BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,10
ALTIN 2.448,29
HABER /  GÜNCEL

Otomobiller korsan yakıt kurbanı

Bazı otomobil firmaları ekonomik olmasına rağmen dizel otomobil modellerini Türkiye’ye getirme konusunda kararsız kalıyor.

Abone ol

Türkiye’de akaryakıt kalitesinin Avrupa standartlarına uygun olmaması otomotiv sanayiini tehdit ediyor. Özellikle kalitesiz, katışıklı benzin sınır kapılarından kaçak sokularak büyükşehirlerde dahi yeterli denetime tabi tutulmadan tüketiciye ulaşıyor. Çok basit kimyasallarla bile elde edilebilen kalitesiz yakıt, bir çok otomobil sürücüsünü yolda bıraktığı yetmezmiş gibi araçların arızalanmasına yol açıyor. Özellikle geçtiğimiz yıllarda sıkça duyduğumuz katışıklı benzinin sınır kapılarından kaçak yollardan sokularak büyükşehirlere kadar girip istasyonlarda satışa sunulması, akaryakıt istasyonu sahiplerini de tedirgin ediyor. Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu’da sınırdan içeri giren ucuz mazot, yeni nesil otomobillerini de tehdit ediyor. Yeni nesil dizel otomobiller uygun olmayan yakıt kullanıldığında çok çabuk bozulup büyük masraflara yol açabiliyor. Bu yüzden bazı otomobil firmaları ekonomik olmasına rağmen dizel otomobil modellerini Türkiye’ye getirme konusunda kararsız kalıyor. Oysa, bu tür otomobiller bütün dünyada olduğu gibi Türk tüketicisi tarafından da beğeni ile karşılanıyor. Geçen yılların tecrübesinden ders almayan bu işin yetkilileri kaçak akaryakıt sorununu bir türlü çözemediler. Çözüleceği beklentileri de akim kaldı. Yetkililerin bu umursamaz tavrı çok basit kimyasallarla bile elde edilebilen kalitesiz yakıtın otomobillerin depolarına kadar girmesini engelleyemiyor. AB mevzuatına göre üretilecek motorlar, daha düşük kükürtlü ve yüksek kaliteli benzine ihtiyaç duyuyor. Başta TÜPRAŞ olmak üzere bir çok rafineri, yakıtı AB standartlarına uyarlayacak yatırımları yapmadılar. Otomotiv Sanayicileri Derneği, uzun süredir gerek devlet yetkililerini gerekse rafinerileri uyarıyor. Ancak çözüme ulaşılamadığını rakamlar gösteriyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin akaryakıt örnekleri üzerinde yaptığı analizler piyasada satılan akaryakıtın altıda birine yakın bir bölümünün bozuk olduğunu ortaya çıkardı. ODTÜ’nün Petrol Araştırma Laboratuvarı (PAL) analizlerine göre, motorinin yüzde 19.5’i, normal benzinin yüzde 11.6’sı aranan özellikleri taşımıyor. Süper benzinin yüzde 7.2’si, kurşunsuz benzinin yüzde 6.8’i bozuk. Fuel—oil’de ise durum daha vahim; standarda uygun olmayan numune örneği yüzde 35.6. Sanayi Ticaret İl Müdürlükleri, Savcılıklar, Jandarma Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü tarafından Petrol Araştırma Laboratuvarı’na gönderilen toplam 2720 numunenin yüzde 25’i ana dağıtım şirketi belli olmayan benzin istasyonlarından ve satıcılardan alındı. Bu numunelerdeki standarda uygun olmayan akaryakıt, yüzde 42 gibi çok yüksek bir oran. Petrol Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ender Okandan, tüketiciye ulaşan yakıttaki kaliteyi üç etkenin belirlediğini belirtiyor. Bozuk akaryakıtın temelini, rafineri üretimindeki düşük kalite, ithal edilen yakıttaki düşük kalite ve yasal olmayan yollarla imal edilen yakıt oluşturuyor. Piyasada işi ileri götürüp motorine bitkisel yağ karıştırarak satanlar bile bulunuyor. Bu konuda tüketicilerin çok dikkatli olması gerekiyor. Alacakları numuneleri petrol şirketi yetkililerine ya da Petrol Araştırma Merkezi’nin (PAM) Kalite Kontrol Laboratuvarına iletmeleri gerekiyor. Petrol Araştırma Merkezi’nin hazırladığı rapora göre, tüketicinin otomobilinin deposunu doldurduğu akaryakıtın yüzde 17.6’sı bozuk. PAM’ın, halka satılan akaryakıtın altıda birinin bozuk olduğunu ortaya çıkarması, konunun hangi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Denetimsiz akaryakıt, sadece araçları değil otomotiv sanayiini de önemli ölçüde tehdit ediyor. Bozuk akaryakıt otomobillerde değişik arızalar meydana getirerek ekonomiye de büyük maliyetler yüklüyor. Özellikle sınır ticareti ile gelen ve standart dışı bulunan akaryakıtın planlananın dışında ve hükümet kararlarının aksine Batı bölgelerinde büyük illerde satılıyor olması denetimin daha etkin ve kaynağında yapılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. PAL ise akaryakıtta kalite kontrolünün yapılmasının yanısıra uygulamaların ve caydırıcı tedbirlerin bir an önce alınmasıyla ancak tüketiciye ulaşan yakıtın güvence altına alınabileceğini savunuyor. Petrol istasyonları ne yapıyor? Türk tüketicisi marketten alışveriş yaparken gösterdiği titizliği akaryakıt alırken göstermiyor. Peki satıcı firmalar, kalitesiz ve katışıklı akaryakıt için müşterilerine nasıl yardımcı oluyorlar? Bu konuda hemen hemen her firma, numuneleri analizden geçirerek sonuçlarına göre bayilerine ceza veriyor. Katışıklı akaryakıtın genelde yurtdışından kaçak olarak getirildiğini ya da bazı kimyasallarla üretildiğini söyleyen petrol firmaları, bayilerinin bu tür akaryakıtı satma yetkisinin olmadığı konusunda hemfikirler. Tüpraş’ın akaryakıt kalitesi konusunda ise yapabileceği bir şey yok gibi görünüyor! Peki petrol istasyonları tüketicinin bozuk akaryakıtla karşılaşması durumunda ne yapıyor? Akaryakıtın bozuk olduğu duyumu alınır alınmaz hemen ilgili bayiye gidilip numune alınıyor. Analiz sonucunda katkı maddesi tesbit edilirse bayi, para cezasına çarptırılıyor. Bu ikinci kez tekrarlandığında ise bayi kapatma cezası bile alabiliyor. Bazı akaryakıt istasyonları, Türkiye genelinde kalite kontrol arabaları dolaştırıyor. Gizli sürücülerle bayiler daima kontrole tabi tutuluyor. Ancak bir gerçek var ki, Türk tüketicisi marketten alışveriş yaparken gösterdiği titizliği akaryakıt alırken göstermiyor. Bozuk akaryakıtla karşı karşıya kaldığını düşünen müşterinin öncelikle aracının tankında bulunan üründen bir numune alması gerekiyor. Bu numuneyi istasyonun yetkililerine götürmesi yeterli. Ya da bulunduğu yeri söylediği taktirde kalite kontrol araçları müşterinin bulunduğu yere kadar gidiyor. Bozuk olduğu söylenen akaryakıtın en geç bir hafta içerisinde analizi yapılıp müşteriye bilgi veriliyor. Tüpgaz otogaz olarak satılıyor Akaryakıtta kalite, üreticiden tüketiciye kadar ulaşan bir süreçte sağlanması gereken bir standart olarak görülüyor. Tankerlerle dağıtım, ana depolarda depolama koşulları, benzin istasyonlarında depolama koşullarının standartlara uygunluğu akaryakıtta kalite güvencesini sağlamada önemli rol oynuyor. Çevre kirliliği açısından da depoların izlenmesi ve incelenmesi doğaya ve insana verilen önemin göstergesi olarak algılanıyor. Petrol Araştırmaları Merkezi bu konuda önemli görev üstleniyor. Akaryakıttaki kalite kontrol çalışmalarını dokuz yıldır sürdüren PAM, 2003 yılında da 4 bin numuneyi analiz etmeyi planlıyor. Ayrıca 2002 yılında başlayan LPG—Otogaz’da kalite kontrol çalışmaları için verilerin toplanmasına şimdiden başlandı bile. 1999 yılından itibaren yapılan kalite kontrol çalışmalarına göre istatistikler incelendiğinde akaryakıtta çok fazla iyileşmenin sağlandığı görülmüyor. Ancak süper benzinde, dört yıl öncesine göre yüzde 50 iyileşme olduğu söylenebilir. 1999 yılında süper benzinde bozukluk oranı yüzde 14 iken bu rakam geçen yılın verilerinde yüzde 7.2’ye düştü. Geçen yılın verilerine göre ilk kez gerçekleştirilen LPG—otogazdaki kalite kontrollerinde ise tüp gaz özelliğinde olan LPG’nin otogaz olarak satıldığı görülüyor. Otomobil sürücüleri yolda kalıyor Türkiye’de 7 milyon 200 bin motorlu taşıtın trafikte seyir ettiğini düşünürsek bu araçların en az bir milyonunun bozuk akaryakıtın kurbanı olduğu söylenebilir. Uzmanlar bu sayının büyüklüğünden endişe ederken, rakamların milli ekonomiyi de zarara uğrattığı bir gerçek. Özellikle şehirler arası yolculuk yapan otomobil sahiplerinin gecenin ilerleyen saatlerinde aileleriyle birlikte yolda mahsur kaldığı çok oluyor. Uzun yolda giden vatandaşlar kendilerine en yakın istasyondan araçlarının depolarını doldurduklarında birkaç kilometre sonra otomobilinin durduğunu fark edip hemen servisin yolunu tutmak zorunda kalıyor. Bu konuda tüketicilerin çok dikkatli olması gerekiyor. Şüphelendikleri akaryakıtın numunelerini alıp petrol şirketi yetkililerine ya da Petrol Araştırma Menkezinin Kalite Kontrol Laboratuvarı’na iletmeleri en sağlıklı yol. Otomobil sahiplerinin ucuz olduğu için tercih ettiği denetimsiz benzinler araçlarda çeşitli arızalarla ekonomik kayıplara yol açıyor. Çok basit kimyasallarla bile elde edilebilen kalitesiz yakıt bir çok otomobil sürücüsünün canını sıkıyor. Standarda uygun olmayan numune % 1999 2000 2001 2002 Motorin 25 26 19.1 19.5 S.benzin 14 11.1 5.2 7.2 K. Benzin 18 14 7.9 6.8 N.Benzin 17 16.7 9.3 11.6 Fuel Oil 45.7 51 57.8 35.6