BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Öymen'den karara sert tepki

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de karar sert tepki gösterendi. Öymen yeniden yargılanmanın doğru olmadığını söyledi.

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AİHM’in, terör örgütü başı Abdullah Öcalan ile ilgili yeniden yargılama yönünde bir karar vermediğini belirtirken, Türkiye’nin Delegeler Komitesi’nde meseleyi bütün boyutlarıyla ortaya koyması ve yeniden yargılamanın doğru olmadığının kabul ettirmesi gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile Grup Başkanvekili Haluk Koç, Parlamento’da düzenledikleri basın toplantısında, AİHM’in Öcalan ile ilgili kararını değerlendirdiler. Onur Öymen, AİHM’in, zaman zaman siyasi etki altında karar verdiğini; bunun en tipik örneğinin Loizidu davası olduğunu ifade etti. Öymen, "Loizidu davası, Türkiye’yi kendi sınırları dışında egemenlik sahibi olmakla nitelendiren, bizim hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz bir karardı ve 4 yıl boyunca bütün Türk hükümetleri bu karara direnmiş ve bu kararı kabul etmemişti. Ne yazık ki bu hükümet zamanında o karar kabul edilmiştir" dedi. Öcalan ile ilgili kararın tam metni ile gerekçelerinin de çok iyi okunup değerlendirilmesi ve ne kadar hukuki, ne kadar siyasi etki altında alınmış bir karar olduğuna bakılması gerektiğini kaydeden Öymen, "Bu kararda ne söyleniyor? Alt mahkemenin aldığı kararın teyit edildiği anlaşılıyor. Üç noktada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği söyleniyor. Fakat bize şu ana kadar gelen bilgilere göre, AİHM yeniden yargılanma konusunda bir karar almış, böyle bir tavsiyede bulunmuş değil. Bu da AİHM’in konuyu Delegeler Komitesi’ne bıraktığının göstergesi" diye konuştu. "DELEGELER KOMİTESİ SİYASİ BİR MAKAM" Delegeler Komitesi’nin siyasi bir makam olduğunu ifade eden Öymen, şöyle devam etti: "Türkiye, orada bu meseleyi bütün boyutlarıyla açıklamalı, ortaya koymalıdır ve yeniden yargılamanın niçin mümkün olamayacağını, doğru olamayacağını savunmalı ve kabul ettirmelidir. Mahkeme’nin, insan hakları ihlal kararlarının hiçbiri ’Eğer bu dava ihlaller olmasaydı başka türlü sonuçlanırdı’ düşüncesine ulaştıracak nitelikte değildir. 30 bin insanın ölümünden sorumlu terör örgütü liderinin bundan daha hafif cezaya çarptırılmasının uygun olacağı yolunda bir yorum çıkarmak, bu karardan mümkün değildir. Ve biz inanıyoruz ki Türkiye’nin bütün bunları Delegeler Komitesi’nde dile getirme olanağı, gücü vardır. Bazı hükümet yetkilileri, bazı iktidar partisi milletvekilleri, daha karar açıklanmadan önce ’yeniden yargılamanın mümkün olduğunu, şeriatın kestiği parmağın acımayacağını’ söylemişlerdir. Bunlar, çok talihsiz ve zamansız beyanlardır. Ve kendi kendimizi güç duruma düşürecek beyanlardır. Geçmişte başka davalarda, mahkeme yeniden yargılama yönünde karar almıştır. Fakat bize şu ana kadar ulaşan bilgilere göre, yeniden yargılama yönünde karar almamıştır bu da Türkiye’nin elini kuvvetlendiriyor. Bu davada alınan kararın ne ölçüde siyasi etkilerin altında aldığını da bizim çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Maalesef uluslararası hukuk, iç hukuktan farklı olarak hala siyasi unsurlardan tamamen arındırılmış bir nitelik kazanamamıştır. Bizim, o bakımdan çok dikkatli ve duyarlı olmamız gerekiyor." Bazı ihlal kararlarının oy çokluğu ile alındığını anımsatan Onur Öymen, "Demek ki bütün hakimler o noktada ihlal olduğu kanaatinde değildir. Bunu da bizim önemli bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor" dedi. "LOİZİDU DAVASIYLA EMSAL YARATTINIZ" Onur Öymen, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de Delegeler Komitesi’nde Türkiye’nin söyleyeceği çok şey bulunduğunu ve bu konuda hükümet isterse destek vermeye hazır olduklarını bildirdi. Öymen, "CHP olarak tavrımız, hükümetin elinin güçlendirilmesi yönündedir" dedi. Loizidu davasında Türkiye’nin direncinin "bu hükümet zamanında kırıldığını" ifade eden Öymen, şunları kaydetti: "O zamana kadar AİHM, Loizidu benzeri davaları sonuçlandırmada çekingen davranırken şimdi birden hepsi çorap söküğü gibi önümüze çıkmaya başladı. Loizidu davasıyla emsal yarattınız. Ve şimdi siyaseten yaptıramadıklarını, Türkiye’ye hukuk yolunu deneyerek yaptırmaya çalışıyorlar. Bir taraftan İnsan Hakları Mahkemesi, diğer taraftan Rum mahkemeleri... Hiçbir şey yapamıyorsunuz. Çünkü direnciniz yok. Alttan alarak, yumuşak davranarak, tepki göstermeyerek...’Biz Türkiye’nin askıdaki bütün meselelerini halledebiliriz’...Buyurun edin. İşte ortadaki tablo meydandadır." TÜRKİYE’YE, "SAĞDUYULU DAVRANMA" ÇAĞRISI CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, bütün Türkiye’ye, sağduyulu davranma çağrısında bulundu. Hukuksal bir karar olarak açıklanan AİHM kararının temelinin siyasi boyuta gideceğini, herkesin görmesi gerektiğini dile getiren Koç, şöyle dedi: "Önümüzdeki süreçte Delegeler Komitesi, AİHM kararı üzerinde son bir karara varacaktır. Bu süre içinde Türkiye’nin, bilhassa yürütmeyi elinde bulunduran siyasi erkin çok ciddi, çok duyarlı ve çok sorumlu davranması gerekiyor. Bu noktada CHP elinden gelen katkıyı yapacaktır. Fakat şunu herkesin bilmesi gerekiyor; Avrupa’daki bazı odakların da bunu bilmesi gerekiyor; Türkiye, son 25 yıldır tarihin karanlıklarında kalmış o sıkıntılı günlere geri dönmek istemiyor. Hiçbir güç de Türkiye’yi o sıkıntılı günlere geri döndürmek konusunda bir irade sergileyemez. Türkiye, mutlaka bununla başedecek ulusal duyarlılığını da ulusal bütünlüğünü de birlikte davranış gücünü de ortaya koyacaktır."