BIST 10.392
DOLAR 32,47
EURO 34,92
ALTIN 2.409,68
HABER /  GÜNCEL

Örnek bir meslek dayanışması

Halka ve olaylara Tercüman gazetesi Haber Koordinatörü Metin Işık, gazeteci Sibel Kalaycı'nın kansere karşı verdiği mücadeleyi, duygusal bir yazı ile köşesine taşıdı.

Abone ol Hayata gülümsemek

İnsanoğlu için ölüm iki dudağın arasından daha yakındır. Ölümle bir gün 'mutlak yüzleşme' yaşayacak olan insanoğlu, buna karşılık ölümün sebeplerini hep irdeler. Ölümü dayandırdığı sebebin 'fasit dairesinde' şuursuzca dolaşır durur.

Aslında ölüm anı, insanın hayatta yaşadığı son olaydır. Geride bıraktıkları ile ölen arasında yaşanan son olaydır. Yoksa ölüm aynı zamanda yeni bir hayatın da başlangıcıdır. Tabii 'yeni hayata', daha doğrusu 'asli hayata' inananlar için... Ölüm 'yok olmak' anlamında buz gibi 'soğuk' bir olaydır, sevdiklerinizden ve alıştıklarınızdan ayrılık olarak algılanılırsa, bu bir anlamda 'gurbet' demektir.

Maksadım size ölümün 'soğuk' yüzünü anlatmak değildir. Amacım insanoğlu'nun 'ölümü sımsıkı aklında tutması' halinde, hayata hoşgörü ve sevinçle bağlanacağını işaret etmektir.

ANKA Ajansı Sağlık Muhabiri Sibel Kalaycı 24 yaşındayken, yaklaşık 3 yıl önce kansere yakalandı. İnanması güç ama aslında hastalığına ilk teşhisi kendisi koydu. Belki hastalığı kendisine 'konduramadığından', belki de 11 Eylül olayları sonrasında artan iş yoğunluğundan kendisini ihmal etti. Bugün-yarın derken durumu fark eden Tıp fakültesi öğrencisi kardeşi Serap'ın zorlamasıyla gerçekle yüzleşti. Ameliyat oldu, göğsü alındı. Kendisini toparladı ve kanserle mücadeye başladı.

Yaşadıklarını, tedavi süresince karşılaştığı zorlukları Kansere Gülümsemek isimli kitapta topladı. Yaşama sevincini ve direncini yansıttı. Kitap medyanın da ilgi göstermesiyle bir anda Türkiye'nin gündemine geldi. Kısa sürede 3 baskı yaptı. Meslektaşları, Sibel için yaz aylarında bir de konser düzenledi. Nilüfer, Volkan Konak, Ümit Sayın, Yavuz Bingöl, Umut Akyürek, Sibel için çıktığı konserden ücret almadı. İstanbul Valisi Muammer Güler'in desteği ile toplanan kaynak, Sibel'in tedavisine harcandı. Babil yayınları da kitaptan kazanç elde etmeyecek. Babil'den Bülent Seyhan elde edilecek gelirin Türkiye Meme Vakfı'na bağışlanacağını söyledi. Vakıf bu parayı, teşhis için 150-200 milyon lirayı bulamayan yoksul kadınlarımız için harcayacak.

Pizzalı kemoterapi

Sibel Kalaycı'nın 'hayata gülümsemek' olarak algıladığım kitabında ilginç notlar var. Kemoterapi tedavisinde 'peynirli pizza' yiyerek eğlendiğini anlatıyor. Kendi hastalığını bilmeyen bir kadının Sibel'e ağlarken aslında 'kendi durumuna ağladığı' ile ilgili tezatları yaşayarak yazıyor. Sibel kitabında unutamadağı olayların birisini şöyle aktarıyor:

Herceptin için ilaç kuyruğunda beklediğim bir gün yoruludum ve kısıtlı sayıdaki banklardan boş bulduğum bir yere hemen iliştim. Yanıma yaşlı ve sevimli bir amca oturdu. Bana bakıp gülümsüyor, elini omuzuma koyuyor, 'Kızım saçların yine çıkacak, değil mi?' diye soruyor. 'Evet amca, bak çıkmaya başladı bile' diyorum.

Sempatik amca da mide kanseri. Bir ay önce ameliyat olmuş. İlk kemoterapisini alacak. İlaçları için o haliyle kuyruklarda sürünüyor. Eksik evrakını tamamlayıp geliyor. Sevimli amcanın tek derdi saçlarının dökülüp dökülmeyeceği. İşin komik yanı, amcanın zaten saçları yok. Sadece kulaklarının yan kısmında çok az saçı kalmış. 'Olsun' diyor 'Onlar da saç ya'...

Sibel Kalaycı ise birkaç ay önce malulen emekli oldu. Kanser hastalığının hiç kimseye uzak olmadığını dile getirdi. Emeklilik hayatını çocukluğundaki gibi Trabzon'daki bir ahşap evde sürdürecek. Hayata karşı gösterdiğin bağlılık ve direnç için tebrikler Sibel. Senin direnmen umarım bir cep telefonu için can alan katilleri seyredenlere, hepimize ders olur. Unutma, hayattaki gücün ne paran, ne makamın kadardır. Sadece ve sadece direndiğin kadardır.

Yazı: Metin Işık
Kaynak: www.tercuman.com.tr
ani