BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  SAĞLIK

Özel hastaneler sezaryancı çıktı!

Sezanyan doğumlardaki patlama, Sağlık Bakanlığı'nı endişelendiriyor. Bakanlık bu konuda yeni önlemler peşinde.

Abone ol

Sezaryan doğumlarında geçtiğimiz yıllara göre büyük bir patlama yaşanıyor. Sezanyan doğumlarının büyük bir kısmı ise özel hastanelerde gerçekleştiriliyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda yeni önlemler almaya hazırlanıyor.

Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) Genel Müdürlüğü Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Daire Başkanı Dr. Rukiye Gül, geçen yıl hastanelere kayıtlı 1 milyon 126 bin canlı doğum yapıldığını, bu rakamın yüzde 42,5'inin sezaryen, yüzde 57,5'inin normal doğum olduğunu bildirdi.

Gül,, Türkiye'nin aralarında bulunduğu birçok ülkede sezaryenle doğum oranlarında artış olduğunun belirlendiğini söyledi.

Sezaryenin ilk başlarda anne adayının hayatını kurtarmak için ''umutsuz'' yapılan bir ameliyat, sonralarında bebeğin yaşamını kurtaracak ''düşük riskli bir operasyon olduğunu ifade eden Gül, şimdilerde ise tıbbi zorunluluğun dışında ''anne adayının istediği ve hekimin hayatını kolaylaştıran bir tercih'' olduğunu kaydetti.

Normal doğumun doğal ve fizyolojik bir süreç, sezaryenin ise gerektiğinde kullanılması gereken bir ameliyat olduğunu ifade eden Gül, normal doğumdan hemen sonra bebek ile doğrudan tensel ve duygusal iletişim mümkünken, sezaryende bu ilişkinin ertelendiğini belirtti.

Gül, annenin normal doğumdan sonra daha kısa sürede iyileştiği için günlük yaşama geçişinin çok hızlı olduğunu, sezaryenden sonra bu sürecin daha fazla zaman aldığını; normal doğumda annenin kanama, enfeksiyon, organ ve doku hasarı, pıhtı oluşumu riskinin sezaryene göre daha düşük ve ekonomik açıdan daha uygun olduğunu bildirdi.

Sezaryenin 1960'larda doğum kanalının dar ya da plesantanın yerleşim yerinin uygun olmaması gibi nedenlerle uygulandığını anlatan Rukiye Gül, şunları kaydetti:

''Annenin doğum sürecinde çektiği ağrılı döneme ilişkin korku ve endişe sezaryen isteğini artırmaktadır. Bu nedenle özellikle gebelik dönemi izlemlerinde kadının bu endişelerini gidermeye yönelik danışmanlık yapılmalı, gerekirse profesyonel yardım alınmalıdır.

Ağrısız doğum olarak bilinen epidural anestezi ile yapılan doğumları artırmak amacıyla uygulamanın yaygınlaştırılmasına yönelik programlar düzenlenmelidir.''

''ORANI YÜZDE 25'LERE İNDİRMEK İSTİYORUZ''
Gül, tüm doğumlar arasındaki sezaryen oranlarının İngiltere'de 1990'da yüzde 11,2, 2005'te yüzde 14,1 ve 2002'de yüzde 21,6, Fransa'da 1990'da yüzde 13,9, 1995'te yüzde 14,9 ve 2003'te yüzde 18,7, Almanya'da 1990'da yüzde 15,7, 1995'te yüzde 17,2, 2003'te yüzde 24,8, ABD'de 2002'de yüzde 21, 2003'te yüzde 27,6 ve 2006'ta yüzde 31 olarak belirlendiğini bildirdi.

Avrupa ülkelerinde olduğu gibi son 10 yıl içinde Türkiye'deki doğumlarda da sezaryen oranlarının ciddi artış gösterdiğini dile getiren Gül, şunları kaydetti:

''Her 5 yılda bir yapılan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre, 1998 yılında tüm doğumlar arasındaki sezaryen oranı yüzde 14, 2003'te yüzde 21,4 iken Sağlık Bakanlığı verilerine göre hastane doğumları arasındaki sezaryen oranı 2005'te yüzde 40,7, 2006'da 40,3 ve 2007'de yüzde 42,5'tir.

Yıllara göre sağlık kuruluşunda doğum oranları ise 1993'te yüzde 59,6, 1998'te yüzde 72,5 ve 2003'te yüzde 78'dir.

Yine 1993'te yapılan doğumların yüzde 75,9'u, 1998'deki doğumların yüzde 80,6'sı ve 2003'teki doğumların yüzde 83'ü sağlık personeli yardımıyla gerçekleştirilmiştir.''

Gül, devlet hastanelerinde yapılan doğumların yüzde 36,4'ünün, özel hastanedekilerin yüzde 59'unun ve üniversite hastanelerindekilerin yüzde 56'sının sezaryenle yapıldığını söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün, tüm doğumlar içinde sezaryen oranı yüzde 5-15 olarak belirlediğini dile getiren Rukiye Gül, ''Sağlık Bakanlığı olarak şu an yüzde 42,5 olan sezaryen oranını yüzde 25'lere indirmek istiyoruz. 2007 verilerine göre, 81 ilin 40'ında sezaryenle doğum oranlarının Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu tespit ettik'' dedi.

''DOĞUM VE SEZARYEN PROGRAMI BAŞLATILDI''
Gül, her yıl sezaryen oranlarında artış görülmesinin tespit edilmesi üzerine Sağlık Bakanlığınca geçen yıl ''Doğum ve Sezaryen Programı'' başlattıklarını söyledi.

''Her gebeye normal doğum şansı'' sloganıyla hareket ettiklerini belirten Gül, Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastaneleri ve çeşitli üniversitelerdeki öğretim üyeleriyle uzman dernek yöneticilerinin temsilcilerinin aralarında bulunduğu bir Bilimsel Kurul oluşturarak ''Doğum Eylemi Yönetim Rehberi'' hazırladıklarını ve 81 ilde uygulanması için genelge yayımlandıklarını bildirdi.

İllerde sezaryen ve normal doğuma yönelik eğitici çalışmalar ve durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade eden Rukiye Gül, Sağlık Bakanlığı olarak tıbbi zorunluluk dışında sezaryen yapılmasını önermediklerini, anne bebek sağlığı açısından normal doğumun desteklenmesini amaçladıklarını dile getirdi.