Projeyi biliyoruz da peki ya mimar?

Dünya gazetesi yazarı Tevfik Güngör'den Türkiye'deki modern inşaat sektörüne ilişkin ilginç bir analiz...

İstanbul'un dört bir yanında yükselen konut projelerinin mimarlarını biliyor musunuz? Yanıtınız muhtemelen 'hayır.'

Peki hiç düşündünüz mü, tarihi yapıların mimarlarının bilindiği bu kentte neden modern yapılan için aynı bilgiye ulaşamıyoruz?

İşte bu sorunun yanıtını Dünya Gazetesi yazarlarından Tevfik Güngör, köşesinden veriyor...

"Konut ve işyeri için yapılan yeni binaların çoğunun mimarı açıklanmıyor" eleştirisinde bulunan Güngör, bunun nedenlerini yurtdışındaki örnekler üzerinden veriyor...

REKLAM BOL AMA

Gazetelerde her gün sayfa sayfa konut ve işyeri projesinin maketlerinin fotoğrafı yayınlanıyor. Bu projelerin mimarları belli değil.

Sadece birkaç büyük konut projesinde mimarların isimleri açıklandı.

Bu konunun 2 farklı yanı var.

(1) Büyük paralarla yapılan yeni binaların şehirlere görsel olarak bir katkısı olmalı. Çirkin, çirkin binalar yapılmamalı.

(2) Güzel projeler teşvik edilmeli ki, mimarlar arasında rekabet oluşsun. Başarılı isimler öne çıksın.

Bunlar şimdilerde ABD'de de tartışılan konular. Geçen haftalarda The New York Times Gazetesi'nde (11 Mart 2012-Real Estate) New York'ta ünlü mimarların imzasını taşıyan binalar ile ilgili bir yazı vardı.

FARKLAR BELLİ

Vivian S.Toy isimli araştırmacı, New York'ta eskiden yapılan yeni yapılmakta olan ve ünlü mimarların imzalarını taşıyan binaların diğerlerinden farkını yazmış.

- Ünlü mimarların imzasını taşıyan binalar genelde, diğerlerinden daha yüksek fiyat ile satılıyor.

- Çünkü günümüzde birçok kişi mimarın becerisine güvendiklerinden değil, isminin cazibesine kapıldıklarından daha yüksek ödemeyi göze alabiliyor.

- Ancak her ünlü mimarın binası kullanışlı olamıyor. Çünkü ünlü mimarlar farklı bir eser ortaya çıkarmak endişesi ile binanın kullanımına gereken özeni göstermeyebiliyor.

- Her ünlü mimarın imzasını taşıyan bina yüksek fiyatla satılmıyor ve değerini koruyamıyor.

- Öyle binalar var ki 50 yıl öncenin ünlü mimarının yapması nedeniyle hala çok yüksek değerden alınıp satılıyor. Ama öyleleri var ki ünlü mimarın imzasını taşıdığı halde, 6-7 yıldır tamamı satılamamış.

Satılan kısımlar büyük ölçüde fiyat kaybetmiş.

New York'ta olan bitenden bizim de ders alacağımız bölümler var.

İstanbul'da müteahhit firmalarının tamamının ünlü mimarlarla çalışmadığı bir gerçek ama acaba ünlü mimarlarla çalışanların tamamının binası görsel bakımdan, işlevsel bakımdan ve de değer bakımından farklılık gösteriyor mu?

Bu konular bizde de tartışılmaya başlanacak.