BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Orlando Katliamı ve Eşcinseller

Hafta sonu Amerika, tarihinin en kanlı katliamlarından birini yaşadı. Savaş değil, kavga sonucu cinayet değil veya intikam vb bir şey değil..

Hafta sonu Amerika, tarihinin en kanlı katliamlarından birini yaşadı. Savaş değil, kavga sonucu cinayet değil veya intikam vb bir şey değil..

Ruh hastasının biri bir bara giriyor (çoğunlukla eşcinsellerin gittiği bir bar) ve elinde tüfek, herkesi tarıyor…

Polislerin gelmesi ve rehinelerin kurtarılması sonrası saldırgan öldürülüyor.

Kanlı katliamda 53 ölü ve çok sayıda yaralı var.

Saldırgan, Afganistan asıllı bir genç. Eski karısının ifadesine göre bir ruh hastası. Belli ki bir kaybeden..

Bir nefret ve sevgisizlik kurbanı.. Kafası çok karışmış bir yitik.. Onca kişinin günahına girerek gitti bu dünyadan..

Söylemlere göre, saldırısını bir eşcinsel kulübe gerçekleştirmesi tesadüf değil.. Belli ki eşcinsellerle bir alıp veremediği vardı veya eşcinselliğin yanlış olduğu düşüncesine sahipti.. Ve kendince eşcinselleri temizlemek istedi..

İşin daha da vahimi, dün Twitter’da konuyu takip ederken bir takım kişilerin, ‘oh iyi olmuş, gebersin i….ler’ şeklinde yazdıkları cümlelerdi. Kanım dondu. Üzüldüm okurken. Dehşete düştüm bu hiçbir inanca sığmayan vahşete verdikleri tepki karşısında.. Ve acıdım bunu yazan insanlara.. Bir yanılgının esaretinde insanlıktan bu derece çıkabildikleri için.. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oldukları her hallerinden belli olan bu insanlardan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim..

Her şeyden önce bilinmesi gereken bir şey var; Eşcinsellik bir tercih değil bir eğilimdir.. Yani kimse durduk yere ‘ben rutinden sıkıldım, biraz da kendi hemcinslerimle takılmak istiyorum’ deyip eşcinsel olmuyor. Doğuştan gelen veya sonradan oluşan biyolojik ve kişinin isteğinden tamamen bağımsız şekilde gelişen bir olay.. Daha da açığı, hepimiz isteğimiz dışında birer eşcinsel olarak dünyaya gelebilir ya da sonradan kendimizi böyle bir durumun içerisinde bulabilirdik.. Öncelikle bu gerçeğin bilinmesi gerekiyor. Sonrasında da eşcinsellik konusu ile ilgili kafamızda var olan yanlış algıların bu bilgiler ışığında revize edilmesi lazım..

Eşcinseller yerine tecavüzlere, tacizcilere, sapıklara olmalı tepkiler. Çünkü eşcinsellikte her iki tarafın ‘rıza’sı söz konusuyken, tecavüzde bir insanın rızası dışında bedenine yapılan bir saldırı söz konusu.

Çok büyük bir şey.. Karşılıklı ‘rıza’ söz konusuysa ve başkasına zarar vermiyorsan, konu sadece seni ilgilendirir.. Yani kimin ne yaptığından çok, kime ne yapıldığı umurumuzda olmalı.. Nefretin olmadığı bir dünya için, bunu bir şekilde artık kabullenmek gerekiyor..

Eğilimi gereği (tercihi değil) hemcinsinden hoşlanan bir kız ya da erkeğin de mutlu olma hakkı olduğunu, bu eğiliminin o insanı kötü yapmadığını, mutlu olmak için yapacağı seçimleri sadece ve sadece kendisinin belirleme hakkı olduğunu bu dünyanın bir şekilde öğrenmesi gerekir.. Homofobik tüm algıların beyinden kirli bir odayı süpürür gibi temizlenmesi ve insanları değerlendirmede eşcinselliğin bir kriter olmaması gerektiğinin bilincine varılmalı..

İnsanlar aslında ikiye ayrılır: “iyi insan” ve “kötü insan”.. Bu kadar basit..

İnsana dair diğer tüm özellikler teferruattır. Bu Amerikalı, bu Suriyeli, bu siyahi, bu eşcinsel diye ayrımlardan bir şekilde sıyrılabilmek ve bu konuda büyüyebilmek gerekir.. Eşcinseller öcü değil yani..

İşte bu saldırgan genç, bu aydınlanmayı yaşayamamış olacak ki, onca insanın kanına girmekte ve insanları sevdiklerinden koparmakta herhangi bir sakınca görmedi..

Eğer beni öbür dünyadan duyuyorsa ona sözüm: O insanlar eşcinseldi ama eminim senin gibi su katılmamış kötü değillerdi..

Ölenlerin yakınlarının durumunu tahmin etmek de zor değil.. Umarım bu büyük acı karşısında dik durabilir ve tam değilse bile biraz da olsa iyileşebilirler..