bu kararı Meclis verir. YSK sadece meseleyi tespit eder, bırakır. Ben seçim ihtimali görmüyorum'' dedi. Demirel, buna rağmen ''geçmişte, yargıya intikal etmiş meselelerde sürprizli kararlarla karşılaşıldığını'' da kaydetti. ''TÜRKİYE BÖLGEDE ROL OYNAMAK İSTİYORSA...' ''Türkiye'nin Irak'ın oluşumunda mutlaka söz sahibi olması gerektiğini'' belirten Demirel, şöyle konuştu: ''Ülkeyi yönetenler (Komşumuz Irak'ta yangın varken, biz bakmakla yetinemeyiz) dediler. Fakat henüz insani yardım dışında, hiçbir şey yapılmış değil. Ben siyaset üstüyüm, ancak ülkeyi yönetenlerin tavırlarında devamlılık yok. Değişik şeyler söylüyorlar. Türkiye bölgede rol oynamak istiyorsa Irak meselesine müdahil olmalıdır. Kuzey Irak'ta olabilecek durumların Türkiye açısından önemi vardır. (Hükümet) Asker göndermeden yapabilirse, bunu tercih eder.'' Demirel, açıkça belirtmemekle birlikte tezkere konusuna da değindi ve bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirdi: ''Yöneticiler kamuoyunu hazırlamalıdır. Hükümet geçiremeyeceği şeyi Meclis'e götürmemelidir. Meclis'te yeterli siyasi gücü yoksa onun hükümetliği biter. Bunu demokrasiyle izah edemezsiniz, alakası yoktur.'' ''TÜRK-AMERİKAN DOSTLUĞU KORUNMALI'' ''Türkiye-ABD dostluğu çok önemlidir'' diyen Demirel, şöyle devam etti: ''Bu korunmalıdır. Dostluk birinin emrine girmek demek değildir. Türkiye-ABD ilişkileri Irak meselesi yüzünden yara almıştır. Bunun tamir edilmesi lazımdır. 1975'te Amerika bize ambargo koydu. Biz de misilleme olarak üs ve tesisleri kapattık, ama dostluğu muhafaza ettik. Bugünkü sıkıntılar dostluğu yaralamamalıdır. Son 7-8 ay içerisinde iki taraf da dikkatli davrandı. ABD bize 'Verdiğiniz sözü tutamadınız, ben de size kredi vermiyorum' demedi. Yumuşak davrandı. Gelecekte de Türk-Amerikan ilişkileri iyi olmalıdır. Benim mesajım budur.'' ''KIBRIS MİLLİ MESELEDİR'' Kıbrıs sorununa da değinen Demirel, hükümetin tavrını eleştirmediğini, ancak Kıbrıs'ın Türkiye'nin milli meselesi olduğunu ifade etti. Demirel, Kıbrıs politikasını Türkiye Cumhuriyeti ve parlamentosunun çizdiğini belirterek, ''Kıbrıs meselesini AB meselesiyle birleştirmek yanlıştır. Bu husus 1963-1999 arasındaki tüm AB kararlarında vurgulanmıştır. Türkiye, AB'ye üye olacağız diye Kıbrıs sorununu problem yaratacak şekilde çözmeye kalkışmamalıdır. Bu konuda kendi kendimize kabahat bulmayalım. Dünya ve Birleşmiş Milletler bu konuda haksızlık yapmıştır'' diye konuştu. ''TÜRKİYE HALA DEMOKRASİYE GEÇİŞ DÖNEMİNİ YAŞIYOR'' ''Freedom House (Özgürlük Evi) istatistiklerine göre, dünyada demokrasiyi kabul etmiş 140 ülke bulunmaktadır'' diyen Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunlarin 87'si olgunlaşmış demokrasilerdir. Diğer ülkelerin bir kısmı yeni demokrasi, bir kısmı ise demokrasiye geçiş döneminde bulunmaktadırlar. Bizimki hala geçiş dönemi kabul edilmektedir.'' 2002 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye'nin 15 senedir kavuşamadığı siyasi istikrara kavuştuğunu kaydeden Demirel, ''Meşruiyet tartışması yoktur. Türkiye koalisyon dönemlerinde, özellikle 2001-2002 yıllarında çok sıkılmıştır. Bunun sonucu olarak seçmen, koalisyonu oluşturan 3 parti ile muhalefeti bu sefer Meclis'e sokmamıştır'' diye konuştu. TÜRKİYE'NİN SORUNLARI ''Türkiye'de halen en büyük şikayet işsizliktir. Türkiye yatırım rüzgarını henüz yakalayamamıştır'' diyen Demirel, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin en büyük sorunu enflasyondur. Enflasyon yüzde 5'in altına inmelidir. İkincisi ihracat, üçüncüsü faizdir. Türkiye ihracat yapamazsa borç almak zorunda kalır. O zaman da faiz düşmez''. 9. cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra New York City Üniversitesi'nde ''Irak savaşından sonra Türkiye'nin komşuları ve ABD ile ilişkileri'' konulu bir konferans verdi.