Hastaların rehine alınmasına tepki gösteren Edoğan, hastane yöneticilerine gözdağı verdi.
Abone ol Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde yaşanan dönüşümün, değişimin en önemli halkasını sağlığın oluşturduğunu söyleyerek, 'Hastayı rehin alanı meslekten men ederiz' dedi.Başbakan Erdoğan, Bilkent Otel'de düzenlenen ''Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Açılış ve Ambulans Dağıtım Töreni''ne katıldı.
SOSYAL DEVLET
İlaç alabilmek için sabahın köründe yola düşen hastaların, artık ilaçlarını serbest hastanelerden rahatça temin edebilir hale geldiğini belirten Başbakan Erdoğan, bunları kendisinin de yaşadığını söyledi.
Bizzat SSK hastanesinin eczanesine giderek, ilaç sırası bekleyen hastalarla konuştuğunu anlatan Başbakan Erdoğan, bu sorunların çözümü için attıkları adımları anlattı.
Sağlık alanındaki sorunları örneklerle ifade eden Erdoğan, hastaların reçetedeki 5 ilaçtan 2 ya da üçünü alabildiğini, bulunmayan ilacın serbest eczanelerden alınabilmesi için de bir ödeneğin bulunmadığını dile getirdi. Artık bu sorunların aşıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Sosyal devlet böyle olur mu? Hani Anayasamızda, Türkiye Cumhuriyet Devleti, demokratik laik, sosyal bir hukuk devleti diyorduk. Eğer sosyal bir hukuk devletiysek, biz, vatandaşımızın bu ihtiyacını gidermemiz lazım'' dedi.
''KAN REVAN İÇİNDE''-
Erdoğan, bunu düzeltmek için hastaneleri tek koordinasyon altına aldıklarını,artık vatandaşların, bu sistemden yararlanabildiğini belirterek, yıllar önce geçirdiği trafik kazasında başından geçen bir anısını da anlattı.
Trafik kazasından sonra kendilerini Düzce'den Bolu'ya götürecek bir ambulans bulamadıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''kan revan içinde 3 arkadaşının eline serumu verildiğini, battaniyelerin üzerinde hastaneye gönderildiklerini'' anlattı.
Bolu'da getirildiklerinde ise hastanede sosyal güvencelerinin olup olmadığının sorulduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Kan revan içindeyiz; bir al, müdahale et de ondan sonra ne soracaksan sor. Benim orada, mesela kaburgalarım kırılmış. Sonra bizim SSK'lı olduğumuzu öğrenince, bizi SSK hastanesine gönderdiler. Bu arada tabii kan zayiatı devam ediyor... Böyle bir yaklaşım tarzı olur mu? İşte biz insan odaklı bir sistemi sağlıkta oturttuk. Şimdi hiçbir hastane, kapısından, benim vatandaşımı döndürme hakkına sahip değildir. Alacak, ilk müdahalesini yapacak, ondan sonra gereği neyse ona müracaat edecek. Bunu başaracağız.
Eksiklerimiz yok mudur? Muhakkak vardır. Her şey dört dörtlük müdür? Hayır değil, Bunları da gidermek için sürekli çalışıyoruz. İnşallah daha idealini yakalayacağız. Daha başarılı bir hizmet anlayışını da yakalayacağız.
Yoksul, yeşil kartlı vatandaşlarımız tıpkı devlet memurları gibi, kamu sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyor. İlaçlarını istedikleri hastaneden alabiliyor. Ama bundan dolayı biz eleştiri alıyoruz. Niye? (Sadaka dağıtıyorsunuz) diyorlar. Kardeşim, tamam da sadaka dağıtılanları bizim iktidarımız döneminde mi bu ülkede gördük? Bunların sayısı çok daha fazlaydı. Şimdi bu sayı azalıyor. Böyle bir ülkeyi biz teslim aldık. Bunun sayısını azaltmaya ve yakında da bu kartları tamamen kaldırma yoluna da gidiyoruz.
Hastanelerde ücretini ödeyemeyen vatandaşlarımızın rehin alındığı günleri hatırlayın. Böyle bir insanlık dışı uygulama bu dönemde bitmiştir. Varsa bizi haberdar edin. Olduğu anda biz, oranın tüm yetkililerini, kesinlikle orada barındırmaz, meslekten ihracına varıncaya kadar her türlü adımı atarız.''